25 Kasım 2013 Pazartesi

Eğitim-Sen Siirt Üniversitesi'ni Topa Tuttu


Siirt Üniversitesi, kuruluşundan bugüne kadarki uygulamalarıyla özgür düşünen, sorgulayan, keşfeden ve üreten bilim insanlarının özgürce faaliyet gösterdiği bir bilim merkezi olmak yerine; cemaatler ve siyasi iktidarın yandaşlarına koltuk temin edilen, yandaş olmayan akademik ve idari personelin dışlandığı, kamu yararının gözetilmediği bir kurum haline gelmiştir.


Siirt Üniversitesi’ne atanan rektörlerin antidemokratik usullerle atanmış olması, “Balık baştan kokar.” atasözünü doğrularcasına bugün yaşadığımız kadrolaşma ve ötekileştirme sorununun bir politika şeklinde yürütüleceğinin en açık habercisiydi. İlk Rektör Recep Ziyadanoğulları’nın hiçbir seçim yapılmadan direk atama yoluyla göreve getirilmiş olması yetmezmiş gibi sonraki ilk rektörlük seçiminde ise kendisinin hangi yöntemle atandığını unutan Ziyadanoğulları, oy çokluğunun kendisini tekrar rektör seçtirebileceğine inanmıştı. Ancak yapılan seçimde en az oyu aldığı halde rektör olarak Murat Erman’ın seçilmesi, kadrolaşma sisteminin nasıl işlediğini Ziyadanoğulları’na hatırlatmış, kamuoyuna ise net olarak göstermiştir.
Bu tür bir anlayışla rektör olarak atanan isimlerin üniversite yönetiminde de farklı bir anlayışla hareket etmeleri beklenemezdi. Yönetime geldiği günden görevi devrettiği güne kadar üniversitenin gelişimine, bilimsel değer üretimine ve halkla bütünleşmesine yönelik gözle görülür kalıcı bir katkı sağlayamayan önceki rektör; bunların aksine cemaat ve siyasi iktidar eksenli bir kadrolaşmaya giderek koltuğunu sağlamlaştırmaya çalışmıştı. Ne yazık ki son atanan rektör de siyasi iktidarı arkasına alarak var gücüyle aynı anlayışı devam ettirmektedir.
Siirt Üniversitesinin içinde bulunduğu bugünkü durum bir bilim merkezinin özelliklerini taşımaktan oldukça uzaktır. Bunun somut verilerini şu başlıklar altında sıralayabiliriz:
  • Kadrolaşma
Kuruluşundan bu yana Siirt Üniversitesi’ne atanan rektörler, bilimsel ve özgür bir üniversite ortamı yaratmak yerine,  hızla cemaatler ve siyasal iktidar ekseninde bir kadrolaşma içine girmiş; bu amacını gerçekleştirmek için de karşıtı olarak düşündüğü akademik ve idari personel üzerinde baskı, dışlama ve ötekileştirme politikası yürüterek birçok akademik ve idari personelin üniversiteden ayrılmalarına sebep olmuşlardır. Yeni yönetimin kadrolaşma faaliyetlerinin en dikkat çekici tarafı ise basında da eleştirilere konu olan siyasi iktidarın mensubu bir vekilin desteği ile yürütülüyor olmasıdır.
Üniversiteye alınan akademik personel; özgür, bilimsel ve demokratik üniversite yaratma anlayışından tamamen uzak kişiye özel şart ve usullerle kadrolaşmaya gidilmekte, ayrıca üniversiteye nakil yoluyla alınan çoğu idari personelin de belli bir sendikaya üye olma şartı aranmaktadır.
Daire başkanlıkları ve sekreterliklere yapılan atamalarda liyakat sahibi mevcut çalışanlardan yararlanılmamış, tamamen siyasi iktidarın ve cemaatlerin kadrolaşmasına hizmet eden kişiler başka kurumlardan getirilerek, mevcut çalışanların kuruma olan aidiyeti zedelenmiştir.
Çalışanın en doğal hakkı olan kurumda yükselme sınavı Siirt Üniversitesi’nin kuruluşundan bu yana yapılmadığı gibi ataması yükselme sınavıyla yapılması gereken kadrolara kurum dışındaki yandaş kişilere peşkeş çekilmiştir. Örneğin; mevzuattan kaynaklı yasal boşluklardan faydalanılarak enstitü sekreterlikleri hülle basamağı olarak kullanılıp bu kişilerin hem Siirt Üniversitesi hem de başka kurumların şube müdürlüklerine atandığı herkes tarafından bilinmektedir.
ÖSYM ve diğer üniversiteler tarafından yapılan sınav görevlendirmeleri herhangi bir kritere göre yapılmadığı için görevlendirmeler keyfi olarak yapılmakta bu da görev paylaşımında adaletsizliğe sebep olmaktadır.
  • Bilimsel Üretimin Azlığı
