25 Kasım 2013 Pazartesi

Eğitim-Sen'den Üniversiteye Şok Rapor!


BASINA VE KAMUOYUNA DUYURULUR
(KURULUŞUNDAN BU YANA SİİRT ÜNİVERSİTESİ)


Siirt Üniversitesi, kuruluşundan bugüne kadarki uygulamalarıyla özgür düşünen, sorgulayan, keşfeden ve üreten bilim insanlarının özgürce faaliyet gösterdiği bir bilim merkezi olmak yerine; cemaatler ve siyasi iktidarın yandaşlarına koltuk temin edilen, yandaş olmayan akademik ve idari personelin dışlandığı, kamu yararının gözetilmediği bir kurum haline gelmiştir.
Siirt Üniversitesi’ne atanan rektörlerin antidemokratik usullerle atanmış olması, “Balık baştan kokar.” atasözünü doğrularcasına bugün yaşadığımız kadrolaşma ve ötekileştirme sorununun bir politika şeklinde yürütüleceğinin en açık habercisiydi. İlk Rektör Recep Ziyadanoğulları’nın hiçbir seçim yapılmadan direk atama yoluyla göreve getirilmiş olması yetmezmiş gibi sonraki ilk rektörlük seçiminde ise kendisinin hangi yöntemle atandığını unutan Ziyadanoğulları, oy çokluğunun kendisini tekrar rektör seçtirebileceğine inanmıştı. Ancak yapılan seçimde en az oyu aldığı halde rektör olarak Murat Erman’ın seçilmesi, kadrolaşma sisteminin nasıl işlediğini Ziyadanoğulları’na hatırlatmış, kamuoyuna ise net olarak göstermiştir.
Bu tür bir anlayışla rektör olarak atanan isimlerin üniversite yönetiminde de farklı bir anlayışla hareket etmeleri beklenemezdi. Yönetime geldiği günden görevi devrettiği güne kadar üniversitenin gelişimine, bilimsel değer üretimine ve halkla bütünleşmesine yönelik gözle görülür kalıcı bir katkı sağlayamayan önceki rektör; bunların aksine cemaat ve siyasi iktidar eksenli bir kadrolaşmaya giderek koltuğunu sağlamlaştırmaya çalışmıştı. Ne yazık ki son atanan rektör de siyasi iktidarı arkasına alarak var gücüyle aynı anlayışı devam ettirmektedir.
Siirt Üniversitesinin içinde bulunduğu bugünkü durum bir bilim merkezinin özelliklerini taşımaktan oldukça uzaktır. Bunun somut verilerini şu başlıklar altında sıralayabiliriz:
KADROLAŞMA
Kuruluşundan bu yana Siirt Üniversitesi’ne atanan rektörler, bilimsel ve özgür bir üniversite ortamı yaratmak yerine, hızla cemaatler ve siyasal iktidar ekseninde bir kadrolaşma içine girmiş; bu amacını gerçekleştirmek için de karşıtı olarak düşündüğü akademik ve idari personel üzerinde baskı, dışlama ve ötekileştirme politikası yürüterek birçok akademik ve idari personelin üniversiteden ayrılmalarına sebep olmuşlardır. Yeni yönetimin kadrolaşma faaliyetlerinin en dikkat çekici tarafı ise basında da eleştirilere konu olan siyasi iktidarın mensubu bir vekilin desteği ile yürütülüyor olmasıdır.
Üniversiteye alınan akademik personel; özgür, bilimsel ve demokratik üniversite yaratma anlayışından tamamen uzak kişiye özel şart ve usullerle kadrolaşmaya gidilmekte, ayrıca üniversiteye nakil yoluyla alınan çoğu idari personelin de belli bir sendikaya üye olma şartı aranmaktadır.
Daire başkanlıkları ve sekreterliklere yapılan atamalarda liyakat sahibi mevcut çalışanlardan yararlanılmamış, tamamen siyasi iktidarın ve cemaatlerin kadrolaşmasına hizmet eden kişiler başka kurumlardan getirilerek, mevcut çalışanların kuruma olan aidiyeti zedelenmiştir.
Çalışanın en doğal hakkı olan kurumda yükselme sınavı Siirt Üniversitesi’nin kuruluşundan bu yana yapılmadığı gibi ataması yükselme sınavıyla yapılması gereken kadrolara kurum dışındaki yandaş kişilere peşkeş çekilmiştir. Örneğin; mevzuattan kaynaklı yasal boşluklardan faydalanılarak enstitü sekreterlikleri hülle basamağı olarak kullanılıp bu kişilerin hem Siirt Üniversitesi hem de başka kurumların şube müdürlüklerine atandığı herkes tarafından bilinmektedir.
ÖSYM ve diğer üniversiteler tarafından yapılan sınav görevlendirmeleri herhangi bir kritere göre yapılmadığı için görevlendirmeler keyfi olarak yapılmakta bu da görev paylaşımında adaletsizliğe sebep olmaktadır.
BİLİMSEL ÜRETİMİN AZLIĞI
Üniversitelerin öncelikli kuruluş amacı olan bilimsel üretim konusunda da Siirt Üniversitesi’nin çok geri sıralarda olduğu görülmektedir. Siirt Üniversitesi’nin URAP(University Ranking by Academic Performance) 2012 verilerine göre Türkiye’deki 153 Üniversite(2007 yılından sonra kurulan üniversiteler dâhil) içerisinde akademik performans yönünden 133. sırada, aynı yılda kurulan diğer 17 devlet üniversitesi arasında ise sondan ikinci sırada yer almaktadır. Bu başarısızlıkta şüphesiz, atamaların liyakat yerine kadrolaşma usulüyle yapılmış olmasının da büyük bir etkisi vardır.
Bu koşullar altındaki Siirt Üniversitesi, aşağıda da sıralanan farklı sebeplerle birlikte Türkiye’nin en az tercih edilen üniversiteleri arasında yer almakta ve bazı bölümler öğrenci yokluğundan dolayı kapanmaktadır.
