Siirt Üniversitesinin Sağlık Meslek Yüksek okulunda bir skandala daha imza attığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre Siirt Üniversitesinde uzun zamandan beri muhalif memurlar üzerinde baskı kurulmakta, kendileri gibi düşünmeyen memurlar sürekli bir bahane uydurularak yerleri değiştirilmekte. Siirt Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulunda Prof.Dr Sait Kıngır’ın sekreteri olan Rıdvan Bahçeci’nin, Kürtçe müzik dinlediği gerekçesiyle Prof. Dr Sait Kıngır tarafından görev yerinin değiştirildiği iddia edildi.
Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı bir ilde Kürtçe müziğe tahammülsüzlük büyük bir yankı uyandırmış bulunmaktadır. Eğitim-sen’in konu hakkında araştırma yaptığı ve kamuoyunu daha sonra bilgilendireceği öğrenildi.
İmza Sürgüsü Çıkarıldı
Siirt Üniversitesinde mobingin adeta sistematik hale getirilmiş olduğu sürekli dillendirilen bir konu.Son olarak farklı düşüncelere sahip 3 öğretim görevlisine müdür yardımcısı tarafından imza sürgüsü çıkartılması üniversitede gündem konusu olmuş. İmza sürgüsünden herkesin muaf olması gerekirken sadece 3 öğretim görevlisine uygulanması tartışmaları körüklemiş.İddialara göre
Abdullah Bayhan
Veysel akın
Derya bıçakçı
için imza sürgüsü açılmış olmasına rağmen diğer öğretim görevlilerine böyle bir uygulama yapılmamış.
Tahmin ettiğimiz gibi yerel güçler ve ırksal lobiler ideallerinizi gerçekleştirmeye müsaade etmediler. Herkese eşit olunamadı. Herkes kucaklanamadı.
Sizin dışınızdakiler üniversiteyi kendi egolarını tatmin etmek için çekiç gibi kullandılar. Ve en önemlisi tecrübeli bir idarecinin, liyakatli bir yöneticinin asla yapamayacağı hataları yapmaya devam ediyorsunuz.
Mesela sokaktan bir insanı dahi alıp liyakati dolayısıyla idareci yaparsanız bu asla göze çarpmaz. Yine başka bir kurumdan kimsesiz olan bir hizmetliyi dahi getirip idareci yaparsanız yine göze çarpmaz. Kimse de buna itiraz etmez. Ancak siyasi kayırmacılık ve aile kayırmacılığı yapılıp insanlar kuruma doldurulursa işte böyle yer yerinden oynar. Gençlik yıllarında dahi ırkçılıkla tanındığı iddia edilen insanları göreve getirip, üstelik sizden daha fazla öne çıkmasına müsaade ederseniz kuruma işte böyle yazık olur.
Orası kimsenin özel şirketi değildir. Miras hiç değildir. orası devletin resmi bir kurumudur. Sizler sadece kısa bir dönem görev yapacak olan emanetçilersiniz. Ama bakıyoruz da oranın tapusunu almış gibi büyük havalara girilmiş.
Allah için eski idareciler işlerinin ehliydiler. Tıpkı bir memur gibi kendileri bizzat çalışırlardı.
Şimdi ise söylenen şuki getirdiğiniz tüm idareciler memurlarından iş öğreniyorlar. Böyle bir bu kurum nasıl ilerler. İşten anlamayan adamı neden getirirsin. Heleki akrabansa, siyasi bir bağlantısı varsa hangi cesaretle bu işe girişirsin.
Rek….’ü bile nasıl böyle bir oyuna getirdiler inanılır gibi değil. “Biz yapıyoruz sen de yap bişey olmaz” düşüncesiyle hocanın kardeşlerini de üniversiteye aldırdılar. Bence, bu hocaya karşı bilinçli organize edilen bir komploydu. İşin içinden çıkamayacağı derin bir plandı. Akademik kariyerini bitirecek bir tuzaktı.
Adeta “Biz yanarsak sen de yanarsın” der gibi onu da aynı yanlışa çektiler. Sonuç olarak Siirt üniversitesi yanlış insanlar sonucu, adım adım siyasi bir kavganın meydanı haline gelmektedir. Bu ise siirt’te ateşle oynamaktan başka bir şey değildir.