Üniversitelerin öncelikli kuruluş amacı olan bilimsel üretim konusunda da Siirt Üniversitesi’nin çok geri sıralarda olduğu görülmektedir. Siirt Üniversitesi’nin URAP(University Ranking by Academic Performance) 2012 verilerine göreTürkiye’deki 153 Üniversite(2007 yılından sonra kurulan üniversiteler dâhil) içerisinde akademik performans yönünden 133. sırada, aynı yılda kurulan diğer 17 devlet üniversitesi arasında ise sondan ikinci sırada yer almaktadır. Bu başarısızlıkta şüphesiz, atamaların liyakat yerine kadrolaşma usulüyle yapılmış olmasının da büyük bir etkisi vardır.
Bu koşullar altındaki Siirt Üniversitesi, aşağıda da sıralanan farklı sebeplerle birlikte Türkiye’nin en az tercih edilen üniversiteleri arasında yer almakta ve bazı bölümler öğrenci yokluğundan dolayı kapanmaktadır.
  • Yerel Sorunlara Duyarsızlık
Gelişimi ekonomik, ekolojik, sosyal ve kültürel yönden istenen düzeye bir türlü erişemeyen Siirt’in sorunlarını çözmede katkı sağlaması beklenen Siirt Üniversitesi’nin yerel sorunlara da oldukça duyarsız olduğu görülmektedir. Siirt’in son zamanlarda en büyük sorunlarından biri olan intiharlar ve kadına şiddet konularında üniversiteden herhangi ciddi bir araştırma ortaya çıkarılmadığı gibi Siirt’in kronikleşmiş sorunlarına da eğilmediği rahatlıkla söylenebilir.
            Barajların Siirt iklimi, doğası ve ekonomisi açısından olumlu ve olumsuz yönlerini bir bilimsel araştırma yaparak ortaya koymayan Siirt Üniversitesi, iktidarın doğayı sermaye eliyle katletmesine zerre kadar eleştiri getirmemiştir.
            Bünyesinde kentin sanatsal, sosyal ve kültürel yönlerden gelişmesini sağlayabilecek bölümlere sahip olmayan Siirt Üniversitesi, üç kültürlü Siirt’in kültürel dokusunun korunmasına yönelik çalışmalarda da göstermelik düzeydedir.
Üniversite yönetimi bireylerin ve değişik gruplarım istemleriyle ve kadro sorunlarına daha çok zaman ayırdığından, toplumsal sorunlara ve ilin önemli sorunlarına karşı duyarlılık geliştirmemekte, öncelikler konusunda bireyleri topluma tercih etmektedir.
  • Üniversitenin Fiziki Ve Sosyal Koşulları
Siirt Üniversitesi’nin fiziki ve sosyal koşulları da bir bilim merkezine yakışır düzeyde değildir. Yapımı halen devam eden Kezer Kampüsü’nün de bu sorunlara yeterince çözüm olamayacağı görülmektedir.
            Siirt Üniversitesi’nin fiziki yönden mevcut sorunlarına çözüm olması beklenen yeni kampüs alanında alt yapı planlaması yönünden büyük eksiklikler göze çarpmaktadır. Örneğin: yerleşkelerin olmazsa olmazlarından, binaları birbirine yer altından bağlayan sistem olarak bilinen galeri sistemi yapılmamış böylece ihtiyaç duyulduğunda defalarca kazı yapılmasına neden olunacak bir yanlışa imza atılmıştır.
            Fiziki problemlerinden dolayı özel bir yapı denetim firması tarafından hakkında yıkılması gerektiğine ilişkin rapor verilmiş olan Sağlık Yüksekokulu’nda ise Siirt deprem bölgesi olduğu halde eğitime devam edilmektedir. Yıkım gerçekleştirilmediği gibi kamu kaynakları boşa harcanarak söz konusu binada boya badana gibi onarım işleri yapılmakta, burada görev yapan personel ve öğretim gören öğrencilerin can güvenliği resmen tehlikeye atılmaktadır.
Akademik ve idari personeli üniversite bünyesinde tutmanın önemli yöntemlerinden biri olan lojman ve sosyal tesis unsuruna önem verilmemiş, lojman ve sosyal tesislerin yeterince bulunmaması nedeniyle akademik personellerin başka üniversiteleri tercih ettiği görülmekte; ayrıca idari personel için lojman yapılmadığı gibi lojman yapımı için de bir plan program bulunmamaktadır. Bu da mevcut personelin başka kurumlara geçiş için arayış içine girmesine neden olmaktadır.