YEREL SORUNLARA DUYARSIZLIK
Gelişimi ekonomik, ekolojik, sosyal ve kültürel yönden istenen düzeye bir türlü erişemeyen Siirt’in sorunlarını çözmede katkı sağlaması beklenen Siirt Üniversitesi’nin yerel sorunlara da oldukça duyarsız olduğu görülmektedir. Siirt’in son zamanlarda en büyük sorunlarından biri olan intiharlar ve kadına şiddet konularında üniversiteden herhangi ciddi bir araştırma ortaya çıkarılmadığı gibi Siirt’in kronikleşmiş sorunlarına da eğilmediği rahatlıkla söylenebilir.
Barajların Siirt iklimi, doğası ve ekonomisi açısından olumlu ve olumsuz yönlerini bir bilimsel araştırma yaparak ortaya koymayan Siirt Üniversitesi, iktidarın doğayı sermaye eliyle katletmesine zerre kadar eleştiri getirmemiştir.
Bünyesinde kentin sanatsal, sosyal ve kültürel yönlerden gelişmesini sağlayabilecek bölümlere sahip olmayan Siirt Üniversitesi, üç kültürlü Siirt’in kültürel dokusunun korunmasına yönelik çalışmalarda da göstermelik düzeydedir.
Üniversite yönetimi bireylerin ve değişik gruplarım istemleriyle ve kadro sorunlarına daha çok zaman ayırdığından, toplumsal sorunlara ve ilin önemli sorunlarına karşı duyarlılık geliştirmemekte, öncelikler konusunda bireyleri topluma tercih etmektedir.
ÜNİVERSİTENİN FİZİKİ VE SOSYAL KOŞULLARI

Siirt Üniversitesi’nin fiziki ve sosyal koşulları da bir bilim merkezine yakışır düzeyde değildir. Yapımı halen devam eden Kezer Kampüsü’nün de bu sorunlara yeterince çözüm olamayacağı görülmektedir.
Siirt Üniversitesi’nin fiziki yönden mevcut sorunlarına çözüm olması beklenen yeni kampüs alanında alt yapı planlaması yönünden büyük eksiklikler göze çarpmaktadır. Örneğin: yerleşkelerin olmazsa olmazlarından, binaları birbirine yer altından bağlayan sistem olarak bilinen galeri sistemi yapılmamış böylece ihtiyaç duyulduğunda defalarca kazı yapılmasına neden olunacak bir yanlışa imza atılmıştır.
Fiziki problemlerinden dolayı özel bir yapı denetim firması tarafından hakkında yıkılması gerektiğine ilişkin rapor verilmiş olan Sağlık Yüksekokulu’nda ise Siirt deprem bölgesi olduğu halde eğitime devam edilmektedir. Yıkım gerçekleştirilmediği gibi kamu kaynakları boşa harcanarak söz konusu binada boya badana gibi onarım işleri yapılmakta, burada görev yapan personel ve öğretim gören öğrencilerin can güvenliği resmen tehlikeye atılmaktadır.
Akademik ve idari personeli üniversite bünyesinde tutmanın önemli yöntemlerinden biri olan lojman ve sosyal tesis unsuruna önem verilmemiş, lojman ve sosyal tesislerin yeterince bulunmaması nedeniyle akademik personellerin başka üniversiteleri tercih ettiği görülmekte; ayrıca idari personel için lojman yapılmadığı gibi lojman yapımı için de bir plan program bulunmamaktadır. Bu da mevcut personelin başka kurumlara geçiş için arayış içine girmesine neden olmaktadır.
Sosyal faaliyetler alanında bir üniversiteye yakışır birçok çalışmaların yapıldığı da görülmüştür. Panel, konferans, konser, öğrenci şenlikleri, öğrenci topluluklarının sosyal yardımlaşma alanındaki çalışmalar ve sportif turnuvalar gibi birçok sosyal faaliyet gerçekleştirilmesi Siirt Üniversitesi’nin olumlu değerlendirilebilecek yönlerindendir. Bu tarz etkinliklerin daha verimli ve daha etkili olması için bu etkinlikler için yapılması düşünülen tesislerin üniversite bileşenlerinin (tüm personel ve öğrenciler) fikrini de alarak bir an önce yapılıp hizmete sunulması gerekmektedir.
ÖĞRENCİ SORUNLARI
Siirt Üniversitesinde değişen üniversite yönetimi ile birlikte bir önceki yönetime nazaran çok daha fazla etkinlik yapılmaya başlanmış; ancak etkinlikler konusunda Öğrenci Konseyi ve öğrenci topluluklarından sadece belli başlı birkaç toplulukla iş birliğine gidilmiştir.
Herhangi bir etkinlik veya proje konusunda topluluklar ve öğrenci konseyinin fikirlerine danışılmamıştır. Özellikle 2013 Mayıs başlarında üniversite yönetimince düzenlenen panellerde Öğrenci Konseyi’nin ve öğrenci topluluklarının fikirlerine başvurulmamış; saatler uygun olmasına rağmen o süreçte etkinlik yapmak isteyen öğrenci grupları ve öğrenci topluluklarına konferans salonu dolu şeklinde cevap verilmiştir. Öğrencilerin yapacakları etkinliklerde özellikle “ücret” tepkisiyle karşılaşmaları, topluluklara ayrılan bütçenin açıklanmaması, topluluklar tarafından yapılan etkinliklerde araba, yol, yemek masraflarının öğrencilerin kendi ceplerinden ödemesi gibi sorunlar yaşanmıştır. YÖK başkanının üniversiteyi ziyaretinde bile öğrencilerin sorunlarını dile getirilmelerinden korkulmuş ve yönetimce seçilen öğrenciler dışında hiçbir öğrenci toplantılara alınmamıştır.
Öğrencilerle yapılan görüşmeler sonucunda edinilen bilgilere göre;
Üniversite bünyesindeki bazı öğretim elemanlarının ders esnasında farklı düşünceye sahip öğrencilere tahammül edemeyip öğrencileri susturma girişiminde bulunduğu; ayrıca farklı düşünceye sahip öğretim elemanlarının antipropagandasını yaparak söz konusu öğretim elemanlarının öğrenci nezdinde itibarını düşürmeye çalıştığı öğrenilmiştir.
