14 Mayıs 2013 Salı 12:03
Üniversite yetkililerine sesleniyorum?Şuna bakın her gün aleyhinize bir şeyler yazılıyor ama kimse cevap vermiyor. Nedir bu sessizlik.Önder Aytaç yazılar yazdı. O günden sonra hiç bir yetkili açıklama yapmadı..Yoksa Siirt Üniversitesi'ndeki kadrolaşma iddiaları doğru mu?
Eğer Üniversite Önder Aytaç'ın bu sorularına cevap aramaz ve hesabını sormazsa, üzülerek söylemek gerekir ki, yazılanlar doğrudur ve Siirt Üniversitesi'nin kötü bir girdaba sürüklenme ihtimali var…
Eminim bu sorulara cevap verecek yetkililerde vardır yoksa Allah Siirt'i korusun.
Önder Aytaç'ın kişisel web sitesi dusunceatolyesi.com'da Siirt Üniversitesi'deki kadrolaşma iddialarını aynen yayınlıyoruz.
ÖNDER AYTAÇ
Siirt’te olanlarla ilgili yazdıktan sonra, yüzlerce e-mail aldım. Konuya bu kadar duyarlı olan Siirtlileri de bu vesile ile tanımış olmaktan mutluyum. Siirt ile ilgili öncelikle bazı konuları netleştirmekte yarar var. Şöyle ki;
SORU 1: Siirt’e bir düşmanlığım mı var?
CEVAP 1: Asla böyle bir şey söz konusu değil. Siirt değişik zamanlarda geldiğim 3 kez de AKP’nin Siyaset Akademisi aracılığı ile bulunduğum ve çok ciddi dostlarımın olduğu bir il. Siirt benim için sadece ‘büryan kebap’ demek değil. Siirt onun da çok ötesinde önemsediğim ve eski Emniyet Müdürü’nün dediği gibi, ‘Üstadımın Tilllo’sunda okul açmak ve orada defnedilme en büyük isteklerimden’ olan bir yerleşim birimi. Eğer ileride de mümkün olursa, hayatımın bir 5 yılında burada hocalık ve hukukçuluk yaparak bu ilimizde hizmet etmeyi de kendi adıma onur sayarım…
SORU 2: Ben neden sıklıkla Siirt’i yazıyorum.
CEVAP 2: Siirt ile ilgili ilk yazıyı yazmadan önce, bana onlarca farklı mektup ve e-mail geldi ve bu ilimizin üniversitesinde yaşananları ifade ediyordu. Ben de bu mektuplar çerçevesinde olanları akıl süzgecinden geçirerek, bana gelen dokümanlardan kendime göre uygun gördüklerimi makale haline getirdim ve bundan sonra da bu konularda yazmaya devam edeceğim.
SORU 3: Hemen konuyu camia muhabbetine çekenlere ve benim şahsımda camiayı vurmaya çalışanlara ne demeli?
CEVAP 3: Allah ıslah etsin demek sanıyorum en güzeli. Camia ile ilgili olan yayın kuruluşları belli. Benim çizgim ve yazdıklarım da belli. Bana böylesi yakıştırmayı yaparak, benim üzerimden camiaya saldırmak isteyenler, Hiç tanımadığım halde Paşa’lı imalarda bulunanlar, kelimenin tam anlamıyla terbiyesizlik yapıyorlar. Ama bunu da benim önleyebilmem mümkün değil. Çünkü; ‘kış kışlığını yaparken p…… da p…….nu yaparmış.’ Herkes fıtratının gereğini yerine getiriyor. Bunların ağzını da kese değil ki, torba değil ki büzemem. Ancak büzebilecek olan Rabbime şikayet ederim. O yüzden benim üzerimden camiaya saldırmaya çalışanlar ciddi bir kul hakkına girmektedirler, kendilerine bunu da anımsatmak isterim…
SORU 4: Siirt’teki bazı bölgesel yayın yapan internet medyasındaki kişilerin alabildiğine bana saldırmalarına ne demeli?
CEVAP 4: En kolayından cevaplamam gerekirse, hepsi de ‘vız gelir tırıs giderler.’ Çünkü ben kişileri konuşmuyorum, olayları konuşuyorum. Bu olaylarla ilgili de önlem alınmasının gerekliliğine parmak basıyorum ve bunu bundan sonra da bunu yapmaya devam edeceğim.
SORU 5: Neden Siirt konusuna bu kadar duyarlıyım?
CEVAP 5: Siirt benim bir parçam. Çünkü Siirt demek Anadolu demek ve ben de bir Anadolu insanı olarak sorumluluklarımı yerine getirmeliyim. Evet, çok doğru Pers işi olan ve dinsizliği yaymaya çalışan ve ‘muta nikâhını meşrulaştıran’ sözde akademisyenlere çok karşıyım ve bundan sonra da karşı olmaya devam edeceğim. Devletin parasının ve insan kaynaklarının israf edilmesine de karşıyım ve bundan sonra da bunları yapanlar var ise onları da yazmaya devam edeceğim.