Sosyal faaliyetler alanında bir üniversiteye yakışır birçok çalışmaların yapıldığı da görülmüştür. Panel, konferans, konser, öğrenci şenlikleri, öğrenci topluluklarının sosyal yardımlaşma alanındaki çalışmalar ve sportif turnuvalar gibi birçok sosyal faaliyet gerçekleştirilmesi Siirt Üniversitesi’nin olumlu değerlendirilebilecek yönlerindendir. Bu tarz etkinliklerin daha verimli ve daha etkili olması için bu etkinlikler için yapılması düşünülen tesislerin üniversite bileşenlerinin (tüm personel ve öğrenciler) fikrini de alarak bir an önce yapılıp hizmete sunulması gerekmektedir.
  • Öğrenci Sorunları
Siirt Üniversitesinde değişen üniversite yönetimi ile birlikte bir önceki yönetime nazaran çok daha fazla etkinlik yapılmaya başlanmış; ancak etkinlikler konusunda Öğrenci Konseyi ve öğrenci topluluklarından sadece belli başlı birkaç toplulukla iş birliğine gidilmiştir.
Herhangi bir etkinlik veya proje konusunda topluluklar ve öğrenci konseyinin fikirlerine danışılmamıştır. Özellikle 2013 Mayıs başlarında üniversite yönetimince düzenlenen panellerde Öğrenci Konseyi’nin ve öğrenci topluluklarının fikirlerine başvurulmamış; saatler uygun olmasına rağmen o süreçte etkinlik yapmak isteyen öğrenci grupları ve öğrenci topluluklarına konferans salonu dolu şeklinde cevap verilmiştir. Öğrencilerin yapacakları etkinliklerde özellikle “ücret” tepkisiyle karşılaşmaları, topluluklara ayrılan bütçenin açıklanmaması, topluluklar tarafından yapılan etkinliklerde araba, yol, yemek masraflarının öğrencilerin kendi ceplerinden ödemesi gibi sorunlar yaşanmıştır. YÖK başkanının üniversiteyi ziyaretinde bile öğrencilerin sorunlarını dile getirilmelerinden korkulmuş ve yönetimce seçilen öğrenciler dışında hiçbir öğrenci toplantılara alınmamıştır.
Öğrencilerle yapılan görüşmeler sonucunda edinilen bilgilere göre;
Üniversite bünyesindeki bazı öğretim elemanlarının ders esnasında farklı düşünceye sahip öğrencilere tahammül edemeyip öğrencileri susturma girişiminde bulunduğu; ayrıca farklı düşünceye sahip öğretim elemanlarının antipropagandasını yaparak söz konusu öğretim elemanlarının öğrenci nezdinde itibarını düşürmeye çalıştığı öğrenilmiştir.
Bazı öğretim elemanlarının öğrenciler üzerinde not baskısı ile tahakküm kurmaya çalıştığı, bazılarının da derslere girmeme veya geç girme suretiyle öğretimi aksattığı iddia edilmektedir. Bundan dolayı daha iyi bir üniversitede öğretim almak isteyen öğrenciler, yatay geçiş ve FARABİ sisteminden faydalanmakta, bu sistemlerden faydalanamayan öğrenciler ise tekrar üniversite yerleştirme sınavına hazırlanarak Siirt Üniversitesinden ayrılmaya çalışmaktadır.
Üniversite kütüphanesinde özellikle edebi, felsefi, teori kitaplarının yoksunluğundan şikâyet eden öğrenciler, kütüphanenin sadece ders kitaplarından ibaret olduğunu belirtmektedirler.
Siirt Üniversitesi Edebiyat Topluluğu 2011-2012 akademik yılında Siirt’in konuşulan üç diline de hitap eden “Qehwe” adlı derginin taslağı önceki yönetim tarafından onaylanmış; ancak yeni yönetim onayı görmezden gelerek dergi taslağını incelemek üzere yeniden istemiştir. Edebiyat Topluluğu’nun yeniden onaya sunduğu dergi taslağı için sekiz aydır olumlu veya olumsuz bir cevap verilmediğinden dergi çıkarılamamaktadır. Topluluklar tarafından yapılan genel bir toplantıda da Öğrenci Toplulukları Koordinatörü’nün “dergi çıkarmak kanunca tehlikeli bir iştir” tepkisiyle karşılaşmışlardır.
Öğrencilerin çok rahatsızlık duyduğu bir diğer sorun da üniversite bahçesi ve bina içlerine abartılı bir biçimde konulan çok sayıdaki kameralarla sürekli gözetim altında tutularak, potansiyel suçlu olarak görülmeleridir. Aynı sıkıntıdan tüm personelin de olumsuz etkilendiği bilinmektedir.
Sonuç:
Yukarıda sayılan sorunların çözümü temelinde EĞİTİM SEN Siirt şubesi olarak:
ü  Siyasal iktidarın ve cemaatlerin temsil ettiği anlayışlar Üniversiteden ellerini tamamen çekmeli, özgür, bilimsel ve demokratik-katılımcı bir yönetim anlayışının hayata geçirilmesi için gerekli adımlar atılmalı ve Siirt Üniversitesi demokratik bir yapıya kavuşturulmalıdır.

