11 Kasım 2014 Salı

Siirt Üniversitesi Lojmanları İçler Acısı Bir Durumda

06 Kasım 2014 Perşembe - 16:03
Sayın okuyucularımız neresinden tutarsak elimizde kalacak, üniversite demeye bin şahit koca bir sorunlar yumağı haline gelen Siirt Üniversitesi hakkında gün geçmiyor ki yeni bir problem ortaya çıkmasın.
Bu sefer bir okuyucumuz sitemize gönderdiği Üniversite’nin yeni yerleşkesinde ki lojmanlar hakkında yayımlamamızı istediği problemleri dile getirmiştir. Okuyucumuza sorumluluğundan dolayı teşekkür ediyor ve dile getirdiği problemleri olduğu gibi yayımlıyoruz.
İyi yayınlar yeni üniversite lojmanlarında birkaç eksikliği dile getireceğim. Lütfen sizde bizleri araştırıp haber yapar mısınız? Çünkü şuan lojmanlar sahipsiz bir şekilde kimse bakmıyor.
Lojmanın sıkıntılarını şöyle sıralayabilirim;
1-Lojmanlara şehir içi otobüsler gelmediği için 3km yürümek zorunda kalıyoruz.
2-Lojmanlarda su kesintileri yaşanıyor ve bunun için önlem almıyorlar
3-Bu soğuk günlerde kaloriferleri yakmamaları gibi bu yıl kaloriferleri yakmayacaklarını söylüyorlar.
İleriki günlerde soğuklar artış gösterirse nasıl baş edeceğiz bununla kimse bir şey demiyor. Çoluk çocuk soğuktan hastalanmaya başladı bile. Bizleri görüp haber yaparsanız belki yetkililerde utanma olur da bakım gösterirler lojmanlara.

metin xoca()
Bence kim ne derse desin "hecci şeytan" lakaplı şahsın görevden alınması çok yerinde ve doğru olmuştur. Irkçılık, ayrımcılık ve şaibe iddialarının merkezi olan bu şahsın, üniversiteye çok büyük zararları olduğunu hepimiz biliyoruz. Rektörlük seçimlerinde herhangi bir oyu olmamasına rağmen, kısa sürede o kadar hızlı yükselip üniversitede etkin olması, "tillo lobisi"nin elemanı olarak yorumlandı. Hatta malum tillo vekilinin üniversite temsilcisi olarak tanındı. Ancak, züccaciye dükkanına giren fil misali, üniversiteyi 2 yılda alt-üst etti. Kısa süre sonra sayesinde üniversite kürt-arap gerginliğinin mekanı oldu. Taraflar, gruplar, ırklar ayrıştırıldı. Üniversitede birlik, güven ve beraberlik kalmadı. Ancak zararın neresinden dönülürse kardır misali, yanlıştan geç de olsa dönülmüştür. Şahsen ben üniversitede oluşan gizli gerginliğin öğrenciye de sirayet ederek büyük olay ve felaketlere dönüşeceğini tahmin ediyordum. Hocanın verilmiş sadakası varmışki o süreçte büyük bir tehlike atlattı. Ama geride üniversiteye karşı aidiyet duygusu sona ermiş, kurumuna karşı nefretle dolmuş, yöneticilerin hatasını ihbar için dört gözle bekleyen onlarca çalışan bırakıldı. Bu tahribatın giderilip, huzur ve güven dolu bir iş ortamının sağlanması geciktirilmemelidir. Bu açıdan ben de tarık beyle aynı fikirdeyim. Yeni genel sekreter ve yardımcısı, arap kökenli olmalarına rağmen çalısanlara güven vermekte, umut vaad etmektedirler. Özellikle süleyman hoca, insan sevgisiyle dolu, inançlı, asabiyetten ve ayrımcılıktan uzak, tertemiz bir insandır. Dilerim başarılı olurlar ve güzel hizmetler yaparlar. Son olarak İki yıl önce şunu yazdım yine yazıyorum; Kurnaz ve sinsi Tillo lobisi rahat bırakırsa siirte siirtli rektör tarihi bir hizmet fırsatıdır. Çünkü Herkes kendi memleketine karşı daha çok hizmet aşkıyla doludur. Bu tarihi fırsatı heba etmeyelim.
Gönderilen Tarih - 08 Kasım 2014 Cumartesi (23:01)  
serkan öz()
Ben size o üniversitede çalışan bir akademisyen olarak olarak Siirt Üniversite'sinde olan biteni kısaca özetleyeyim. R.Z.'nın üniversiteden ayrılmasından sonra göreve gelen yeni rektör M.E. rektörlük seçimlerinde kendisine sağlanan sınırlı destekten dolayı oy veren birkaç öğretim üyesi ve siyasilere gebe olarak rektörlük makamına oturdu. Durum böyleyken, siyasilerin ve oy veren birkaç öğretim üyesinin beklentilerini karşılamaktan başka bir seçenek de kalmıyordu M. Hoca'ya. Tabi (Türkiye’de çoğu devlet üniversitesinde olduğu gibi) önceki yönetimde ezilenlerin ya da ezildiğini düşünenlerin intikam naraları atması da beklendik bir durumdu. M. hocanın yaptığı ilk icraat daire başkanlarını, genel sekreteri ve danışmanları sonrasında da akademik yöneticileri değiştirmek oldu. Aslında bu çok olağan bir durum çünkü her yeni gelen yönetimin çalışmak istediği kişiler vardır ve teamül gereği de bir üniversitede yeni bir yönetici göreve geldiği zaman dekanlar, bölüm başkanları ve müdürler istifalarını sunarlar. Bu noktada yapılan en büyük hata akademik yöneticilerin ve genel sekreterin değiştirilmesi değil aslında. Yapılan asıl hata daire başkanlıklarına üniversite dışından, hak eden onca kişi olmasına rağmen, siyasilerin baskısıyla dost-akraba ilişkilerinin kullanılarak atamalar yapılması ve bunun kılıfına uydurulması. Bu atamaların nasıl olduğuna dair isim verip daha önce yazılan çizilen şeyleri anlatmak istemiyorum çünkü siyasilerin desteğiyle kimlerin nerelere atandığını üniversite personeli ve Siirt halkı çok yakından biliyor. Bu noktada önceki yönetim ile yeni yönetim arasındaki en büyük fark da sanırım bu. R. hoca siyasilere gebe değildi ve iyi ya da kötü kendi doğrularını uyguluyordu, tabi bunu yaparken köy ağası havasında yapması ayrı bir komediydi. M. hocanın ise yönetiminde aldığı kararların kendi doğruları olmadığı herkesçe biliniyor. Siyasilerin, danışmanlarının, genel sekreter ve yardımcısının yönlendirmesiyle 2-3 senesini düşman toplayarak, antipati çekerek geçirdi. Kurulan bölümlere akademisyen bulamıyoruz ve bunun için onlara lojman sunmamız gerekiyor denip kiralanan ya da inşa edilen lojmanlardan birine Siirt’te onlarca evi olan g.... s... yardımcısının girmesi kimseye inandırıcı gelmedi. Aslında yönetimin her kararında yaptığı şey buydu. Yapılan şeyler üniversitenin gelişmesi, bekası için yapılıyordu sözde, ama iş icraata gelince birileri kendi işini hallediyordu. Akademik anlamda Siirt üniversitesi üniversite yönetiminin anlattığı gibi çok yol aldı mı diye soracak olursanız kesinlikle hayır. Yapılan tüm akademik atamalar birilerine özel yapıldı, insanların akademik birikimine bakılmaksızın çok alakasız bölüm mezunları çok alakasız bölümlere hoca yapıldı. Yüksek lisans alımlarına bile aynı şaibe karıştırıldı… (Devamı sonra)
Gönderilen Tarih - 08 Kasım 2014 Cumartesi (16:03)  
yilmaza cevap()
:)) yılmaz yemin ediyorum ben tarık değilim . ama senin verdiğin cevabada gülmeden geçemedim tuzu kuru olan kim ? bedava lojmanlarda oturanlar mı?asgari ücret kadar zam alan akademiklermi. verin arkadaşlar daha cok verin bu yılmaza gözü doysun
Gönderilen Tarih - 08 Kasım 2014 Cumartesi (13:32)  
YILMAZ()
SAYIN ÜNİVERSİTE YEKİLİSİ OLAN ARKADAŞIM TARIK BEY, LOJMANLARDA NE SIKINTILARLA İNSANLARIN BARINDIĞININ FARKINDA DEĞİL. KENDİSİNİN TUZU KURU OLDUĞUNDAN OLABİLİRMİ DİYE DÜŞÜNMEDEN KENDİMİ ALAMIYORUM.