Bazı öğretim elemanlarının öğrenciler üzerinde not baskısı ile tahakküm kurmaya çalıştığı, bazılarının da derslere girmeme veya geç girme suretiyle öğretimi aksattığı iddia edilmektedir. Bundan dolayı daha iyi bir üniversitede öğretim almak isteyen öğrenciler, yatay geçiş ve FARABİ sisteminden faydalanmakta, bu sistemlerden faydalanamayan öğrenciler ise tekrar üniversite yerleştirme sınavına hazırlanarak Siirt Üniversitesinden ayrılmaya çalışmaktadır.
Üniversite kütüphanesinde özellikle edebi, felsefi, teori kitaplarının yoksunluğundan şikâyet eden öğrenciler, kütüphanenin sadece ders kitaplarından ibaret olduğunu belirtmektedirler.
Siirt Üniversitesi Edebiyat Topluluğu 2011-2012 akademik yılında Siirt’in konuşulan üç diline de hitap eden “Qehwe” adlı derginin taslağı önceki yönetim tarafından onaylanmış; ancak yeni yönetim onayı görmezden gelerek dergi taslağını incelemek üzere yeniden istemiştir. Edebiyat Topluluğu’nun yeniden onaya sunduğu dergi taslağı için sekiz aydır olumlu veya olumsuz bir cevap verilmediğinden dergi çıkarılamamaktadır. Topluluklar tarafından yapılan genel bir toplantıda da Öğrenci Toplulukları Koordinatörü’nün “dergi çıkarmak kanunca tehlikeli bir iştir” tepkisiyle karşılaşmışlardır.
Öğrencilerin çok rahatsızlık duyduğu bir diğer sorun da üniversite bahçesi ve bina içlerine abartılı bir biçimde konulan çok sayıdaki kameralarla sürekli gözetim altında tutularak, potansiyel suçlu olarak görülmeleridir. Aynı sıkıntıdan tüm personelin de olumsuz etkilendiği bilinmektedir.
SONUÇ
Yukarıda sayılan sorunların çözümü temelinde EĞİTİM SEN Siirt şubesi olarak:
Siyasal iktidarın ve cemaatlerin temsil ettiği anlayışlar Üniversiteden ellerini tamamen çekmeli, özgür, bilimsel ve demokratik-katılımcı bir yönetim anlayışının hayata geçirilmesi için gerekli adımlar atılmalı ve Siirt Üniversitesi demokratik bir yapıya kavuşturulmalıdır.
Üniversitedeki kadrolaşmaya derhal son verilmelidir.
Öğretim elemanları, öğrenci ve idari personelden oluşan Danışma Kurulları derhal kurulmalıdır.
Bilimsel üretimde daha üst seviyelere ulaşabilmek için akademik personel alımında yetkinliği esas alan kriterlerin uygulanması gerekir.
Üniversite İlimizin sorunlarına yönelik daha duyarlı olmalı ve bilimsel araştırmalar yaparak çözümler üretmelidir.
Üniversitenin fiziki ve sosyal koşullarının iyileştirilmesi için:
a) Hakkında yıkım raporu düzenlenmiş olan Sağlık Yüksekokulu binası derhal boşaltılmalıdır. Ayrıca merkezi kampüsteki tüm binalara depreme karşı dayanıklılık testi yapılmalıdır.
b) Kezer Kampüsü’nde binaları yer altından birbirine bağlayan galeri sistemi yapılmalıdır.
c) Akademik ve idari personelin lojman sıkıntısı giderilmeli ve personel çocukları için bir ihtiyaç olan kreş makul bir zaman diliminde yapılmalıdır.
Öğrencilerin başta öğretim elemanları olmak üzere Üniversite ile ilgili tüm sorunları dile getirebileceği bir “Öğrenci Danışma Birimi” oluşturulmalıdır.
Öğrencilerin öğretim elemanları ile ilgi memnuniyetleri yılda iki defa anketlerle ölçülmelidir.
Üniversiteye yakışır bir kütüphane için üniversitenin kütüphanesini kaynak bakımından en kısa zamanda zenginleştirmesi gerekir.
Öğrencilerin sosyal ve kültürel faaliyet talepleri ideolojik engellere takılmamalı, bu tür konularda engelden ziyade destek olunmalıdır.
Yapılacak etkinliklerin daha etkin ve daha katılımcı olması için öğrencilerin görüşlerinin alınması gerekir.
Üniversitenin sorunlarının tespiti için tüm personel ve öğrenci topluluklarının düşünceleri alınmalı, bu düşüncelerden yola çıkılarak sorunlara çözüm üreten stratejiler geliştirilmelidir.
Üniversitenin ARGE birimi oluşturulmalı, üniversitenin tüm yönleriyle gelişmesi için ve öğretimde kalitenin yakalanması adına çözüm stratejilerini geliştirmelidir.
Her sene öğrenci personel ve Siirt halkının üniversite ile ilgili memnuniyetini ölçecek anketler uygulanmalı anketler sonucunda ortaya çıkacak zayıf alanlara yönelik gelişim stratejileri hazırlanmalıdır.
NOT: Bu rapor üniversite yönetimine sunulmak üzere hazırlanmış olup Eğitim-Sen Siirt Şubesi Yürütme Kurulu’nun defalarca yaptığı randevu taleplerine Rektörlükçe olumlu veya olumsuz herhangi bir yanıt verilmemesi nedeniyle basına ve kamuoyuna sunulmuştur.
SİİRT EĞİTİM-SEN YÜRÜTME KURULU

  • sezai @cabır irtemez4 ay önce yorumlandı
    cabir takma adıyla yazıp gerçek adını gizleyen mahluka cevaptır.
    bak mahluk memleketimde yapıan herhaksızlık benim canımı incitir çünkü ben insanım ve insan olmanın gereğidir haksızlıkların karşısında olmak bana cevap yazmışsın sözde ama ne yazdığını neben nede okuyan hiç kimse anlamadı.makam allahındır ve geçcidr öneml olan kul hakkı yememekir senin savunuğun yönetim nekaar çalarsa taş patlasa karun kadar zengin olur.nekadar zulum yaparsa taş patlasa nemrut kadar zalim olur ama şunu unutma senin gibi zalim şakşakçıları olsa bile gün gelir bir musa çıkar onları yerin dibine sokar ...