ü  Üniversitedeki kadrolaşmaya derhal son verilmelidir.

ü  Öğretim elemanları, öğrenci ve idari personelden oluşan Danışma Kurulları derhal kurulmalıdır.
ü  Bilimsel üretimde daha üst seviyelere ulaşabilmek için akademik personel alımında yetkinliği esas alan kriterlerin uygulanması gerekir.

ü  Üniversite İlimizin sorunlarına yönelik daha duyarlı olmalı ve bilimsel araştırmalar yaparak çözümler üretmelidir.

ü  Üniversitenin fiziki ve sosyal koşullarının iyileştirilmesi için:

a)       Hakkında yıkım raporu düzenlenmiş olan Sağlık Yüksekokulu binası derhal boşaltılmalıdır. Ayrıca merkezi kampüsteki tüm binalara depreme karşı dayanıklılık testi yapılmalıdır.
b)       Kezer Kampüsü’nde binaları yer altından birbirine bağlayan galeri sistemi yapılmalıdır.
c)       Akademik ve idari personelin lojman sıkıntısı giderilmeli ve personel çocukları için  bir ihtiyaç olan kreş makul bir zaman diliminde yapılmalıdır.

ü  Öğrencilerin başta öğretim elemanları olmak üzere Üniversite ile ilgili tüm sorunları dile getirebileceği bir “Öğrenci Danışma Birimi” oluşturulmalıdır.

ü  Öğrencilerin öğretim elemanları ile ilgi memnuniyetleri yılda iki defa anketlerle ölçülmelidir.

ü  Üniversiteye yakışır bir kütüphane için üniversitenin kütüphanesini kaynak bakımından en kısa zamanda zenginleştirmesi gerekir.

ü  Öğrencilerin sosyal ve kültürel faaliyet talepleri ideolojik engellere takılmamalı, bu tür konularda engelden ziyade destek olunmalıdır.

ü  Yapılacak etkinliklerin daha etkin ve daha katılımcı olması için öğrencilerin görüşlerinin alınması gerekir.

ü  Üniversitenin sorunlarının tespiti için tüm personel ve öğrenci topluluklarının düşünceleri alınmalı, bu düşüncelerden yola çıkılarak sorunlara çözüm üreten stratejiler geliştirilmelidir.

ü  Üniversitenin ARGE birimi oluşturulmalı, üniversitenin tüm yönleriyle gelişmesi için ve öğretimde kalitenin yakalanması adına çözüm stratejilerini geliştirmelidir.

ü  Her sene öğrenci personel ve Siirt halkının üniversite ile ilgili memnuniyetini ölçecek anketler uygulanmalı anketler sonucunda ortaya çıkacak zayıf alanlara yönelik gelişim stratejileri hazırlanmalıdır.

NOT: Bu rapor üniversite yönetimine sunulmak üzere hazırlanmış olup Eğitim-Sen Siirt Şubesi Yürütme Kurulu’nun defalarca yaptığı randevu taleplerine Rektörlükçe olumlu veya olumsuz herhangi bir yanıt verilmemesi nedeniyle basına ve kamuoyuna sunulmuştur.
Siirt Eğitim-Sen Yürütme Kurulu