Gönderilen Tarih - 07 Kasım 2014 Cuma (16:38)  
ali()
üniversitede doğru işler yapılmıyor,size katılıyorum ama böyle isimsiz mektupların yayımlanmasıda gazetecilik değil dostça söylüyorum karşı tarafın eline koz veriyorsunuz,yazan kişi cesaretli olsun adını soyadını yazsın,bunu yapamıyorsa rumuz koysun bütün bunlarıda yapmıyorsa sizlerde böyle isimsiz mektupları yayınlamayın.
Gönderilen Tarih - 07 Kasım 2014 Cuma (10:32)  
tarık()
Üniversite yönetimi, rektör tarafından yeniden revizyon edilmiş, personel tarafından sevilmeyen ve sürekli gerginlik çıkartan malum şahıslar görevden alınmıştır. Hatta bunların isimleri, birçok haberinize ait yorumlarda da geçmekteydi. Özellikle m.a.nın alınmasından sonra tüm üniversite büyük bir gerilimden kurtulmuş, adeta yoğun bakımdan servise çıkarılmış bir hale gelmiştir. Entrika, hizip, ayrimcilik ve nefret üniversiteden defedilmiştir. Üniversitenin yeni genel sekreteri ve yardımcısı, üniversite camiası için büyük umutlar vaadetmektedir. Her ikiside doğruluk, dürüstlük, samimiyet, mütevazilik, tarafsızlık, kucaklayıcılık ve uyum açısından son derece güzel karaktere sahiptirler. Ve her ikiside, biten bu gerginlik döneminin ardından, inş. üniversiteye çok büyük hizmetler sunacaklardır. Bu manada rektör beyi cesur ve mantıklı tutumundan ötürü tebrik etmek lazımdır. Kararı son derece isabetli olmuştur. Haberinize gelince ise, Elbette ki sürekli büyüyüp gelişen bir kurumda çeşitli sorunlar da olacaktır. ve bu sorunları dile getirmek siz değerli basın mensuplarının en asli görevidir. Ancak, eksiklikleriyle beraber o kadar çok sayıda lojman yapılıp personele dağıtılması takdire değerdir. Ve bence haberinizinde etkisiyle Kısa bir zaman içerisinde sözettiginiz sorunlarda giderilecektir inş. Yeterki hiçbir kurumda ayrımcılık olmasın, huzursuzluk olmasın, entrika ve fitne olmasın. Herkeste iyiniyet ve sevgi olsun. O zaman herşey çözülecektir. Ben bu saatten itibaren üniversitenin çok daha hızlı ve emin bir şekilde gelişeceğine inanmaktayım. Üniversite kimsenin değil, siirt ilinin bir değeri ve zenginliğidir. Sizin de sayılmaktadır. Lütfen hassasiyetle sahip çıkalım
Gönderilen Tarih - 06 Kasım 2014 Perşembe (16:34)

Kaynak:http://www.siirtnews.com/haber-6042-siirt_universitesi_lojmanlari_icler_acisi.html

Beyaz Arap ( Siirt Paralelcileri ) "Tillo" Işığıyla Aydınlandılar

27 Eylül 2014 Cumartesi - 17:11

Yazıma başlarken, son günlerde artan İŞID terörü ve zulmünde hunharca katledilen Ezidi, Kürt ve Türkmen kardeşlerime Allahtan rahmet diliyor ve özellikle de,  Kobanê ve Şengal için mücadele veren Kürt kardeşlerimize de,  selam ve saygılarımı sunuyorum, kalbimin en samimi köşesinden.
Yıllardır Siirtliyi din ve sözde dini argümanlarla hizaya getirip, sindiren zihniyet görünen o ki, elindeki son kale yani evliyalar mabedi " Tillo" hazretlerine sıkı sıkı sarılarak, mevcudiyeti ve iktidarını sürdürme gayretinden vazgeçmeyecek.
Şöyle biraz gerilere gidecek olursak Siirt gerek coğrafi, gerekse kültürel yapısı gereği,  Siirt Arapları şeyh ve seyitlerle, Kürtleri de ağa ve seydalar ile yıllarca idare ederek sömürülüp, yönetilmiştir.
Bu idare ve sömürü şekli devlet yetkililerince de kabul görünce, ağa ve şeyhler bazı olay ve vakalarda, devletin önüne geçmiştir, hatta bazı kan davası ve büyük kavgaları asker ve polis çözemezken, bu ağa ve şeyhler devreye girdiği an, çözülemeyen kan davaları bile çözülüvermiştir.
Halk, dinine olan inancı gereği, şeyh ve seyitlerin her tavsiyesini İslam’ın bir gereği gibi kabul edip benimsemiştir, yakın zamanlara kadar Siirt milletvekili veya Belediye başkan adaylarını bile bu kutsal (?) güçler belirlemiş ve birçok seçimde özellikle şeyhlerin işaret ettiği adaylar paket oylarla zafer elde etmişlerdir. Bu durum bazı vekil adaylarına " ben ceketimi bile koysam, Siirtli beni seçer" özgüven ve ukalalığını da vermiştir haliyle..!
 Diğer yandan ise  Kürt hareketinin " en büyük düşmanımız ağalar ve sahte şeyhlerdir" söylemlerinin halk tarafından da kabul görüp desteklenmesinden sonra, doğu ve güneydoğunun diğer kentlerinde olduğu gibi, Siirt’te de  düzenin değişmesine ve özellikle Kürtler üstünde hakimiyet kurup yıllarca onları sömüren, kullanan ve bütünleşmelerini engelleyen ağa ve din adamlarının güç kaybedip, yok olmalarına sebep olmuştur.