  • cabır irtemez @sezai4 ay önce yorumlandı
    sana cevap bile yazzılmaz ama yazayım dedim sen her halde canını cok yakmışlar onun için feryat ediyorsun kusura bakma boşuna edıyorsun cünkü sen gercekleri degil sürekli camur atayım izi kalsın zihniyettesin rapora gelince iş bozan degilde taraflı degilde gercekçi olunki büyük makamdaki insanlar sizin kıymetini bilsin sizi dinlesin kale alsın tarafsız olun herkeze eşit davranın bazı öneriniz güzel bazılarıda sizi ilgilendirecek şeyler deyil diye düşünüyorum
  • brayn5 ay önce yorumlandı
    mehmet sanırsam rektorun akrabası olmalı ki üniversitede neler oldugu hakkında bır bilgi sahibi olmadan yorum yapıyor. rapora gelince sonuna kadar dogru noktaları tespit etmişler her nekadar rektör itiraz etsede. zaten itiraz etmekten başka seçenegi yok:):) ellerinize sağlık, umarım dikkate alırlar...
  • emre gerçek5 ay önce yorumlandı
    burda söylenen çoğu şey doğru özellikle eski mgv liler ve meb te torpille sağda solda yatan ve 800 tl ek ders alan yalakaların çoğu üniversiteye geçti. çoğuna bir eşek bile emanet edilemezken kalkmışsınız ülkenin geleceğini bunlara emanet ediyorsunuz ... biraz vicdan sözde müslam hak hukuk gözetenler olarak geçiniyorsunuz. hakkım varsa helal etmiyorum
  • muro5 ay önce yorumlandı
    eğitimsen'in çıklamalarına katılıyorum.sınav görevlerinde bile adaletsizlik var. mem' gidenler daire başk. proje birimleri nerde işe yaramaz varsa torpille alındı rektörümüz personel almada çokk başarılı...
  • sezai @MEMET5 ay önce yorumlandı
    mehmet bey uzayda yaşıyor sanırım murat beyin kapısı ona açık sanırım ağaçtan kastı olan murat beyde meyvelerini hep ona veriyor.müslümansınızya bakalım vebali nasıl taşıyacaksınız
  • MEMET5 ay önce yorumlandı
    bu rapor saçma rapor, ve ben bir vatandaş olarak katılmıyorum, sayın murat beyin kapısı herkese açık olduğunu görüyorum, lütfen murat hocamızı rahat bırakalım siirt üniversitesine katkısı olsun,meyve veren ağacı taşlamayalım.
  • CAFER H.5 ay önce yorumlandı
    yukarıda söylenenler doğru milli eğitim çalışanı olarak işe gitmeyen işten kaçan görevlendirmelerle başka yerlerde çalışan birçok kişi siirt üniversitesine geçmiştir. sayın rektör siirt meb'in tembel adamlarını almakla bizleri az da olsa rahatlattı bizden alacağı çok kişi de var nedense almıyor bekletiyor. kendisine minnettarız
  • Dara Arad5 ay önce yorumlandı
    zihinlerde değişme olmadığı sürece nesiller inkılap etmez.
  • musa5 ay önce yorumlandı
    eğitim-sen'in söylediklerinin %90'nına katılıyorum... ama neden bu kadar beklediler onu anlayamadım?
    eğitim-sen daha aktif olmalı...
  • Nurettin T.5 ay önce yorumlandı
    kesinlikle katılıyorum ama keşke o siyasetçinin isminide verseler ve yaptıklarını da yazsalar.
  • zehra5 ay önce yorumlandı
    ilk yorumcu ercan, raporu okumadığın belli, çünkü eski yönetim de bu raporda eleştirilmiş.
  • taraf5 ay önce yorumlandı
    helal size bee... sonuna kadar sizi destekliyorum..
  • Akademisyen5 ay önce yorumlandı
    anlaşılan sendikanızın üniversitede fazla üyesi yok. bu antidemokratik atamalar ahmet necdet sezer döneminde belirginleşti.sendikanız o zamanlar oh mu diyordu yoksa eleştiriyor muydu? eleştirdiğinize dair internetten bir link gösterebilir misiniz?
    bazı konularda tüm öğretim elemanları rahatsız demişsiniz. benim ve onlarca arkadaşımın görüşünü aldığınızı hatırlamıyorum.
    kadın cinayetlerini araştırma konusunda sendikanızın da çalışmaları olabilir. sonuçta siz de bir stk sınız.
    bazı bölümlerin kapanması konusunda da yanlış bilgiye sahipsiniz. biyoloji, kimya ve fizik gibi bölümler türkiye de genel olarak formasyon probleminden dolayı kapanmakta veya öğrenci bulamamaktadır. siirt üni. sini bu konuda odtü vs ile kıyaslamıyorsunuzdur umarım. yayın konusunda yeni açılan üni. ler ile kıyas yaparken bu konuyu da aynı üni. ler ile kıyaslamalısınız.
    haklı olduğunuz konular da yok değil. bazı hocaların ders yapmadığı veya erken çıktığı bir gerçek. öğrencilere anket uygulanması önemli.
  • MÜNİR5 ay önce yorumlandı
    eleştirilerin tamamina katiliyorum siirt üniversitesi beli kesime gizmet ediyor birilrinin çikari için herşeyi yapıyorlar.
  • öylesine biri ama şahidim...5 ay önce yorumlandı
    kesinlikle katılıyorum. üniversite okul olmaktan çıkmış rant yeri olmuş...
  • ercan5 ay önce yorumlandı
    işkura ömer beyde üniversite sayesinde müüdür oldu 1 ay kaldı atanabilmek için. sonra müdür oldu önceki rektör yaptı önceden niye yazmadınız


Kaynak : 
http://www.siirtmanset.com/universite/egitim-senden-universiteye-sok-rapor-h6391.html


http://www.siirtliler.net/comment_view.php?type=1&id=6120

Yorumlar

melih beye
mahmut
Beyefendi hala aynı telden çalıyorsunuz.Dini karıştırmayın ünüversitede birşeyler oluyor bunu söylemek sizi neden rahatsız ediyor? günümüzde hz ömer yok demek hırsızlık serbest diyorsunuz.peki çalmaya devam etsinler ozaman ha buarada bende hırsızlığı normal gören siz ve dininizden değilim bilesiniz.