mehmet()
sayın rektör eleştirileri dikkate alacam demişsiniz. O zaman benden de öneri var.Üniversitede daha fazla gerginliğe ve ayrışmaya fırsat vermeden yönetimde revizyona giderseniz çok faydalı olur. Mesela yeni kadro ve eski kadroyu kaynaştırma ve bütünleştirme adına genel sek. veya gen.sek.yrd. değiştirin.Bence de burada oturacak insanlar idari personel olmalı.En azından biri. Kim olacağına gelince herkes fikrini söylesin. Bence aşağıdaki isimlerden biri olabilir. Verdiğim isimler hemen hemen herkesçe onaylanacak ve kabul edilebilecek isimlerdir. İyi niyetli ve dürüsttürler. İçlerinde fitne yoktur. Özü sözü birdirler. Kendilerinde münafıklık özellikleri yoktur. İdari personelin tamamını ayrım yapmadan kucaklayacak değerli insanlardır. Kişilikleri oturmuş ve güvenilir insanlardır. Hangisini seçerseniz üniversite ve siz kazanırsınız. 1-M.F.ETE (Bende öncesinde karşıydım ama siz, yaptıklarına rağmen tekin grubunu yanınıza kabul ettiyseniz bu kıymetli insanı hay hay kabul etmelisiniz. çünkü onlarla f.ete arasında iyilik, dürüstlük ve insanlık yönünden dağlar kadar fark vardır. Asla kıyaslanamazlar bile. Zaten kadrosu da kendisindedir.) 2.-Ş.ERDEMCİ 3.A.DATLI 4.B.ÇEVİK 5..R.DEMİREL 6.S.HAKSEVER isimler şahsi düşüncemdir. Ama inanın o koltuklara ençok layık olan insanlardır. Belki isimleri olan arkadaşlar kabul etmezler bile. Ancak herkes fikrini söyleyebilir. Amacımız şu dedikodu ve gerginlikler sona ersin. Üniversitemize huzur, dayanışma ve kardeşlik gelsin. Dışarıya karşı tek vücut ve birlik olabilelim. selametle
Gönderilen Tarih - 28 Haziran 2013 Cuma (16:55)  
ADİL()
SHERIFF'e ince mesajlar: hey dostum başın belada. lanet olası federaller peşinde. neyse bu şakaydı, şimdi sıra gerçeklerde: işte şu rapor en çok idarilerin katkılarıyla yazıldı. hani o beğenmediğin, küçümsediğin bu nedenle başlarına 2 akademisyen verdiğin idarilerce. burda idari-akademik ayrımı yapmak istemiyorum. hocalarımıza da sonsuz saygı duyarım. ama gel görki hakkaniyeti de hatırlatmak zorundayım. oralar mevzuatta belirtildiği üzere idari personelin hakkı olan kadrolar, koltuklardır. ama gelgörki idariler galiba küçümsendiği için onlara layık görülmemiştir. bu da idari personelle aranı iyice koparmıştır. zira idari personelle aranı yapacaklar zaten onları küçümsüyorlar. artı derslere girmekten kendilerine ulaşanmı var! o nedenle daha çok zarar görecek gibisiniz. rapor hiç de iyi olmadı. oysa işler ne de güzel gidiyordu değilmi. genel sekreterlik,myo, kurtalan,imid,sks, personel,kütüphane operasyonları tamamlanmıştı. sırada tahminimce yapı işleri vardı galiba. çünkü orada da adam gibi adanlar vardı. tam bir idareci, işine ehil, dik duruşlu ve iradeli. tabi bu işinize gelmezdi herhalde. size ehme gibi kişiliği, gururu ve şahsiyeti en dibe vurmuş insanlar lazımdı. gel dedinmi gelecek, git dedinmi gidecek. hatta bunu bir çocuk sevinciyle yapmalıydı. SHERIFF sana aciz tavsiyem şuki; bence en kısa sürede ya c.p.'yi yada m.a.'yı görevden al. özellikle m.a.çok isabetli olur. hemde daha geç olmadan! yerine tüm idarilerce sevilecek sayılacak tam manada idareci sıfatını taşıyan bir idari personel ata. illa arap olması şart değilki.türk de olur,kürt'de olur. yeterki adam gibi adam olsun. o senin idarilerle arandaki köprün olur. her türlü sorun sıkıntı basına çıkmadan sana gelir. ve halledilir. ama Allah razı olsun başlarına gençliğinde bile ırkçılıkla tanınmış birini getirmişsin. buyur çalışın demişsin. olmazki. hadi SHERRIF kendine iyi bak.
Gönderilen Tarih - 27 Haziran 2013 Perşembe (13:06)  
TAHİRHAN()