 Artık Kürtler bilinçleniyor, örgütleniyor ve hak arama yollarını sonuna kadar kullanabiliyordu. Ağa ve sahte din ulemalarından kurtulan Kürtler, aslında İslam dinine en sadık toplulukların başında gelen halk olarak ta, İslam alimleri tarafından kabul edildiğine, övgü gördüklerine dair methiyeleri, birçok tarih ve din ulemasının eserlerinden okuyabiliyoruz.
 Kürtlerde bu değişimler yaşanırken, Siirtli Araplar üzerindeki şeyh ve seyit baskısı da, zaman geçtikçe azalmaya başlamıştı. Bu baskının azalmasında Arapların gayretinden veya bilinçlenmesinden çok, Kürtlerin bu tarz kişileri git gide sindirmesinin payı oldukça fazladır..1990'lara kadar kendisine ev bile satılmayan hatta özellikle beyaz Arap ( bu Araplar kendini diğer Arapların üstünde görüp, ayrıcalıklı muameleye layık olduğunu kabul ettiren bir azınlıktır) tarafından neredeyse sığınmacı muamelesi gören Kürtler, orta sınıf Arap insanınca yakınlık ve samimi yaklaşımlar gördü ve bu insanlarla diyaloga girerek kaynaştı, birbirlerine kız alıp vermeler sayesinde akrabalıklar bile edinildi..
( Bir emniyet mensubu çocuğu olduğum için, Siirt’teki Kürtlerin, o dönemlerde karakollarda nasıl muamele gördüğü, başkalarınca işlenen suçların göz göre göre Kürt çocuklarına nasıl yaftalandığına, bire bir şahit olduğumu hatırlatmak isterim.)
 Beyaz Arap ( Siirt paralelcileri ) gün geçtikçe Siirt’te kan kaybediyor ve evini satıp göç ediyordu ki, işte tam o sırada imdatlarına AKP yetişti. Muhafazakar  bir oluşuma haiz ve İslami argümanları savunan bu parti Genel Başkanının eşi de Siirtliydi üstelik.! Hem başbakan Erdoğan Tillo'ya sempati duyuyordu, hem de değerli zevcesi Emine hanım Tillo ile özel ilgiliydi.
( sağlam kaynaklardan gelen bilgiler, sayın emine Erdoğan’ın kökeninin Tillo'ya dayandığı yönünde!). Tabi bu sempati ve ilgiyi gören Beyaz Arap ( Siirt paralelcileri) boş durur mu hiç?
 Hem siirtli üstündeki hegemonyasını sürdürmek, hem de iktidarlarını devam ettirebilmek için, bir kutsiyet gerekliydi ve buna en uygun yer Aydınlar yani Tillo idi..Üstelik Başbakan ve zevcesi de " TİLLO" ile özel ilgiliydi..Beyaz Arabın ( Siirt paralelcileri) oluşumuna milletvekili, iş adamı, bürokrat, il müftüsü, rektör, Vali ve hatta bazı kurum müdürleri de dahil edilerek, hem orta sınıf Araplar, hem de inançlı Kürtler siyasi, ekonomik ve dinsel söylem ve etkinliklerle  elde tutulmaya devam edilecek ve muhafazakarların AKP’ye olan ilgi ve sempatisi arttırılarak, Siirtli eniştesine sahip çıkıyor algısı kazınacaktı beyinlere...
 DİKKAT LÜTFEN...!!!( Beyaz Arap-Siirt paralelcileri, diye kastettiğim bu oluşumun, saygıdeğer ve inançlı " Tillo" halkı ile ilgisi olmadığını tekrar belirteyim..!)
Bu konuda partinin Siirt kökenli Genel Başkan Yardımcısı öncülüğünde ilk adımlardan biri olarak,  "Aydınlar" olan Tillo ismi, eski haline yani, Tillo'ya çevrilerek atılmıştı. Özellikle eski vali Ahmet Aydın döneminde Tillo, her geçen gün daha ön saflara sürülerek, daha fazla kutsiyet yüklenmeye gayret edilmiş, Siirt, Tillo isminin ardında bırakılarak, Beyaz Arap saltanatının, uzun yıllar devam ettirilmesine olanak sağlanmıştı.! Başbakan ve eşi her Siirt ziyaretleri sırasında Tillo'ya gidip, zaman zaman orada konaklamaları üzerine artık Beyaz Arap güçlenmiş ve işi büyüterek Siirt’te ihalelerden, kadro ayarlamalarına varıncaya dek Siirt ve Siirtliyi ilgilendiren önemli kararları Başbakan ve değerli eşi Emine hanımın ( şimdiki Cumhurbaşkanı) masum ve iyi niyetli Tillo sevdasını da kullanarak, kendileri ve yakınlarına her türlü rantı sağlamaktan geri kalmayacaktı.
 Siirtlinin gün geçtikçe tıpkı paralel yapı benzeri " Tillo lobisi" algısı da, işte bu nedenlerle her geçen gün artmış, bu lobinin gücü ve kudreti konuşulur olmuş evlerde, sohbetlerde hatta camilerde.
 AKP'nin son dönemlerde Siirt’te oy kaybının temelinde aslında Kürt oylarının artışı değil, bu lobinin( Beyaz Arap- Siirt paralelcileri) orta sınıf üzerinde ki, egoist ve hep bana-rabbena mantığıyla rantçı zihniyetin, sadece kendi menfaatlerini gözetmesinden doğan haksız ve adaletsiz muamelesine isyanın ve başkaldırışın bir tezahürü olarak ortaya çıkmıştır. Siirtli artık Beyaz Arabın Tillo lobisi ( Siirt paralelcileri) gerçeğini giderek daha çıplak gözlerle ve daha somut delillerle görmeye başladıkça AKP’ye güvenini yitirmesinin yanı sıra, bu lobinin izni olmadan çocuğu veya akrabasının herhangi bir devlet dairesine yerleşemeyeceği gerçeğini de gördü. Özellikle orta sınıf Araplar eski milli görüş partilerine döner yüzünü. Kürtler ise, zaten yıllardır bu lobi ve gücün varlığından haberli olduğu için, pekte umut bağlamayacaktır Beyaz Arabın adaletine ve onun mezhepçi, ırkçı ve  rantçı lobisine..!