10 Temmuz 2013 Çarşamba 13:12
mahmut bey
melih
mahmut bey benim burda eleştirdiğim sendika başkanının dinime bakışı ve tarafsız olmayacağı.bugün gezi olaylarına destek verildiğini görüyorsunuz aynı sendika tarafından .mesele gerçekten ağaçmıydı?ya da dini güçlü kılmaya çalışan bir partiye tepki mi?siiirtte nevala kesaba da onlarca insan öldürülüp ne yazıkki toprak altına atıldığında kahramanlık yapamayanlar üç beş ağacı bahane edip yaygara koparmakta.eruhta ormanlar yakılırken kimsenin sesi çıkmıyordu ama.üniversitede yoluzluk,haksızlık olabilir bunu tasvip etmem ama yılan ve deve meselesini de görmezden gelemem.hz ömer den örnek vermişsiniz gayet güzel,birincisi dönemimizde hz ömer yok olsaydı böyle bir durum olmazdı,din düşmanları ve yandaşları da cirit atamazdı
03 Temmuz 2013 Çarşamba 11:59
Sözüm Ona Eğitim Sendikası
Normal Süre
Ya işe bak,eğitim-sen gibi kafayı bu ülke insanın dini değerlerine takmış bir yapı kendince akademik kaygıyı ve objektifliği öncellemiş güya..Geçin bunları sadece kendilerine demokrat olan zevat.Sizin zamanınızı da gördük..1999-2002 arası..Batıda ulusalcı türkleri doğuda ise ulusalcı kürtleri üniversite içinde nasıl kolladığınızı,liyakat testine tabi tutmadan akademik unvanları nasıl kendilerine verdiklerinin şahidiyiz.Hadi çekinmeyin,derdinizin bu ülke insanın dini değerleri olduğunu itiraf edin.Sözüm ona akademik kaygılar adına hareket ettiğinizi başkalarına yutturabilirsiniz.Lakin sizin zamanınızı çok iyi bilen biri olarak biz bunu yutmayız,sözde eğitim sendikası...
01 Temmuz 2013 Pazartesi 14:00
melih beye
mahmut
olayı hemen dine bağlaınız beyefendi aylardır insanlar isim vererek ünüversiteyi eleştiriyor.yalanmı söylüyor yoksa dininiz butür haksızlıklara cvazmı veriyor. böyle olmazsa birileri açıklama yapardı bu insanlar ne kadar güçlüki vaz geçilemiyor ben soyadı altuncu olan bu beyefendinin adını 2 aydın nette hep duyuyorum.Sayın rektör açıklama gereği bile duymuyor birde işi dine bağlıyorsunuz.hz ömerin sözünü hatırlatırım ''dicle kenarında bir keçinin ayağı incinse kendimi sorumlu tutarım'' sizin kastettiğiniz dindeki adalet anlayışı bu ama siz ve sizin zihniyetinizdekiler isim verildiği halde açıklama yapma gereği bile duymuyorsunuz.Yazıkki arkasına sığınıp malı götürüp kul hakkı yiyorsunuz.Allah sizi hak yolu görmek şerefine erdirsin....
01 Temmuz 2013 Pazartesi 11:58
yılanın eğrisi
melih
eğitim sen siirt iline ne kazandırmış bunu bizimle paylaşır mı?iktidarda olduğu yıllarda ilimize dinsiz bir eğitim ve sosyal ortam dışında ne kazandırdı?sendika başkanlarının "bizleri tekrar 1400 yıl öncesinin o köhnemiş zihniyetlerine çevirmek istiyorlar"diyen bir genel başkanlı sendika.o genel başkan 1400 yıl öncesinin o güzelim insanlarının tozuna toprağına kurban olsun.bize ne sundular da eleştiri yapma cüretinde bulunuyorlar.
01 Temmuz 2013 Pazartesi 11:09
benden de öneri var
sadık
Mehmet arkadaşımızın yorumuna aynen katılıyorum. ancak benden de birkaç öneri var. genel sekreterlik veya yrd. makamları için verilen isimlere ek olarak
1-s.aslan
2-m.efe
3-i.demir
eklenebilir. ve rektör bey gerçekten de demokrasiye ve çoğunluğun tercihine inanıyorsa, üniversite idari ve akademik personelin önüne sandık koysun. ayrıca bu uygulama bir çok üniversiteye de demokrasi örneği olacaktır. ama ne olur 3 oy alan değil, en çok oyu alan seçilsin. yani personelce en çok istenilen ve sevilen isimler o koltuklara otursunlar.
valla işler daha sarpa sarmadan henüz kimse incinmemiş ve daha fazla kırılmamışken acil önlem alınmalı.
yoksa bu gerginliğin önüne kimse geçemeyecek gibi.
sizler, ö.aytaç örneğinde olduğu gibi herkesimi siyaset vb. araçlarla susturabilirsiniz ama solcuları susturacak yada ezecek bir kuvvet yok diye düşünüyorum.
daha 7 ay doldu yeni yönetimin ama ortalık toz duman
hatta Siirt bile taraflara bölünmeye başlamış.
umarım rektör önerileri ciddiye alır.
30 Haziran 2013 Pazar 20:18
benden de öneri var
SADIK
Mehmet arkadaşımızın yorumuna aynen katılıyorum. ancak benden de birkaç öneri var. genel sekreterlik veya yrd. makamları için verilen isimlere ek olarak
1-s.aslan
2-m.efe
3-i.demir
eklenebilir. ve rektör bey gerçekten de demokrasiye ve çoğunluğun tercihine inanıyorsa, üniversite idari ve akademik personelin önüne sandık koysun. ve bu uygulama bir çok üniversiteye de demokrasi örneği olacaktır. ama ne olur 3 oy alan değil en çok oyu alan seçilsin. yani personelce en çok istenilen ve sevilen isimler o koltuklara otursunlar.
valla işler daha sarpa sarmadan henüz kimse incinmemiş ve daha fazla kırılmamışken acil önlem alınmalı.
yoksa bu gerginliğin önüne kimse geçemeyecek gibi. ö.aytaç örneğinde olduğu gibi herkesimi siyaset vb. araçlarla susturabilirsiniz ama solcuları susturacak yada ezecek bir kuvvet yok diye düşünüyorum.
daha 7 ay doldu yeni yönetimin ama ortalık toz duman
hatta Siirt bile taraflara bölünmeye başlamış. umarım rektör önerileri ciddiye alır.