ben şayet şu yorumlarda adı geçen insanların (özellikle "malum kardeş" olmak üzere) yerinde olsaydım en kısa zamanda rektöre çıkar ve "hocam Allah razı olsun bizi malum yollarla buralara aldınız. ama artık rezil olduk. insanlar yakında akın akın üniversiteye gelip bizimle hatıra fotoğrafı çektirecek. hem personelimizin yüzüne bile bakamıyoruz. üniversite içerisinde de gezecek yüzümüz kalmadı. bizi görevden al ve sessiz sakin bir yere ver de hepimiz kurtulalım" derdim. tabi bu kişilik meselesi. ben kişiliğime göre konuştum. ama bazıları için kişilik koltuk ve maaş demek olabilir. onlar için bu tür manevi hislerin pek bir önemi yoktur. Allah bizi bu tür duygulardan uzak eylesin inş. çünkü insan o düşünceye sahip olunca zillete düştüğünü de farkedemiyor. dışardaki halini de maalesef göremiyor. kendisini idareci sanarak ortalıkta geziyor. ama herkesçe bir zavallı gibi görülüyorlar. işte onlara yazık diyorum sadece. acıyorum hallerine. üstelik yerel seçimler de yaklaştı. bu tür haberler ile akparti'ye çok zarar verdiler. yapanlar ve yiyenler utansın ne diyeyim artık.
Gönderilen Tarih - 26 Haziran 2013 Çarşamba (22:07)  
ADEM()
önder aytaç eleştirdi cemaatçi dediler, nedim kuzu eleştirdi tahammülsüz dediler, haber56 eleştirdi menfaatçi dediler şimdi eğitimsen eleştirdi kürtçü, kominist diyorlar peki gerçekleri ne zaman görecekler bunlar??? rektör en kısa zamanda ve geç olmadan bu uyarıları dikkate almalıdır yoksa kendisine ve çevrenize değil ama üniversiteye ve siirt'e çok yazık olacaktır. çünkü keyiflerine diyecek yok!
Gönderilen Tarih - 26 Haziran 2013 Çarşamba (21:42)  
WELEYE()
Bence bunlar iflah olmazlar. çünkü hiçbir eleştiri umurlarında bile değil. neden olsunki?? nasıl olsa altlarında devletin lüks araçları, ceplerinde de çekilen avans paraları var. adamlar harcadıkça harcıyorlar. sen keyif de, adamlar hizmet desin. alım malım da hep "fatura bul, evrağa ekle, avansı kapat"la yapılıyor. ha siz burada yazmaya devam edin, onlar adeta nimet sarhoşluğu içerisinde iktidara gelmenin keyfini sürüyorlar. bu teker daha ne kadar dönecek
Gönderilen Tarih - 26 Haziran 2013 Çarşamba (20:23)  
H.YILMAZ()
FARKLI DİL VE LEHÇELER ENSTİTÜSÜNÜN KURULMASI İÇİN RESMİ GAZETEDE YAYIM YAPILDIĞI GÜN EĞİTİM-SENİN KULAKTAN DOLMA,DEDİKODU,KAHVE AĞZI İLE YAZILMIŞ BİR RAPORU KAMUOYUNA AÇIKLAMASI ÇOK MANİDAR.ACABA EĞİTİMSEN KÜRÇE DİLİNİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİN KALDIRILMASINDAN RAHATSIZ MI OLDU?HANİ BUNLAR YILLARDIR BUNUN PROPAGANDASINI YAPIYORLARDI.AYNI EĞİTİMSEN VE BAŞKANI ALAN DEĞİŞİKLİĞİ HAKSIZLIĞINDA VE ÖĞRETMENLERİN ,OKUL İDARECİLERİNİN MAĞDUR EDİLDİĞİ ÖĞRETMENLERİİN ALAN DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDA NEDEN BİR AÇIKLAMA YAPMADI?YOKSA SENDİKANIN YÖNETİCİLERİ ÜYELERİNİ SATIP KENDİLERİ ALAN MI DEĞİŞTİRMİŞTİ?EVET
Gönderilen Tarih - 26 Haziran 2013 Çarşamba (18:55)  
MAHMUT()
Şimdi bu rapora cevab yazısını "İsmail t.....lere" yazdırırlarsa şaşırmayın. malum eski rektörü batıranlar büyük bir hırsla yeni hedeflere koyulmuşlardır. zira bildiğiniz üzere kendileri yeni yönetime karşı üstün bir yaranma ve yağlama gayreti içerisindedirler. eğitimbirsen'in üniversite seçimlerinde yaşananları hiçbir mide kaldırmaz. hiçbir ahlak ve etik kuralı bilmeyenler rezilliği sergilemişlerdir. ama sonuçta kaybetmişlerdir. Zira zerre kadar menfaat için, haysiyet ve onur gömleklerini çıkaranlar, her zaman için zelil olmaya ve alçalmaya mahkumdurlar. şerefli insan o insandırki herşeye, her baskıya eziyete karşı şeref ve haysiyetiyle dimdik durmayı başarabilsin. üç günlük dünya menfaati için satmayacakları bişeyi olmayanlardan uzak durun. Allah fitnecilere fırsat vermesin. Allah ikiyüzlüleri kahretsin. Allah şeytanın yerine geçenlere lanet etsin!