 Yani işin özünde kutsal Tillo veya Siirt sevdasından çok, aslında giderek kan kaybeden Beyaz Arap ( Siirt Paralelcileri ), kaybettiği kan ve gücü tekrar kazanmak için son kalesi olan,  mübarek evliyaların istirahatgahı Tillo'yu mümkün olduğunca, iktidarın güç ve imkanlarını da arkasına alarak ön plana atma çabalarını bırakmamak gayreti yatmaktadır. Zaten onların (Beyaz Arap- Siirt Paralelcileri) derdi ve tasası samimiyetle Siirt ve İslam  olsaydı, Siirt’te bu anlamda değerlendirilecek ve tanıtımı için emek harcanacak birçok Allah dostu ve evliya olduğu gerçeğini görüp, hepsine eşit mesafede dururlardı ve bu tarz etkinlikleri sadece kendi yandaşları ile değil, toplumun her kesimini temsil eden grup ve kişilerle ortak hareket ederek, bu tanıtım ve bilim mucizesinin daha geniş kitlelerce sahiplenmesini sağlarlardı ( sadece Tillo hazretleri üstüne yoğunlaşmanın temelinde ırkçı ve mezhepçi bir eylem gözlemekteyim)
 Sayın Erdoğan’ın gayreti ile başlayan ( Kürt hareketi lideri Abdullah Öcalan’la Beraber) barış süreci ile bölge halkı pekişsin, kaynaşsın diye yüzlerce proje yapılırken, Siirt’e hükmeden Beyaz Arap ( Siirt paralel grubu) bunun aksine, Arap ve Kürdü ayrıştırıp aralarına uçurumlar girmesine sebep olabilecek ve özellikle de din unsuru üzerinden geliştirdikleri projeleri, halkın benliği ve yaşamlarına dikte ettirmeye devam ederek, aslında barış sürecine tıpkı Ülkenin genelindeki  paralelciler gibi, sekte vurmaktan çekinmediklerini görüyoruz.. Dikkat ederseniz özellikle son zamanlarda, Kürtlerin ön ayak olduğu etkinlik veya festivallere Araplar uzak dururken, Araplarında Valilik öncülüğünde yaptıkları festival ve tanıtımlara da Kürtler, gereken önem ve katılımı göstermiyor.
( Bu seneki melede ateşi etkinliklerinde Siirt’te idim, belediyenin Kızlar tepesinde ki melede ateşine Vali ve Emniyet Müdürü nezaketen iştirak etmişken, tek Arap iş adamı Nedim kuzu haricinde başka müteşşebbüs gelmemişti çünkü aynı saatte AKP' nin üniversite karşısında yaptığı melede ateşi etkinliğine gitmişti.!).yani eskiden büyük bir melede ateşi çevresinde tüm Siirtliler toplanırken, şimdilerde ise iki ayrı halk gibi, aynı saatte farklı mekanlarda melede ateşi yakıp, kendi taraftarlarıyla gövde gösterisini sergiliyorlar artık. Bu ayrışmaları, siirt te yapılan birçok festival ve etkinlikte de çok daha net görebilirsiniz hafızanızı dürüstçe yoklarsanız..!
Bundan birkaç gün önceki " Tillo günleri" etkinliklerinin, tamda Kobane ve Şengal de binlerce Ezidi Kürt insanının katledilip, sınırlarımıza gelerek insani dramın en kahredici sahnelerine şahit olduğumuz görüntülerine  rağmen, nezaketen bile olsa iptal edilmeyip, üstelik devlet bakanı ve yıldız futbolcularla da süslenerek yapılması, büyük bir ayıp, büyük bir handikaptır.! Eğer Gazze veya Mısır veya başka bir muhafazakar ve size yakın olan bir halk uğrasaydı bu zulme,?  Tillo tanıtım programını iptal etmeyecek “miydiniz?!
Cevabı ben vereyim evet..!!  seve seve iptal ederdiniz. Hatta oradaki dindaşlarınız için topyekûn cihat çağrısı ve eylemler yapardınız siz beyaz Araplar ( Siirt Paralelcileri) tereddütsüz..!
İşte bu gelişmeler ışığında yine söylüyor ve uyarıyorum; Beyaz Arap ( Siirt Paralelcileri) elini Siirt ve Siirtlinin boğazından çek artık..!!
Siirt giderek ayrışıyor, geriliyor ve patlama noktasına gelmişçesine, ya sabrın son demlerini yaşıyor..
Milletvekilin, rektörün, müftün, milli eğitim müdürün ve kültür müdürünle yaptığın bu" sözde dini, özde siyasi" kurnazlıkların, emin ol seni , Birgün Siirt’e giremeyecek kadar, kötü durumlara sokacaktır.
Lobinizin ( Siirt Paralelcileri), dağıttığı kadrolar; verdiği ihaleler, yerleştirdiği kurum müdürleri, tıpkı sayın Erdoğan’ın 17 aralık rüşvet-yolsuzluk operasyonu sonrası savaş ilan ettiği  ve  "Paralel yapı" diye isimlendirdiği, devlet içinde devlet benzerinde bir oluşumdur Siirt’te bu yapı.!
( bu noktada şu anki AKP Siirt teşkilatının masum olduğuna inanıyorum, çoğu daha yeni seçildi il örgütü çünkü. Bu lobi Siirt AKP teşkilatı üstü bir paralel lobi.)
Bu arada yakın tarihte sonuçlanan Siirt kız ve erkek öğrenci yurtları ihalelerinin her ikisinin, Siirtlilerce değil de, Batman ve Diyarbakırlı firmalarca kazanılmasından ötürü, mağdur olan Siirtli firma sahiplerinin dost ve akraba sohbetlerinde konuştuklarını veya aracılar vasıtası ile beni arayarak telefonda anlattıklarını burada yazarsam, iki milletvekilimizin belki de haksızca itham edilmesine sebep olacaktım. Özellikle son zamanlarda Siirt rektörü, İl milli eğitim müdürü, il müftüsü hakkında artan şikayet ve serzenişlerin, Beyaz Arap( Siirt Paralelcileri)'nin lobisinden olması da ayrıca dikkat çekici.
Yani diyeceğim şu, halkın ağzı torba değil ki büzesin, bunu bilesiniz Efendiler.
Bu lobinin ( Siirt Paralelcileri) ,Siirt’i sadece dini argümanlarla tanıtma çabasını, tıpkı Avrupa Birliğine üye olmaya çalışan Ülkemizin, Ortadoğulu enstrüman ve söylemlerle davranışına benzetiyorum. Siirt sadece bir İslam medeniyeti olmamıştır hiç bir zaman, Siirt farklı kültür ve medeniyetlerin özgürce bir arada  yaşadığı köklü bir medeniyetin öncülerindendir ayrıca.1990 sonlarına kadar 3 sinema salonu olan bir şehrin çocuklarına, sadece sizin seçtiğiniz muhafazakar, mezhepçi projelerle hitap edip, asimile edebileceğinizi sanıyorsanız, aldanırsınız. Siirt’te Müslümanlar, Keldaniler ,Ermeniler, Êzidiler, Kürtler ve birçok dine mensup topluluklar yaşamışken, onları görmezden gelip, sadece kendi felsefenize uygun tezlerle Siirt’i ve Siirtliyi tanıtmaya çalışmak, Siirt’e ihanettir. Üstelik tanıtım broşür ve filmlerinizde Tillo ismini, Siirt isminin önünde yazıp, farklı bir algı yaratma cambazlığınızı, ne ben yerim, ne de Siirt’i seven hiç kimse..!