Hoca çok yanlış bir çevre ile çalışmaktadır. “şu fırsat döneminde Kurumdan ne fayda sağlarız” düşüncesini kendilerine hedef edinmiş insanlardan hocaya hayır gelmez.
Lütfen artık ayağa kalkın. Seçimler bitmiştir. C.Başkanının teveccühü ile rektör olmuşsunuz. Kimseye eyvallahınız olmasın. Kimsenin de hala üzerinizden adeta seçim tahsilatı yapmasına müsaade etmeyiniz. Maalesef dışarıdan görünen durumunuz budur.
Ve Lütfen bir kez de kurumunuza bu ekip dışından objektifçe bakın. Bundan sonra önünüzde iki yol var. Ya “ne olursa olsun aynı ekibimle yola devam ederim, ya atar ya batar” dersiniz. Bu durumda size değil üniversiteye üzülürüz. çünkü kimsenin üniversiteyi kum torbası olarak kullanmaya hakkı yoktur. Çıkan her olumsuz haber üniversiteye atılan bir yumruktur. Ve üniversiteyi yıllarca geriye doğru götürmektedir.
Yada ikinci yol olarak çalışma arkadaşlarınızı tecrübelerine, liyakatlerine, insan ilişkilerindeki başarılarına, ayrımcılık yapmayacaklarına ilişkin güvenlerine göre yeniden seçersiniz. Tüm personeli kucaklarsınız.
Karar elbette sizindir. nasıl olsa kamuoyuna ve ilgili kurumlara karşı hesap verecek olan sizsiniz.
Ve vermeye de devam ediyorki her yerde far.. Misali ortaya çikiyorsun.
Bence sen acikla bakalim menfaatin nedir? Onu boyle savunma cikarin nedir?
Bedavadan fedailik yapmazsin sen. Ne aldin???
Neyse ne aldigini yazmaya dur. Basiniz büyük belada. Kahrolasi federaller peşinizde:) ortağina haber ver:)
Nedir böyle ortakliğinizin sebebi?
Amirinin misafirlerini karsilaman, telefon bağlaman benzer is değildir. Senin görevin hic degildir. Hem suçlu hem güçlü bunların yaptigina denir.
Ama unutma sen daha güçlüsün. Çünkü ülkede hukuk var. Mahkeme, kurumda sekreter kadrosu olup olmadigini, varsa bu kadrodakilerin ne is yaptiklarini, yeterli sayıda sekreterin neden talep edilmediğini sorar.
Her halükarda kazanan memur olacaktır. Haklarinizi bilin. Unutmayinki dun rektör olan bugün sadece hoca olarak gorev yapmaktadir.
Bunlar hepsi gelip geçici. Sen dinlenmeden dik duracaksin. O kadaaa.
böyle yönetim anlayışı olmaaaz. hem herkese eşit mesafedeyiz diyeceksin. hem de böylesine bir yönetim soluşturacaksın. sana kim inanır? kadir İNANIR:))) Başkası da inanmaz. bu yol yol değil. ilerisi pek aydınlık görünmüyor. siz olsanız ırkınız yüzünden bir haksızlığa uğradığınızı düşünürseniz sizi anlayacak olan kendi ırkınızdan olan bir idareciye gitmek istemezmisiniz?? eee şuan üniversitede böyle bir idareci olmayınca sendika can simidi oluyor. umarım hoca işin ciddiyetini anlamıştır. herkese eşit seniz, ırkçılık yapmıyorsanız araya birkaç tane kürt idareci koyun da millet gidip derdini anlatsın. yoksa hecci şeytana çıkıp kürtçeden bahsetsen sana çekmeceden arapça kaset verir:) sırtını ovalar ve “emme artık bunu dinle der” :)) gönderir.
ey kürt kardeşlerim ve vicdanlı demokrat araplar. ırkçlığın sonu yoktur.gün gelir sıra size gelir. o yüzden başkasına yapılan bu tür davranışları kendinize yapılmış gibi duyarlı olun. çünkü susarsanız sırada siz varsınız. değerli basın mensupları sizden ricam şu. hani rek… bey ile çeşitli ortamlarda karşılaşıyorsunuz. bu tür şeylerin doğru olup olmadığını lütfen bir sorun
elbetteki “hayır üniversitemizde ırkçılık yoktur” diyecektir. sadece şunu sorun “göreve geldiğiniz günden bu yana mağdur olan tek bir arap idareci veya yönetici varmıdır???