Gönderilen Tarih - 26 Haziran 2013 Çarşamba (13:39)  
MACİT()
Rektöre naçizane tavsiyem. bu yolun sonu hiç de iyi görünmüyor. sen çok iyi niyetli ve dürüst bir insansın. ama gelgörki yerel kurnazların istilasına uğradın. hani şu yanında görünüp bugüne kadar her taşın altında çıkan malum bir zat var. biraz daha sıkışınca emekli olmayı düşünüyormuş. sakın ha dönemin bitene kadar yanında sıkıca tut. kaçmasına asla izin verme. anca beraber kanca beraber. öyle uyanıklık yapıp kolayca kurtulmak yok. hem ilgili belgeler mutlaka yerlerine ulaşmıştır. yakında idareciliğin ve akademisyenliğin çok farklı şeyler olduğunu daha iyi öğreneceksiniz. ama umarım daha fazla geç olmaz. bu arada malum siteye cevabi yazıyı el altından verin bakalım. hadi iyisiniz manşetinizde benden olsun "EĞİTİM-SEN'DEKİ FİTNE TUTMADI"
Gönderilen Tarih - 26 Haziran 2013 Çarşamba (12:31)  
komik olaylar()
harbiden komik :)
Gönderilen Tarih - 26 Haziran 2013 Çarşamba (10:49)  
merkez sağlam()
abdulkadir korkma, oda her şey demek değildir, bahsettiğin kişi onların vereceği bir odada sıkışıp kalmayacak kadar özgür ruhludur.ve kesinlikle ayarladığı bir şeyler vardır...
Gönderilen Tarih - 26 Haziran 2013 Çarşamba (10:24)  
Sabahattin()
Milletvekili kardeşi, danışmanı, arkadaşları üniversiteye geçti,YALANDIR. vekil ne derse rektör onu yapar,YALANDIR. vekil partiye kimse karışmasın üniversiteye demiş.YALANDIR vekil üniversiteye giren herşeyi bilir, YALANDIR. vekilin iki dudağı arasında söylentileri,YALANDIR.
Gönderilen Tarih - 26 Haziran 2013 Çarşamba (10:12)  
perteltilav()
eğitimsenin raporunu beğenmedim. çünkü üniversitede dönen dolapların yüzde birinden bile bahsedilmemiş. ya eğitimsen yekilileri bu kadar bilgiye sahip veya bu buzdağının görünen kısmı ile ayar vermeye çalışmışlar. üniversitede durum şuan tamamen talandan ibaret. bin yıldır ilk kez siirte doğru dürüst bir yatırım yapıldı. oda şuan içler acısı, inanın durumu bilen biri olarak şu kadarını diyeyim libyada kaddafinin sarayları bu kadar aç gözlülükle yağmalanmamıştı. yazık üniversite gibi bir kurum bu şekilde parsellenmiştir. acil bir müdahale lazım
Gönderilen Tarih - 26 Haziran 2013 Çarşamba (02:16)  
ABDULKADİR()
Yahu desenize üniversitemiz akademik başarı dışında kalan tüm şeylerde 1NUMARA. mesela kadrolaşma, dedikodu, fitne-fesat ayrımcılık gibi konularda birincimişiz. Yahu burada herşey komik ve düşündürücü valla. mesela Türkiye'de odası olmayan tek rektör danışmanı sadece bizde var:) adam çok sabırlı valla. ben olsam neye mal olursa olsun ortalığı ve bunu yapanları duman ederdim. Allah için konuşmak lazım adam görev süresi boyunca koltuğun hakkını verdi. ama gelgörki kadrolaşma kurbanı oldu. hep derler devlet dairesinde fazla çalışmayın diye. doğruymuş:)) bu olanlardan sonra geri kalan diğer idarecilerde sabah erkenden işe gidiyorlarmış. nedenmi.aman koltuğumuza sahip çıkalım. ne olur ne olmaz diye:) bence bu üniversite zor iflah olur. çünkü adalet yok yandaşlık var, kardeşlik yok ayrımcılık var. hakkaniyet yok torpil var. huzur yok dedikodu var. Rektör çok iyibiriymiş ama gelgörki kurt ve tilkiler, hecci mecciler kumpasa almışlar. yazık valla. Önder aytaç yazmıştı da inanmamıştık
Gönderilen Tarih - 26 Haziran 2013 Çarşamba (00:11)  
ömer()
Eğitim-Sen bu konuda biraz geç kalmadı mı? Siirt'te bu konuda fırtınalar koparken Eğitim-Sen'den hiç ses çıkmıyordu. Şimdi mi jeton düştü, demek geliyor insanın içinden?
Gönderilen Tarih - 25 Haziran 2013 Salı (23:54)  
MUSA()