Beyaz Arap ( Siirt Paralelcileri); eğer yazdıklarımı yalan, iftira, abartı diye nitelendiriyorsanız, sokağa çıkıp Siirtliye düşüncelerini sorun, benim yazdıklarımın halk tarafından da aynen onaylandığı kanaatinde değilseniz hala, o zaman şu teklifi sunuyorum size; siz ve ben ( milletvekiliniz, Gen. Bask yardımcınız, rektörünüz, müftünüz ve size hizmet eden kurum müdürlerinizi de yanınıza alıp,  kanal 56 tv de veya başka bir ulusal tv de canlı yayında, belgelerle, Siirt halkının gözü önünde tartışalım gerekirse?!) hadi bakalım,  hodri meydan Siirt paralel lobisi...!!
Bu haftaki köşe yazıma burada son vermeden önce,  önümüzdeki Kurban bayramınızı en samimi duygularımla kutlarken, kurban eti ve yardımlarınızı şehrimize göç ettirilmek zorunda bırakılan Suriyeli mülteci kardeşlerimiz ve Kobane- Şengal mazlumlarına dağıtmanızı istirham ediyorum..
Savaş, açlık ve zulmün olmadığı, insanca yaşanacak nice nice günler diliyorum hepinize, hepimize tüm dünya insanlarına.
 Barış'la kalınız saygıdeğer okuyucularımız.

MEHMET FAHRETTİN CEZLAN()
CEZLAN ADIYLA YORUM YAPAN ARKAKAŞ LÜYFEN SOY ADIMIZI KULLANARAK YORUM YAPMA , GERÇEK ADINI KULLAN.
Gönderilen Tarih - 14 Ekim 2014 Salı (01:54)  
FERIT YUKSEK()
BEN UYARMIŞTIM SİİRT YÖNETİMINI..!! Tahir, cezlan ve Ali nicli okuyucularim, oncelikle cok tesekkur ediyorum ilgi, alaka ve bilgilendirici yorumlariniz icin. maalesef, uzülerek soylüyorum" haklı çıktım":( ve siirtte bu olaylar sadece kobane ile kalmayacak yasin aktay ve grubu düzelmediği sürece..Allah siirti daha büyük felaket ve olumlerden korusun.. Samimiyet ve empati gerek çok acil..SAYGILARIMLA
Gönderilen Tarih - 14 Ekim 2014 Salı (12:05)  
ali()
Bu yazınızda beyaz arplar / tillo lobisi hakkında söylediklerinize karşı halkın tepkisi doğru çıktı.
Gönderilen Tarih - 12 Ekim 2014 Pazar (17:00)  
cezlan()
Sevgili ferit kardeşim. Kendi nefsimi istisna tutuyorum ancak siirt ilinde öyle arap kardeşlerimiz vardır daa evliya ve alimlerin yolundadır. Öyle arap kardeşlerimiz vardır ki bu şehirde doğruluk, takva ve dürüstlük denince ilk akla gelen kişilerdir. Hz. Fakirullah gibi Allah rızasını kazanmak tek gayeleridir. Ama şu tillo lobisi fitnesi yüzünden tilloluyuz demekten utanır ve korkar olduk. Eskiden gururla tilloluyuz.derken artık tilloluyuz demekten haya eder olduk. Buna sebep olanları Allah ıslah etsin, menfaati için tilloyu kullananları Allah kahru perişan etsin. Çünkü tillonun adinda siyaset değil maneviyat, entrika değil doğruluk olmalıdır. Bizim kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz ve düşmanlığımız yoktur. Yıllardan beri onlar ensar, biz muhacir gibiyiz. Dillerini, kültürlerini yasaklayanlara her daim beddua etmişiz. Bugün asil ve gerçek tilloluların kürtlerdeki yeri çok özeldir. Bizim siyasetle, menfaatle, oyunla, torpille ilgimiz yoktur. Olsa bir ekmeği bulmakta bu kadar zorluk çekmeyiz. Olsa şu fakirlikle boğuşmayiz. Allah şahitki biz de bu lobiden rahatsısız. Umarım bu bela tez zamanda deşifre olur, defedilir ve kardeşliğimiz yeniden pekişir. Onların kim olduğu da aslında malumdur. Osman, yasin, eyüp, murat, egemen,ethem, cahit, mucir vs. Vs. Lütfen bu şehre fitne sokmaktan vazgeçin artık. Selam ve dua ile...
Gönderilen Tarih - 04 Ekim 2014 Cumartesi (12:09)  
tahir()
İl dışında yaşayan bir siirtli olarak yazılarınızı dikkatle takip etmekteyim. Gerçekten de kaleminizle siirte zihniyet devrimi yaşatiyorsunuz dersem hiç abartmış olmam. Allah her zaman kaleminize güç, yüreğinize cesaret, gözünüze feraset versin. Umarım asla değişmez ve zalime karşı mazlumun yanında olmayı sürdürürsünüz. Gerçekten de yazdiklarıniz eksik olabilir, ama inanın fazla değil. Siirtteki sosyal durum aynen budur. Bu şehrin rantını yani bu şehrin devletten aldığı her türlü imkanı sadece bir grup yiyor. Bu şehrin pastasını Sadece bir kesim paylaşıyor. O da menfaat çetesi Tillo Lobisi'dir. Bu lobi Çoğunluğun hakkını sinsilikle, kurnazlıkla, entrikayla, siyasetle gaspediyor. Bu çok yanlış ve çok alçakça bir davranıştır. Bu kürt-arap kardeşliğine sabotajdır, saldırıdır. Bu şehirde sizler gibi çok değerli ve demokrat arap kardeşlerimiz var. Bu fitnenin Onlara da zarar vermekte, onlara karşı da haksız bir nefret algısı oluşturma tehlikesi taşımaktadır. Artık vakit çok geç olmadan bu ahlaksız ve adaletsiz düzene derhal bir son verilmelidir. Paralel ifadesi ise çok yerinde ve isabetli olmuş. Zaten benim duyduğum kadarıyla cemaatteki beyaz siirtli olanların büyük bir kısmı, tillo lobisinin çağrısıyla cemaatten ayrılmıştır. Hatta bunların, tillo lobisinin yerel sitesinde itirafları boy boy yayınlanmaktadır. Malum bunlar menfaat neredeyse oradalar. Cemaati de kullanıp sattılar. Cemaatte yine büyük çoğunlukla kürtler kalmış. Nasıl olsa adamlar doğuştan muhalif. Ha cemaat, ha siyaset. Onlara farketmiyor. Mücadeleyi seviyorlar her yerde. Sözü daha fazla uzatmadan sizi tebrik ediyor, yazılarınızın devamını bekliyoruz Ayrıca Mizansen yazısı harika olmuş. Yemin ediyorum böyle bir konuşma gerçek olabilir. Birileri bu konusmayı duyup buraya aktarmış olabilir. Bakalım daha ne pislikleri dökülecek ortaya. Selam ve saygi ile.
Gönderilen Tarih - 04 Ekim 2014 Cumartesi (15:20)  
FERIT YUKSEK()
Hepinize cok tesekkur ederim.ilgini ve alakanızla bu yazilarimiz giderek artan kitleleri uyandırmaya devam ediyor..olumlu yada olumsuz yorumlariniz beni, daha doğru ve donanımlı alt yapilara sürüklüyor degerli dostlar. SİNAN ŞAVLI, MUSA, TARIK, KEMAL ve ARIF (MİZANSEN), hepinizin yorumlari icin minettarim. arif mizansen kardesimizde muhtesem bir mizahla taçlandirmiş bizleri, ayrica teşekkürler..
