Nisan 20013 tarihinde onayı çıkan Siirt Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü o tarihten bu yana her herhangi bir girişimde bulunmuş değil. Mardin, Van Diyarbakır, Bingöl ve Muş illerindeki Üniversiteler yüksek lisans...
Nisan 20013 tarihinde onayı çıkan Siirt Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü o tarihten bu yana her herhangi bir girişimde bulunmuş değil. Mardin, Van Diyarbakır, Bingöl ve Muş illerindeki Üniversiteler yüksek lisans için öğrenci alımına başladı. Hatta Mardin Artuklu Üniversitesi LYS ile Kürt Dili ve Edebiyatı bölümüne bu sene öğrenci bile aldı. Siirt Kamuoyunda Siirt Üniversitesi’nin bu konuda girişimde bulunacağı beklentisi hakimken aradan 10 ay geçmesine rağmen hiçbir adımın atılmaması kadrolaşma tartışmalarıyla gündeme gelen Siirt Üniversitesinin itibarının daha da düşürdüğü okuyucularımız tarafından sürekli dillendirilmeye başlandı. Bölge üniversitelerinde atılan olumlu adımların Siirt Üniversitesi tarafından atılmaması üniversitenin bölge sorunlarına ve ihtiyaçlarına duyarsız kaldığı şeklinde sitemize tepkiler geliyor.
Bu tepkilerin Siirt Üniversitesini harekete geçirip geçirmeyeceği merakla bekleniyor.
Kaynak : http://www.siirttenote.com/2013/11/11/siirt-universitesi-yasayan-diller-enstitusu-yasiyor-mu/
- herşeyden önce koskoca bir rektöre böyle basit şeyler yapmak yakışıyormu. bizim mesele şu atasözüne benzedi imam us…., cemaat sı… yani çeşitli yollarla yasal olduğunu anlatmaya çalışacaklar. ama gerçekten de hiç etik değil, ahlaki değil. örneğin şimdi basın mensupları, sendikalar, dernekler rektöre kadrolaşma iddialarını soracaklar o da “yok öle pişeyy” mi? diyecek:) yeminle diyorum dindar olduklarını iddia edenler bunu yapıyorsa başımıza yakında taş düşer.
-ikincisi üniversitede oturacak yer bile yokmuş. rezalet diz boyu.memurlar, hocalar hep sıkıntı içerisindelermiş. 1 masayı 2-3 kişi paylaşıyormuş. diyeceksinizki öğrenci sayısımı patlatı. yok! bunlardan önce de 6 binmiş şimdi de de aynı. galiba kadrolaşma işi abartılınca diğerlerine oturacak yer kalmadı.
- yaşayan diller enstitüsü tamamen göz boyamadan ibaret gözüküyor. özellikle arap kadrolaşması iddialarına atfen kürt kökenli yurttaşları uyutma anlamında bir çaba gibi görünüyor.
- ama inş. herşeyin bir de hesabı var. gün gelir devran döner, geçmiş defterler istenir. o zaman herkes yaptığının hesabını tek tek verecektir!
adeta hakem olmalıdırlar. bir şikayeti olan, bir derdi olan onun ADALETİNE, TARAFSIZLIĞINA, DÜRÜSTLÜĞÜNE ve İÇTENLİĞİNE inanarak ona koşmalıdır. yoksa kurum personelinin huzur ve iş barışını, aidiyet duygusunu, motivasyon ve çalışma güdüsünü kazanması çok zordur.
özellikle M.A. üniversiteye hiç yakışmamaktadır. bu konu defalarca gündeme geldi. ama bazıları yanlışta hala ısrar ediyor. personelin nefretini almıştır. hem madem üniversitede arap ırkçılığı yok. kürtler de göreve getirilmiş. o zaman işte o kürtlerden biri bunun yerine atansın. bakın bakalım üniversite nasıl da bir çok düzelecek.
hem yapılacak olan bu çalışma kürt-arap meselesi konusunda gerilen üniversite için de bir rahatlama vesilesine dönüşecektir..