S.K. üzerinde fazla durmayınız. İsim verdiğiniz S.K. oyuna gelmiştir. Bu tamamen bilinçli bir taktiktir. Zira onu getirenler "bu da burda dursun uyanan olursa aha bak S.K.'yide almışız diyebilelim" diye getirmişlerdir. Yani tamamen köylü kurnazlığı yapılmıştır. S.K. ile hedef şaşırtılmak istenmiştir. ama yemezler. S.K.'nin eğitimsen üyesi olması onu temize çıkarmaz. bilakis daha dikkatli olması gerekirdi. "beni alıyorsunuz da nereye geliyorum. neden geliyorum. orası boşmu? amacınız ne?" demesi lazım değilmiydi. ama maalesef o olgunluğu ve karakteri gösterememiştir. adeta "altımda koltuk olsun da altta kalanın canı çıksın"demiştir. s.k.'nın daire başkanı olma süreci de iyi incelenmelidir.zira duyduklarım hiç de iç açıcı değil. önce eski daire başkanının odasına zorla masası konmuş daha sonra da adamın koltuğuna sinsice oturtulmuştur. Bunların yaptığı ne insanlığa,ne insafa ne de ahlaka sığar.onlarca örnek sayılabilir.adamlar rektörü aramışlar bulamamışlar.sahi rektör nerede
Gönderilen Tarih - 25 Haziran 2013 Salı (23:45)  
behçet()
bana bunlarla gel.
Gönderilen Tarih - 25 Haziran 2013 Salı (23:29)  
SEYİT()
EĞİTİMBİRSEN SUSMA! özellikle eğitimbirsen'in yeni üniversite yönetimine sesleniyorum. Unuttunuzmu haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Mesela öncelikle kendinizden başlayın Yıllarca verdiği emek ve özveri karşısında Daire Başkanlığından Yüksekokul Sekreterliğine kim düşürülmüştür. Bu sayede kimlere yer açılmıştır. Kadrolaşma için, Kaç insan mağdur edilmiştir. Mazlumun ahı bunların tepesindedir. Asla ifla olmazlar inş. Asla rahat yüzü görmeyeceklerdir. Çünkü içlerinde fitne var, kin var nefret var. Ayrımcılık var, entrika var, yanına bir de siyaset salatasını ekle. Buyrun yiyin midenize duracak yakında! Burada hemen panikleyen ahlaksızlar da boşuna telaşlanmasın Zira Menfaatleri kesinlikle elden gidecektir. Yeter yağlanıp palazlandığınız! Size koskoca kurumu yedirirlermi?? Dingonun ahırımı sandınız burayı!!
Gönderilen Tarih - 25 Haziran 2013 Salı (22:26)  
baha()
eğitim sen sen önce öğretmen sorunlarıyla ilgilenen bırak üniversiteyi.öğretmen sendikalarının hepsini topla koca bir sıfır.öğretmenin hali içler acısı sen kalkmış üniversiteden söz ediyorsun.bırakın bu işleri allah aşkına.ünivrsiteye siirtlili insanların gelmesi neden bu kadar zorunuza gidiyor anlamakk çok zor ddışardan adam gelse daha mı iyi bırakın siirt halkı geçsin oraya.
Gönderilen Tarih - 25 Haziran 2013 Salı (21:24)  
bülent()
gerçekten güzel bir haber üniversitede kadrolaşma had safhada kurum değiştirmeler almış başını gidiyor akp nin arka bahçesi olmuş üniversite...
Gönderilen Tarih - 25 Haziran 2013 Salı (20:45)  
SERHAT()
Öncelikler EĞİTİMSEN'i tebrik ediyorum. Raporda katılmadığım noktalar olsa da genel anlamda üniversitenin fotoğrafı çekilmiştir. Üniversitede yaşananlarla ilgili tüm siirt ayaktayken 3 sendikanın adeta 3 maymunu oynaması çok eleştirilmişti. EĞİTİM-SEN hızlı davranarak bu durumdan kurtuldu ve kamuoyunu ayrıntılı olarak bilgilendirdi. Yürekten tebrik ediyorum. Yalnız bir bilgi vereyim size bence Rektörden randevu almanıza ve o kadar beklemenize hiç gerek yoktu. zira rektörlüğe heveslenen ve orayı altüst eden biri var orda. raporu onun masasına koysaydınız tamamdı. her taşın altında o çıkar. ama birgün altından çıktığı taşlar kafasına düşecektir.
Gönderilen Tarih - 25 Haziran 2013 Salı (20:44)  
İyin okuyun(Bedrettin Sığa gibiler)()
Son madde bederettin sığaya susması için güzel bir kadro verilmelidir.ne için yaptığınız bilmesek seni tanımasak susacağız
Gönderilen Tarih - 25 Haziran 2013 Salı (20:43)
Kaynak :http://www.siirtnews.com/haber-4160-egitim_sen_siirt_universitesi_kadrolasma.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YORUMLAR