Gönderilen Tarih - 03 Ekim 2014 Cuma (18:29)  
Arif ( Mizansen )()
O: me'e selemi başkan. ŞıtzeeY: aleykum selam ebi. Ne var ne yok memleketteO: başkan bizimkisi yeni bir yazı kalem almış baktınmı?Y: he yaf he haber verdiler bakti ben de. Altimiza yine dinamit koydu ........:) O: Ebi korkmaya başladım bundan valla. fıravunun zulmünü, evinde beslediği musa bitirdi. Bizim de tekerimize kürt değil de ırkdaşımız çomak sokacak. Korkuyorum valla.Y: yaf yazisini okuyan varmıki orada?O: en az 1000'e çıkar. Siirt gibi bir yer için bu gündem olmaya yeterdir bile.Y; ne yapalim bunu susturmak için. Mal mülk kadro iş ödenek keseyi açalimmı O: onu tanıyanlar hayatta mala mülke tamah etmez diyorlar. Adam gibi adammış. Üstelik ölümüne de cesaretli Y: EE ne olacak peki seçimlere az kaldı üstelik. Zırtnet'e haber ver bu adamla ilgili karalamaya başlasın. İftira manşetler atsın. O k.. neyle uğraşıyor öyle. Yardim etsin bize. Ne biçim tillo lobisi resmi sitesi. Bu arada seçimlerde Etkilenir miyiz?O: ebii elhamdulillah bugüne kadar kürt vekil bile seçtirtmedik. Dedelerimizin izinde gittik. Ama son c.başkanligi seçimlerine bakarsak birinci sıraya kürt aday koymak zorunda kalacağız.Y: deme yaf. Öyle karamsar olma. Dedemiz bunları gütmüş. Babalarımız sömürmüş. Biz sırtlarına binemeyecekmiyiz artık.O; Ebi valla çok zor gibi. Şu siirtnews, siirttenote işimizi çok bozuyor. Milleti uyandırdılar başkan. Sen ankaradasin susturamazmisin bunlari Y; yaf korkma parti bizde, lobi bizde, para bizde, entrika bizde. Gundi Kürt bizimle başa cikarmi hiç:))) O; Ebi valla durum artık bildiğin gibi değil. Sokaktaki bakışlar bile değişti. Kürt meseleyi çaktı.. Kürt haksızlığa karşı boyun eğmiyor artık. Ekrad  uyandı bir kere ebi Y; yaf tillo deyin, seyda deyin, din,iman deyin, şeğ deyin. kafalarını eğin gömün kuma gene O; başkan eskidendi o. Hani tillo deyince babaları tekbir getirir yere kapaklanirdi. Bizde sirtlarına daha rahat cikardik. Ama artık arkadaşlar artik tillo bile diyemiyor. Tillonun kredisini de tükettik. Başka bişey bulmamiz lazim.Y; ne yapacam yaf. Artık enişte de yokki. Karizmasıyla, konuşmasıyla oyları götürürdü. Bu sefer kimi getirelim bunlara bi iki nara atsın. Sustursun hepsini O; valla bu secimde bir vekil bile mucize başkan. Sana kurban beni mağdur etmeyesin. Sokakta dolaşacak yüzüm yok zaten.Y; emmo şeğ ama dedin ya kürt aday koymazssak millet iyice kıllanır. Zaten ip üstundeyiz. Her yerde tillo lobisi söylentisi var.O; burada da öyle valla. Ayaği kayan bize küfrediyor.Y; Ebi neyse ankarada genel merkezde işler yoğun. Sen orayı idare etmeye bak. Gerekirse fazla görünme. Kardeşin de diline sahip olsun. Kabadayilik yapmasin millete. Her seçim öncesi gibi ayni taktiğe devam. Siz geride durun. Milleti killandirmayin. Yine kürtleri vitrine sür. Arapça marapça şiirler asıp halkı geyana getirme gene. 20 bin tane var dediğin Öğrencilerinin de havasını gördük. Tıss cıktı hepsi. . Ben de bu adamı susturmaya bakayım. O; tamam başkan. Kurban bizi koyma bir başımıza l. Valla durum iyi değil. Ayrıca kadro madro işleri varsa emmolar sırada bekler. Son Firsatlar varken doldurmaya devam edelimY; tamam Ebi tamam. mee selami
Gönderilen Tarih - 01 Ekim 2014 Çarşamba (14:17)  
kemal()
TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ? tillo lobisi destekli siirtli paralelciler yani beyaz siirtliler, hakim oldukları (belediye hariç) tüm kamu kurumlarına ırk ayrımı gözeterek beyaz siirtlileri doldurmaktadır. istisnalar hariç güvenlikçi, temizlikçi, sekreter, hastabakıcı ve yönlendirici görevlerinde bulunan bu insanlar maalesefki KÜRTÇE BİLMEMEKTEDİR. 15-20 yıldır siirte gelen kürtler arapçayı su gibi konuşurken, bu şehirde doğup büyüyen bu insanlar gurur ve kibirlerinden dolayı, karşılarındakini küçümsediklerinden dolayı kürtçe öğrenmemişlerdir. bu da ciddi bir sosyal patlama riskini meydana getirmiştir. şirvandan, eruhtan, pervariden, kurtalandan, hatta çevre mahallelerden oraya giden hasta ve yakınları kendisini izmir veya ankara'da sanmakta, derdini anlatmakta yabancı kalmaktadır. bu şehirde İşler çığırından çıkmak üzeredir. Bu görevlerde oturan personele mutlaka kürtçe bilme zorunluluğu getirilsin yada tillo lobisi insafa gelip kürt kontenjanını artırsın. üçüncü yol anarşi, kargaşa, kin ve nefrete yol açar. siirt gibi bir şehirde kürtlere yapılan bu işin adı zulüm olur. üstelik bu barış sürecine ve ülkenin demokratikleşmesine uymayan ters bir durumdur. siirt bilerek veya bilmeyerek büyük bir fitneye hazırlanmaktadır. bunda emeği olanlar bugün keyif sürebilirler. ama Benden sadece bir yurttaş olarak gördüklerimi söylemesi. insanlar 20 yıl önce bunu kabullenebilirlerdi. hatta küfür yiyince “Allah devlete zeval vermesin“ de diyebilirlerdi. ama artık bu saflık ve çaresizlik hali mümkün değildir. ilgililere tedbiren duyrulur. sonra hiçbirimiz vay ben görmedim, vay haberim yoktu demeyelim.