ve geldiğinizden bu yana kaç kürt idareci ve yönetici görevden alınmıştır?? üniversitede ırkçılık yapıp sizi zor durumda bırakan malum şahıslar hakkında bir soruşturma açılmışmıdır. açılmamışsa ne zaman açmayı düşünüyorsunuz?”
bu insanlar kimden cesaret almaktadırlar. yüzde 90′ı kürt olan bu şehirde bu tür davranışların yolaçacağı yaralar hesaplanmaktamıdır??
k.e.’nin bol entrikayla görevden alınması operasyonunda sözde kendisiyle birlikte formaliteden görevden alınan ve arap asıllı olan a.ç.’nin önlenemez yükselişinin gerekçesi nedir. sadece ırkımıdır. liyakatı nedir? yoksa eskiyse o da eski yönetim tarafından atanmıştır???
tüm bu sorular için size makul bir gerekçe bulsun. neyse arkadaşlar üniversite ilerde çok daha ciddi gelişmelere gebedir. bu kadar zulmeden iflah olur mu olmaz. yeterki dürüst insanlar korkmadan ve cesurca birlik olsun. haksızlığa boyun eğmesin. mesela son haksızlıklardan biri daha. işitince çok ağrıma gitti. geçici personele, aday memura dahi aöf sınavında görev verilirken bunlar tarafından cezalandırılıp tek görev dahi verilmeyen daire başkanı kimdir. görev verilmeme gerekçesi yine kürt olmasımıdır. yada eski pers.dai.bşk’nı gibi pes etmeyip kadrosunu peşkeş çekilmek üzere bunlara vermemesimidir??
basın mensupları bunu da araştırsınlar.
mazlumun ahı bunlardan aheste aheste çıkacaktır. tüm işleri ellerine yüzlerine bulaştırmışlardır. herkese eşit mesafede olan adaletli bir yönetim istiyoruz. çok mu şey istiyoruz?
hala sait hoca böyle bişey yapmaz diye inanmaya çalışıyorum.
ama şayet böyle birşey varsa bu üniversite bu olayın altından kolay kolay kalkamaz.
ırkçılık adeta pis bir kan lekesidir. üzerinize bulaştımı kolay kolay temizleyemezsiniz.
bu yüzden üniversite yönetimi bu tür olaylara asla müsaade etmemelidir.
heleki bu tür yaklaşımlar barış sürecine ters olduğu için her taraftan kınanırsınız.
artık Siirt üniversitesi bilimsel çalışmalarla gündeme gelsin. nedir bu rezaletler!
daha önce de eğitimse…üyesi memurların özlük dosyalarındaki bazı bilgiler yönetimi savunan yorumcular aracılığı ile deşifre edilmişti. ayrıca cemaat üyesi oldukları iddiasıyla bazı akademisyenler de aynı şekilde rencide edilmişti. elbetteki bunu yapanlar prs biriminde görev yapan artniyetli birileridir.
oysaki idare, bu dosyalardaki bilgi ve belgelerin hukuka uygun şekilde, dürüstlük kuralları çerçevesinde gizli tutmakla yükümlüdür.
burada açıkça suç işlenmiştir.
bu iş ve işlemler onların başını baya bi ağrıtacaktır.
değerli dostlar, işte ehil olmayan insanların siyasi kayırmacılık yoluyla geldikleri birimlerin hali böyle içler acısıdır.
bi tarafta üniversitemizde ırkçılık yoktur! savunmaları, diğer bir taraftan insanlarla dalga geçer gibi bunun aksine çıkan haberler.
ama AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFINA BAKILMAZ!
bu şehirde araplar ve kürtler yıllardır beraber ve kardeşçe yaşamaktadırlar.
üniversitedeaylardır yaşananlar işte bu kardeşliğe dinamit koydurmuştur.
umarım işler çığırından çıkmaz, umarım…
kürtçe müzik dinledi diye görevine son verildi yalanı eski türikye kafasının yalanıydı. siz hala aynısınız. ben niye her yerde kendi müziğimi dinleyebiliyorum. kimse bana kürdüm diye niye bişey demiyor? ha yok maksat amaç başka olunca kürtlüğün arkasına sığınılıyor tabi.
ve bu zihniyetle vatan millet kurtardıklarını sanıyorlar feci şekilde kınıyorum