Üniversiteler, topluma rehberlik yapan, maddi ve manevi kalkınmalarını sağlayan, insanları aydınlatan, duyarlılaştırılan ve eğitim ile eğitilen, ufku yu açan, düşünceye işlevsellik kazandıran geniş anlamda hayatın ön basamaklarıdır. Öğretim ile hayatı idame etmek ve topluma önderlik yapacak elemanlar yetiştirmek için, öğretilenlerin ışığında analiz/değerlendirme ve sonuç itibari ile bilimsel yol göstermektir. Öncelikle çalışanların hakkını kollamak ve gözetmektir.
Siirt Üniversitesinin yönetim anlayış tarzı ise, nasıl ki kişi alış-veriş merkezlerine gidip, merkezler tarafından yerli veya yabancı sormak sızın, parasıyla istediğini satın alabiliyorsa, ayrıca batının devletlerarası ilişkilerin değişmez kuralı olan lobi hareketlerinin merkezi konumunda ve bilimin yolunda ilerlemektedir. Hatta bu konuda yasalara yol göstermektedir. Şöyle ki;
Yapılan atamalar, üniversitenin çalışanı mı, yoksa üniversite dışında/kurum dışı çalışana bakılmak sızın gerekli bağlantıları kurabilen herkesi amir konumundaki kadrolar yolu ile Siirt Üniversitesine atabilir, ataması yapılmıştır. Kısacası dayısı, torpili, referansı, lobisi vs. durumları yarata bilen herkese yönetim kadroları açıktır. Bu durumdan faydalananların ekseriya tını, üniversite çalışanlarının dışındaki elemanlardır. İnceleme halinde tüm bunların doğruluğu ortaya çıkacaktır ve ortadadır. YÖK Yükselme Sınav Yönetmeliğinin maddeleri dahi, yükselme ve unvan değişikliği sınavına girebilmek için belli bir süre korumda çalışma şartı getirilmektedir. Üniversite yasa ve tüzüklerin yetersizliğini, yol göstermektedir.
Enstitü, Yüksekokul ve Fakülte sekreterlikleri, kısacası sekreterlikler, kurum içi ve kurum yönetim kadrolarına atanmak için hülle basamakları olarak kullanılmaktadır. Bu durum kanunları boşluğa düşürme veya yasalara yol gösterme ve yöntem geliştirme kadrolarıdır. Örneğin; İŞKUR Müdürlüğüne atanması yapılan şahıs, önce üniversiteden Enstitü Sekreterliğine, oradan de İŞKUR Müdürlüğüne ataması gerçekleş tırıldı. Kurum içindeki atamaları tümü ise sekreterlikler, basamak olarak kullanılmakta, pardon kanunları boşluğa düşürme yöntemi olarak kullanılmaktadırlar. Yani sekreterlikler yükselme kadrolarıdır. Böyle bilimsel bir zeka ile yol gösteren başka kurum var mı? Yöntemin bilimi takip etmesi, bilimin yolunda ilerlemesi buna denir. Yasalar yönetime göredir.
Yasalar, belli kadrolara atana bilmek için, kurum çalışanı olma koşulu ile, sınav, liyakat ve iç çalışan kriterleri çerçevesinde meseleye yaklaşırken, bilime ve kanunlara yol gösteren yönetim ve lobi, dayı yöntemini devreye sokarak, hak hukuk ve yarınlar düşünmeden kuralsızca hareket edilmektedir. Yani kurum çalışanı ya da kurum dişi çalışana bakılmaksızın, yönetim kadrolarını oluşması için, kendilerine göre seçkin mensubiyetlerle tıka basa doldurdular. Bilimsel yaratıcılık bu değil mı?
Sonuç olarak, Siirt Üniversitesi nereden geldi, nereye gidiyor? Sorusu gereğince, başta Siirt halkı ve üniversite çalışanları özellikle sendikalar durum muhasebesini yaparak, eksi ve artıları ile birlikte hataları kamuoyuna duyurmak koşulu ile sorumluluğu olan herkesi, sorumluluğun gereğini yerine getirmeye zinhar davet edilmelidir. Yoksa menfi durumlarla Siirt Üniversitesi basındaki durumunu muhafaza etmeye devam edecektir. Olması gereken ise, güzide eğitim öğretim kurumu olan üniversite, biran önce bu kötü imajdan kurtulmaktır.
Muhammet
Kaynak : http://www.siirttenote.com/2014/07/13/siirt-universitesine-okuyucu-mektubu/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
YORUMLAR