Gönderilen Tarih - 01 Ekim 2014 Çarşamba (13:48)  
tarık()
Değerli yazar, adeta siirtin fotografini cekip yaziya dökmüşsunuz. öncelikle cesur yureginize sağlık diyorum. Cesur derken sakın diğer insanların bunlardan korktuklarini anlamayin. Sadece herkesin bir sabri ve hesap günü vardır. Heleki kürt halkinin haklı olduğu bir konudaki cesaretini 40 yildir herkes görüyor. Geçenlerde Siirtte bir arap köyündeki okulun ateşe verilmesini hepimiz endişeyle öğrendik. Ve bu taşidiginiz endislerin çok da uzakta olmadiginin bir işareti aslında. Siz ve biz, kendimize düşeni yapiyor ve bu işlerle uğraşanları zaman varken uyariyoruz. Sayin bakırhan gibi yabanci birinin bu secimde siirt ilinde farkla seçilmesi gelecekte neler olacağinin bir işareti aslında. Ve yazdiklarinizin habercisi. Bir gazeteci, bir aydin olarak üzerinize düşeni yapmiş ve ilgilileri uyarmissiniz. Gerisi bedel odeyeceklerin bileceği bir is. Yorumcunun birinin “kendi tirnaklariyla kazandı“ ifadesi ise tam bir komedi ve safsatadır. Tillo lobisinin müdahale ettiği hicbir şeyde hak, hakkaniyet ve liyakat yoktur. Adaletsizlik ve zulüm vardır. Ustune de halk uyanmasin diye din iman maskesi çekilmistir. Adaletsizlik ve zulmün olduğu yerler ise neye gebedir tahmin etmek hic de zor değil. Tırnaklarıyla geldi diyenlerden Biri bana sadece su küçük olayı izah etsin. 30 oy alan kürt rektör atanmiyor da, 3 oy alan arap rektör atanıyor. Biri sadece şu minik olayı anlatsın. Bizde susalim. Diğer yaşananları ise sormuyorum bile. Ayrıca tillo lobisine, SİİRT PARALELİ ismi cukk oturmuş. Ve paralelcilerin sonu inşallah hezimet ve kaçıştır.
Gönderilen Tarih - 01 Ekim 2014 Çarşamba (13:47)  
musa()
Bu işlerin artık böyle gitmeyeceğini söyleyen yürekli insan Ferit Yüksek'e teşekkür ediyorum... Tillo Lobisi denilen paralel yapıyla Siirt halkı mücadele etsin. Siirtteki bu karanlık lobi Kürd',ü, Türk'ü, Arab'ın haklarını yiyiyor... Bunları deşifre eden Sn Yüksek'e teşekkür ediyorum bir Siirtli olarak.
Gönderilen Tarih - 30 Eylül 2014 Salı (01:02)  
sinan şavli()
Ağzına sağlık Ferit abe kimsenin yazamadığı konuşamaya bile çekindiği sorunları dile getirmişsin..
Gönderilen Tarih - 28 Eylül 2014 Pazar (21:19)  
ferit yuksek()
erdal can, sait can ve eser nicki kurnazlar; sizin başbakaniniz değilmiydi 12 sene boyunce hizmet hareketi ve fethullah gülen hocaya yıllarca yalakalık edip, tavizler verip sonrada onlara savaş açıp, düşman ilan eden,? Üstelik yolsuzluk- rüsvet operasyonunda ucu kendisi ve ailesine dokunduğu an, o güne kadar yalvarıp, yakardıği cemaat ve hizmet hareketine karşı 180 derece dönüşle tukakalayan başbakan böyle davranınca alkışlarsınız da, buni ben yapınca zorunuzamı gitti??!:) Üstelik ben bu şahıslara sözde dilenirken,?! siz yanımdamıydıniz? eğer yanimdaydinizsa, ayıptır bu dilencilikte sizde nemalanmışsıniz demektir..! Adam gibi tezlerle yorum yapın, kimsenin şakşakçısi olmayın. Kürt halkına karşı, zulme karşı ve siirtli arap kardeslerime uygulanan bu çifte standarda karşı ben yıllardır konuşuyor ve yazıyorum. Eğer sizin amacınız harbi elestiri ise, 5 yıldan beridir benim bu konularda aynı şeyleri yazip, söylediğimi görmeniz gerekirdi..! Film işi için gereken desteğin çoğunu da son gelisimde valilik ve belediyeden almama rağmen, ben vazgeçtim filmi bu şartlarda çekmekten..! evet eksik vardı, ama istesem yine o şartlarda da filmi çekerdim siirtte..demekki sizin burdaki yorumlarınız, size değil başkalarina şirin görünme çabasıyla dolu bir safsataymış beyler. hepinize mutlu ve hayırlı gunler diliyorum iyi veya kotü yorum yapan herkese eyvallah..
Gönderilen Tarih - 28 Eylül 2014 Pazar (23:47)  
Bunlari konusalim()
Tillo isminin, Siirt ismi, valilik ismi, kaymakamlik isminin Arapça'ya benzer şekilde yazılması da projenin bir parçasıdır. Her sene Tillo ve Siirt üniversitesinde Tillo'yu kutsallaştırılmasıyla panel ve konferans gibi etkinliklerin de yapılması bu projenin parçasıdır. Siirt'te her 3 okulda 1 tanesi imam hatip olmuş. Tillo'daki medrese ögrencisi asimile yuvaları gibi calisiyor. Benim tanıdığım biri “tillo'da bende hafifi bir Kürtlük bilinci var diye Mele Burhan beni hic sevmezdi“ diyor. Mele Burhan Muaviye ve Yezit'e laf kondurmuyor. Halbuki bunlar Hz. Hüseyin'in kafasını kesip top oynanmasına sebep olan iktidar peşindeki Arap Milliyetçileriydi. Halka desen “ Hz. Muhammed'in torunlarına kim zarar verdi?“ diye sana Kâfirler diyecek. Hata içlerinde bazı cahiller Ezidîleri de gösterebilir. İşte bu kesim eleştiri kabul etmez. Siirt'te hemşirelik yüksek okulunun kapatılması, siirttin militaristlestirilmesi hep bir projenin parçasıdır. Eger DBP buna karsi bir önlem almazsa ya da alternatif üretmezse o zaman 8-10 yil sonra Siirt bir Bingol olur. Siirt'te AKP'li vekillerin Tillo icin hazırladığı ve iptal edilen ( tepkiden dolayi) projelere de bakiniz. Bunlar kutsallaştırılan Tillo'nun rantidir. Akp'e Siirt'te sanki Tillo'dan baska bisey yokmus gibi davraniyor. Sanki Siirt'te ihmal edilmis tek yer Tilloymus gibi davranıyorlar. Tabi 2002 -2011 yilinda Siirt'te Seçilen herkesin Tillolu olması ya da farklı yerden olup oraliyim demesi de tartışılması gerekir.
Gönderilen Tarih - 28 Eylül 2014 Pazar (16:51)  
eser()
Yahu ferit bizim bildigimiz film cevirmek için bugün elistirdigi kişilere gidip DİLENCİLİK yapan kişi deg8l mi. EVET. ancak dusmanimin dusmani benim dostumdur diyerek kendisine gercekleri soyleyen bu kisilere yani bizde senin masraflarini karsilayacak finans yok dedikleri icin dusman kesilen ferit Beğ. Beyaz araplar dedigin kendi tirnaklariyla bir yere gelen kisiler ethem sancak dahil. Sende bunu dene . Birak bu sacmalamayi.