30 Haziran 2013 Pazar 20:16
alnından öperim
Kesibe
Bu haber Türkiye'de cevapsız kalan nedenlerimize verilen en güzel cevaptır. Koskoca Erzurum Üniversitesinden yükselen bir ses.
okuyalım :
Öğrenciye yetemeyen akademisyenlerimiz
Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi 43’üncü dönem mezuniyet törenine, bölüm birincisi olan Berrak Taş’ın yönetimi eleştiren konuşması damga vurdu.
Taş konuşmasında fakültede ders veren hocalarını hedef aldı ve “İsteyerek, istemeyerek, öğrenci eğitimine yetişemeyen, yetemeyen akademisyenlerimiz” diye söze başladı. Hekimliğin yaşamın ve insanın bulunduğu her yerde olduğuna işaret eden Berrak Taş, “İnsanların en temel haklarından biri olan herkese eşit, nitelikli ve ücretsiz verilmesi gereken sağlık hizmetini, ettikleri yemine sadık kalarak yerine getiren hekimlerimizin sorgulanmaları hangimizin dileği sorarım?” dedi. Taş’ın konuşması alkışlandı.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23619123.asp
Gardiyan, katip alımlarını Siirt Üniversitesinin yapmasından korkuyorum.
30 Haziran 2013 Pazar 11:13
benim iki eleştirim var biri rektör ve ekibine
Gurbetçi
kadrolaşma yeni ve eski dönemde olmuştur ve raporda iki dönemi kast etmekte. liyakatsız kişilerin başa gelmesi çok berbat durum bunu idari personel olarak çok acısı çekilmektedir. genel sekreter ve yardımcısının akademik olması birçok yanlışlıkları da beraberinde getirmekte. ayrıca mucir yalakacısı memurlar yüzünden de işler aksamakta kimi evraklar günlerce imzadan çıkamamak da. rektörlüğe ait her birimde kendi elemanlarını yerleştirdiler hakim olmak için ama işleri hep sarpa sardılar. aşağıda arkadaın biri genel sekreter olacakları sıralamış. fatih ete iyi insan olabilir ama bence oda iyi idareci değildi işler yürüyordu onun zamanında ama abdulkadir bey sayesindeydi. diğer isimler bence uygun. özellikle Ramiz Bey'in çok olmasını isterdim. A.Datlı'nın bence serbest bırakılması gerek yapı işleriyle ilgili tek yetkili olmalıdır ki yeni kampüs adam olsun rektör ve ekibi uzak dursun bu işten. akademik elemanlarında gelmemesinin sebeplerinin araştırılması gerek...
30 Haziran 2013 Pazar 06:05
benim iki eleştirim var biri sendikaya
Gubetçi
öncelikle sendika bu raporu hazırlarken ünversitede kanun boşluklarından yararlanarak yapılan atamaları neden mahkemeye taşımadınız? ikincisi malum sendika üniversitede at koştururkemn ve sendikacılığın a'sı yokken siz neden pasif kaldınız. neden üniversite yönetiminin tüm yanlışları ortadayken gizli kapaklı raporlarla uğraşıyorsunuz. sendikacısınız sendikal haklarınız var madem bu kadar cesursunuz çıkıp sendikacılık yapın dedikodu üretmeyin...
30 Haziran 2013 Pazar 06:00
Tarafgirliğin Bu Kadarı
Kadir YAŞAR
Keşke Eğitimsen'in raporu objektif olsa idi ve çalışanlara ve başkalarına ışık tutacak bir rapor olsa idi.Belediye konusunda dut yemiş bülbüle dönenler üniversite söz konusu olunca mangalda kül bırakmıyor.Öncelikle insanın her şeyden önce dürüst olması lazım Eğitimsen'in üniversite üyelerinden zimmetine para geçirmekten soruşturma geçirip ceza alan memuriyetten atılması gerekirken kollanan ve en alt ceza alması sağlanan kim acaba hangi kadro onu korudu bu kadrolaşmayıda bir araştırsın eğitimsen ve içinde yüz kızartıcı suçluları barındırmasın eğitimsen alın size bir araştırma konusu kim bu zimmetine para geçiren üye
30 Haziran 2013 Pazar 00:09
ACİL REVİZYON ŞART -I-
mehmet
sayın rektör yapılan eleştirileri dikkate alacam demişsiniz. O zaman benden de size öneri var.
Üniversitede personel arasında daha fazla gerginliğe ve ayrışmaya mahal vermeden yönetimde revizyona giderseniz çok faydalı olacaktır. Mesela yeni kadro ve eski kadroyu kaynaştırma ve bütünleştirme adına genel sek. veya gen.sek.yrd. değiştirin.
Bence de burada oturacak insanlar mutlaka idari personel olmalı. En azından biri. Kim olacağına gelince herkes fikrini söylesin. Bence aşağıdaki isimlerden biri olabilir.
Bence verdiğim isimler hemen hemen herkesçe onaylanacak ve kabul edilebilecek isimlerdir. İsimlerin tamamı iyi niyetli ve dürüst insanlardır. İçlerinde fitne-fesat yoktur. Özü sözü birdirler. Gözü ayrı dili ayrı oynamaz. Kendilerinde münafıklık özellikleri yoktur. İdari personelin tamamını ayrım yapmadan kucaklayacak değerli insanlardır. Kişilikleri oturmuş ve güvenilir insanlardır.
Hangisini seçerseniz seçin inanın üniversite ve siz kazanacaksınız. İsimler aşağıdadır;
28 Haziran 2013 Cuma 14:59
ACİL REVİZYON ŞART -II-
mehmet
1-M.F.ETE
(Bende öncesinde karşıydım ama siz, geçmişte o yaptıklarına rağmen tekin grubunu yanınıza kabul ettiyseniz bu kıymetli insanı hay hay kabul etmelisiniz. çünkü onlarla f.ete arasında iyilik, dürüstlük ve insanlık yönünden dağlar kadar fark vardır. Asla kıyaslanamazlar bile. İyi bir bürokrattır.Zaten kadrosu da kendisindedir.)