Yukarıdaki 5 maddelik açıklamadan sonra, şimdi de yine gelen farklı e-maillerden topladığım iddiaları sizlerle paylaşıyorum. Bunlar iddialar. Ama ben konu ile ilgili olan yetkililerinin bunları açıklığa kavuşturmasının gerekliliğine inanıyorum. Şöyle ki;
1. Üniversitede çok ciddi şekilde mobing denilen bir baskı var. Bazı arkadaşlar kadro değişimleriyle ilgili dilekçe verdi. Duyduğumuz kadarıyla onlara her türlü baskı yapıldı.
2. Teknik kadro değişikliği sınavı açıldı. Yapı işleri için açılan kadroya yerleşen arkadaşımız halen eski görev yeri olan Personel Daire Başkanlığında görev almakta. Çünkü onun teknik kadro alması sağlandı. Bu ise ihtiyaçtan ziyade, bu şahsı kendi işlerinde kullanmak.
3. Personel Daire Başkanlığına Osman ÖREN’in kardeşi getirildi, ardından bir şube müdürü daha. Ayrıca Mühendislik Mimarlık Fakültesinden de Yakup KARS isimli personelde Personel Daire Başkanlığına kaydırıldı. Amaçları Üniversitenin kalbi olan Personel Daire Başkanlığına hakim olmak. Şu anda o birimde tecrübesiz 3 insanın tecrübe kazanması için idarecilik oynanıyor.
4. İhale ve alımlarda her zamanki gibi eş ve dosta 3 zarf verilip danışıklı dövüşlü ihaleler yapılıyor ve çok ciddi şekilde üniversite zarara uğratılıyor.
5. Dışarıdan atanan şube müdürleri ve daire başkanları kalifiyesiz ve bilgisiz. Buda üniversitenin geriye gitmesine sebep. Personel Daire Başkanıyla, Spor Sağlık ve Kültür Daire Başkanları birimleri hakkında bilgisiz ve idaresizler.
6. Bu sene öğrenci alımı yapılması için naylon –fake- dosyalar oluşturuldu. Ya da dosyalarda oynama yapılarak YÖK’e sunuldu. Birçok dosyada bölüme alınmış gibi gösterilen Öğretim Görevlileri, dosyaların YÖK’e gönderilmesinden çok sonra işe alındı. Bölümler ve programlarda eksik olunan kısımlar da konuyu takip edenlerce değiştirildi. İlahiyat, Ziraat, Bilgisayar Mühendisliği ve İİBF öğrenci alımı dosyaları incelenip dosyaların oluşumundan önce bu öğretim elemanlarının durumları YÖKSİS kayıtlarından da incelenerek bulunabilir.
7. Proje ve Planlama Şube müdürleri yapılacak projeler hakkında araştırma, analiz, istatiksel ve ekonomik çalışmalar yapılmadan Rektörlüğe ve ilgili bakanlık ile ilgili kurumlara sunulmaktalar. Bu durum da kargaşaya sebebiyet vermekte. MİNİ-SİİRT projesindeki gibi pek çok absürt proje söz konusu.
8. Unvan değişikliklerinde çifte standart uygulanmakta. Birilerine yakın olanların unvan değişimleri kabul edilirken, farklı görüş ve duruşta olanların unvan değişim talepleri ise geri plana atılmakta.
9. Kurum dışında eğitim, seminer ve programlara tamamıyla kendi adamları gönderilmekte, gelenlerin hiç biri konuyla alakalı şahıs ve birimlere bilgi vermemekte ve bu da tekelciliğe sebebiyet vermekte.
10. Öğrenci İşleri Daire başkanı keyfi uygulamalara gitmekte ve yönetmelik ve yönergeler, kişiden kişiye, öğrenciden öğrenciye göre uygulaması değişebilmekte…
11. Spor Sağlık Daire Başkanlığı kaynakları sadece bazı grup ve topluluklara aktarmakta. Diğer gruplara ise inanılmaz zorluklar çıkarılmakta. Eğlence ve gezi gibi konularda imkânlar zorlanırken, teknik gezi ve programlarda ise aynı kolaylık gösterilmemekte…
12. Öğretim görevlisi ve araştırma görevlilerinin dışarıdan naklen atamaları konusunda da alabildiğine sübjektif değerlendirmeler yapılmakta.
13. İdari Mali İşler Daire Başkanlığınca yapılan alımlar ve ihaleler sadece bir kişinin belirlediği firmalar üzerinden mi yapılmaktadır?
Misafir: Siirt üniversitesi rektörü Sayın Prof. Murat Erman'ın acil olarak bu iddialar cevap vermesi gerekmektedir. Aksi takdirde töhmet altında kalır.14 Mayıs 2013 23:51
Kaynak : http://www.siirttimes.com/haber/universite_1/onder-aytaca-cevap-verecek-yetkili-yok-mu/1198.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
YORUMLAR