Gönderilen Tarih - 28 Eylül 2014 Pazar (16:50)  
Vatandas()
Sayın yazar artik siirttin gündemi olmasi gerekn bir konuya parmak basmistir. Bu konunun konuşulması Siirt halkinin menfaatinedir Tillo Lobisininin zararımadir.
Gönderilen Tarih - 28 Eylül 2014 Pazar (15:56)  
Mustafa YÜKSEL()
Sevgili Ferit, yazdıklarınızdan dolayı sizi tebrik ederim. Tam bir düşünce adamı tarzıyla güzel bir yazı yazmışsınız feodal yapının bütün baskı unsurlarının aktif olduğu ilimizde bu yazılarınız diğer yazan çizen kardeşlerime örnek olur inşallah, yazdıklarınıza gelince Siirt in sosyal gelişimini özetlemişsin ne denir ki tebrik etmek dışında, cesur bir yazı olmuş. Kendine dikkat et kardeşim. Sen Siirt te lazım bir adamsın. Her feodal yapı kendini korur yada yalakaları.
Gönderilen Tarih - 27 Eylül 2014 Cumartesi (00:23)  
SAİT CAN()
yazarlık kim sen kim. boşversene bunları. bu yazının sahibi bir adım ötemde. ayrıca
Gönderilen Tarih - 27 Eylül 2014 Cumartesi (22:08)  
hakan()
kalemine sağlık ferit bey, şuan aklımdan geçen her şeyi birebir yazmışsınız. evet bir öfke patlaması var ve bu patlama sonucunda bu ırkçılar kaçacak delik arayacaklardır...
Gönderilen Tarih - 27 Eylül 2014 Cumartesi (22:07)

RODI SUCIN()
BUNLARI KOVMAMIZIN ZAMANI GELDI DE GECTI.
Gönderilen Tarih - 29 Eylül 2014 Pazartesi (18:35)  
FERİT YÜKSEK()
ferit yuksek()erdal can, sait can ve eser nicki kurnazlar; sizin başbakaniniz değilmiydi 12 sene boyunce hizmet hareketi ve fethullah gülen hocaya yıllarca yalakalık edip, tavizler verip sonrada onlara savaş açıp, düşman ilan eden,? Üstelik yolsuzluk- rüsvet operasyonunda ucu kendisi ve ailesine dokunduğu an, o güne kadar yalvarıp, yakardıği cemaat ve hizmet hareketine karşı 180 derece dönüşle tukakalayan başbakan böyle davranınca alkışlarsınız da, buni ben yapınca zorunuzamı gitti??!:) Üstelik ben bu şahıslara sözde dilenirken,?! siz yanımdamıydıniz? eğer yanimdaydinizsa, ayıptır bu dilencilikte sizde nemalanmışsıniz demektir..! Adam gibi tezlerle yorum yapın, kimsenin şakşakçısi olmayın. Kürt halkına karşı, zulme karşı ve siirtli arap kardeslerime uygulanan bu çifte standarda karşı ben yıllardır konuşuyor ve yazıyorum. Eğer sizin amacınız harbi elestiri ise, 5 yıldan beridir benim bu konularda aynı şeyleri yazip, söylediğimi görmeniz gerekirdi..! Film işi için gereken desteğin çoğunu da son gelisimde valilik ve belediyeden almama rağmen, ben vazgeçtim filmi bu şartlarda çekmekten..! evet eksik vardı, ama istesem yine o şartlarda da filmi çekerdim siirtte..demekki sizin burdaki yorumlarınız, size değil başkalarina şirin görünme çabasıyla dolu bir safsataymış beyler. hepinize mutlu ve hayırlı gunler diliyorum iyi veya kotü yorum yapan herkese eyvallah..
Gönderilen Tarih - 29 Eylül 2014 Pazartesi (17:18)  
erdal can()
FERİT EFENDİ! KENDİ KENDİN İLE ÇELİŞİYORSUN. SEN DEĞİLMİYDİN "BEYAZ ARAPLAR, SİİRTİN PARALELCİLERİNE" FİLM İÇİN YALVARAN-YAĞ ÇEKEN. BU OLMADI U DÖNÜŞÜ YAPARAK "SİYAH KÜRTLER"E YÖNELDİN.
Gönderilen Tarih - 28 Eylül 2014 Pazar (16:49)  
Yavuz Kartal()
Kusura bakmayın ama Bunu sadece beyaz Araplar yapmıyor. Herkes yapıyor... Daha önceki yazınızda bazı kurumlarda kök salmış şahıslardan bahsetmiştiniz bu doğru ama bunun Araplıkla alakası yok..Dikkat edelim lütfen..Yorumlarda okuduğum yaşar uluderya arkadaşımız tüm İslam alemini uyarmış. kendisi belli ki İslam felsefesi hususunda master yapmış görünüyor. Tşkler
Gönderilen Tarih - 28 Eylül 2014 Pazar (14:29)  
Yavuz Kartal()
Ferit bey bu yapılanmaya bende karşıyım fakat bunun beyaz araplarla ilgisini anlayamadım. Bu yapılanma şu an bulunan belediye içerisinde yok mu sizce ? Çok yakından bir olaya şahidim kürt diye işe alınan.Kendini diğer arapların üstünde görüp ayrıcalıklı muamele layık olduğunu kabul ettiren bir azınlıktır.
Gönderilen Tarih - 28 Eylül 2014 Pazar (14:29)  
murat yılmaz()
Sizi bu yürekliliğinizden dolayı tebrik ediyorum.yazılarınızın devamını bekliyoruz..saygılarımla.
Gönderilen Tarih - 27 Eylül 2014 Cumartesi (21:04)  
yaşar uluderya()
yazdığınız gerçeklerden dolayı sizi yürekten kutluyorum sanat emekçisi ferit yüksek fazla yorum yapmaya gerek duymuyorum siz gerekenlerin tümünü dile getirmişsiniz dip not olarak yazmakta yarar görüyorum;TÜM İSLAM ALEMİNİNN DİKKATİNE DİNİMİZDE;ŞEYH,SEYYİT,EVLİYA,TÜRBE,CEMAAT LİDERİ,TARİKAT LİDERİ YOKTUR OLMASIDA MÜMKÜN DEĞİLDİR çünkü islam felsefesi,gerçekleri ve kurallarına aykırıdır bu ve bunun gibi zatlara tapmak allaha,peygambere,kurana hakarettir,ve şirktir peygamber efendimiz veda hutbesini özellikle bunlara vurgu amacı ile yazıp şunları söylemiştir EY ÜMMETİM BEN SİZE KUARANI KERİMİ,SÜNNETİMİ,VE EHLİBEYTİ EMANET EDİYORUM DEMİŞTİR BUNUN ÜZERİNE BAŞKA ZATLARA TAPMAK PUTPERESTLiKTİR
Gönderilen Tarih - 27 Eylül 2014 Cumartesi (13:46)
Kaynak :
http://www.siirtnews.com/yazar-213-beyaz_arap__siirt_paralelcileri___tillo_isigiyla_aydinlandilar.html
http://www.siirtnews.com/haber-5929-beyaz_arap__siirt_paralelcileri____tillo_isigiyla_aydinlandi....html