2.-Ş.ERDEMCİ
3.A.DATLI
4.B.ÇEVİK
5..R.DEMİREL
6.S.HAKSEVER
Bu isimler şahsi düşüncemdir. Ama inanın o koltuklara ençok layık olan insanlardır. Belki isimleri olan arkadaşlar teklifi kabul etmezler bile. Ancak herkes fikrini söyleyebilir. Amacımız en kısa sürede üniversitedeki şu dedikodu ve gerginlikler sona ersin. Üniversitemize artık huzur, dayanışma ve kardeşlik gelsin.
Dışarıya karşı tek vücut ve birlik olabilelim.
selametle
28 Haziran 2013 Cuma 14:55
Aynı Nakarat
Ercüment ÖZKAN
Bildik yöntemlerle aynı şayia ortaya çıkarılıyorsa üniversitede iyi şeyler oluyor demektir.Eskiler boşuna dememiş it ürür kervan yürür diye.
27 Haziran 2013 Perşembe 20:36
Aynı Nakarat
Ercüment ÖZKAN
Bildik yöntemlerle aynı şayia ortaya çıkarılıyorsa üniversitede iyi şeyler oluyor demektir.Eskiler boşuna dememiş it ürür kervan yürür diye.
27 Haziran 2013 Perşembe 20:28
GİTTİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI
Murat
Rektörle bir vesile ile tanıştık. Beni tanıştıran arkadaşım sordu: Ne düşünüyorsun?
Çok yetersiz. Yapamaz. Dedim.
O da ya kime sorsam aynı şeyi diyorlar, dedi.
İnşallah düzelir diye umut ettik, etmeye de devam ediyoruz.
Umutlu muyum?
Keşke evet diyebilseydim.
Ne yapmalıyız?
Hiçbir şey yapamayız. Çünkü biz yerdeyiz. O ve çevresindekiler bulutların üstünde. Bizi dinlemezler, anlamazlar.
Ak Parti'ye üzülmemiz gerekir. Ak Parti'ye zarar veriyorlar. Çünkü rektör çok zorlanılarak rektör yapıldı. Abdullah Gül kendi uygulamalarının dışına çıkarak Murat Hoca'yı rektör yaptı. Ethem'in, Osman'ın Yasin'in çok bastırmaları sonucu rektör yapıldığı söyleniyor. Bu isimlerin hepsi de Ak Kurmaylar.
Sözüm Ak Apartililere : SİZE YAKIN OLANLAR BAZEN SİZE EN FAZLA ZARAR VERENLER OLABİLİYOR. BELEDİYEYİ KAYBETTİRME NOKTASINA GELDİK.
27 Haziran 2013 Perşembe 13:43
ANLAYANA -1-
NEDİM
SHERIFF'e ince mesajlar:
hey dostum başın belada. lanet olası federaller peşinde. neyse bu kısım şakaydı.şimdi sıra gerçeklerde:
bence o rapor en çok idarilerin katkılarıyla yazıldı.hani o beğenmediğiniz, küçümsediğiniz bu nedenle başlarına 2 akademisyen verdiğiniz idarilerce.burda idari-akademik ayrımı yapmak istemiyorum. hocalarımıza da sonsuz saygı duyarım. Fakat hakkaniyeti de hatırlatmak zorundayım. oralar mevzuatta belirtildiği üzere, idari personelin hakkı olan kadro ve koltuklardır.
ama gelgörki idariler galiba küçümsendiği için onlara layık görülmemiştir. bu da idari personelle aranı iyice koparmıştır.
zira idari personelle aranı yapacaklar, zaten onları küçümsüyorlar. artı derslere girmekten kendilerine ulaşanmı var! o nedenle daha çook tepki alacaksınız.
rapor hiç de iyi olmadı. oysa işler ne de güzel gidiyordu değilmi. genel sekreterlik,myo,eruh, kurtalan,imid,sks, personel,kütüphane operasyonları tamamlanmıştı. sırada benim tahminimce yapı işleri vardı galiba.
27 Haziran 2013 Perşembe 13:38
kadrolaşma
dilaver öğütlü
''KADROLAŞMA''BU KELİME İNSANIN KULAĞINA HOŞ GELMİYOR OLABİLİR,ANCAKHAYATIN ,SİYASETİN GERÇEKLERİ BUNU GEREKTİRİYOR.ÇÜNKÜ SİYASET KAVRAMININ TANIMINA BAKARSANIZ KENDİ GRUBUNUNUN ÇIKARLARINI KORUMA,GELİŞTİRME,BASKI GRUPLARI OLUŞTURUP KENDİ YANDAŞLARINA YARAR SAĞLAMA TANIMI İLE KARŞILAŞIRSINIZ.DOLAYSIYLA YÖNETİMDE BULUNAN KİŞİLER BİR İMKAN BİR KADRO BOŞLUĞUNU GÖRDÜKLERİNDE ,KURUMUN İHTİYAÇLARI VE ALINACAK KİŞİLERİN KURUMA SAĞLAYACAĞI YARARI DÜŞÜNEREK BUNU DEĞERLENDİRİR.SİİRT ÜNİVERSİTESİNİNİN YENİ YÖNETİMİ KEYİFLERİNE GÖRE KADRO OLUŞTURMUYORLAR.MEVZUATIN KENDİLERİNE TANIDIĞI KADROLARA ŞARTLARI TAŞIYAN,KURUMA FAYDALI OLABİLECEĞİNE İNANDIKLARI KİŞİLERİ BU KADROLARA ALIYORLAR.BU GAYET DOĞAL VE KANUNİ BİR HAKTIR.
DEDİKODULARA KULAK VERİLEREK HAZIRLANDIĞI BELLİ OLAN EĞİTİM-SEN RAPORUNU HAZIRLAYAN KİŞİLERİN YUKARDAKİ GERÇEKLERİ BİLMELERİ GEREKİR.HER YÖNETİMİN EKSİKLER,YANLIŞLIKLARI OLABLİLİR.YENİ YÖNETİM YENİDİR.KISA SÜREDE BÜYÜK İLŞER BAŞARMIŞTIR.1YILI DOLDURSUNLAR SONRA ELEŞTİREL
27 Haziran 2013 Perşembe 13:29
ANLAYANA -2-
NEDİM
çünkü orada da adam gibi adamlar var. tam bir idareci, işine ehil, dik duruşlu ve iradeli. tabi bu işinize gelmezdi herhalde. size ehme gibi kişiliği, gururu ve şahsiyeti en dibe vurmuş insanlar lazımdı. gel dedinmi koşarak gelecek,git dedinmi iki büklüm gidecek.hatta bunu bir çocuk sevinciyle yapmalıydı.
sana şahsımca tavsiyem şuki; her geçen gün yalnızlaşıyorsun. bence en kısa sürede ya c.p.'yi yada m.a.'yı görevden al.özellikle m.a.'yı alırsan çok daha isabetli olur. hemde daha fazla geç kalmadan.
yerine tüm idarilerce sevilecek, sayılacak. herkesi kucaklayabilen tam manada idareci sıfatını taşıyan bir idari personel ata. kardeşim illa arap olması şart değilki.türk'de olur,kürt'de olur. yeterki adam gibi bir adam olsun.
o senin idari personelinle aranda köprü olur.her türlü sorun sıkıntı daha basına yansımadan sana gelir.ve halledilir. ama sen kalkımış gençliğinde bile ırkçılıkla tanınmış birini başlarına getirmişsin.buyrun çalışın demişsin. ve maalesef kötü sonuç ortada
27 Haziran 2013 Perşembe 13:13
SİİRT BELEDİYESİ
BİRİNDAR KAWA
SİİRT ÜNÜVERSİTESİ TUTTURMUŞ GİDİYORSUNUZ. EĞİTİMSEN, KESK NEDEN SİİRT BELEDİYESİNDE YAPILAN KADROLAŞMALARI ELE ALMIYORSUNUZ. KAÇ KİŞİ ÖZEL KALEM MÜDÜRLÜĞÜ, BAŞKAN YARDIMCILIĞI KORİDARLARINI KULLANARAK ASALETEN MÜDÜRLÜK KADROLARINA ATANDI. ŞİMDİ DİYECEKSİNİZ Kİ EFENDİM AKP DE YAPIYOR. EE YAPIYORDA AMA SİZDE SİİRT BELEDİYESİNDE YAPIYORSUNUZ. BİR TARAFI MEŞRU KILMAK ADINA YAZMIYORUM. EĞER EĞİTİM SEN VE KESK GERÇEKTEN OBJEKTİF ADİL YAKLAŞMAK İSTİYORSA MAHMUT HAKİMOĞLU VE BİR KAÇ KİŞİ DAHA NASIL ASALETEN MÜDÜRLÜK KADROLARINA ATANDI BİR ARAŞTIRSINLAR. KADROLAŞMA KONUSUNDA BDP NİNDE AKP DEN FARKI YOKTUR. SİİRT BELEDİYESİNDE LİYAKAT ARANMADAN 5-6 KİŞİ FARKLI KORİDARLARI KULLANARAK ASALETEN MÜDÜRLÜK KADROLARINA ATANDI. LÜTFENN KESK BUNUDA ARAŞTIR VE KOMUOYUNA SUN. O ZAMAN DİYECEM Kİ GERÇEKTEN SENDİKACILIK YAPIYORSUNUZ, DİYECEM Kİ GERÇEKTEN OLAYLARA OBJEKTİF VE ADİL YAKLAŞIYORSUNUZ. İYİ ÇALIŞMALAR
27 Haziran 2013 Perşembe 12:17
hey murat hey
cemal
her yanından zeka fışkıran muratdemir. sen kaça kadar okudun çok merak ediyorum.
adamı ak parti rektör yaptı biliyoruz da kimse senin kadar aşikar etmemişti. adamları deşifre ettin gitti:)
ikincisi; ekibini kursunda 3 yıl sonra gittiğinde ekibini götürmeyi unutmasın:) zira ondan sonra gelecekler bunun ekibini nereye ........ yani herkes ekibini kurarsa orası salatalık gibi adam tarlasına döner be. ama maalesef o kadar kadro yokki muratçım. dur tabi zeka seviyene göre anlatayım. mesela 10 kadro var. onlarda malum hızla doldu. şimdi bundan sonra gelecek rektör ne yapacak.
bu İekip kurma işi bir yerde durmalı değilmi? ve mevcut insanlarla çalışılma yoluna gidilmeli. değilmi tosunum.
ama yok seninkisi kamuoyunun karşısına geçip. ben kendimle getirdiğim tüm yandaşlarımı yine kendimle götürecem derse o zaman iş değişir. sence yumuşak koltukları ve bankamatik kartlarını artık bırakırlarmı. hıı muratçım ne dersin?
hadi sen işine bak hadi canım.
Allah insana akıllı dost versin:))
27 Haziran 2013 Perşembe 12:07
yazıkkk
muratdemir
düne kadar herkes bu rektörü övüyordu ne olduda hemen döndünüz tabiki adam ekibini kuracak adamı Ak Parti rektör yaptı onların sözünden de asla çıkmayacak veya çıkamıyacak
27 Haziran 2013 Perşembe 11:03
İsmail t.....lere
mahmut
Şimdi bu rapora cevab yazısını "İsmail t.....lere" yazdırırlarsa şaşırmayın. malum eski rektörü batıranlar büyük bir hırsla yeni hedeflere koyulmuşlardır. zira bildiğiniz üzere kendileri yeni yönetime karşı üstün bir yaranma ve yağlama gayreti içerisindedirler. eğitimbirsen'in üniversite seçimlerinde yaşananları hiçbir mide kaldırmaz. hiçbir ahlak ve etik kuralı bilmeyenler rezilliği sergilemişlerdir. ama sonuçta kaybetmişlerdir. Zira zerre kadar menfaat için, haysiyet ve onur gömleklerini çıkaranlar, her zaman için zelil olmaya ve alçalmaya mahkumdurlar. şerefli insan o insandırki herşeye, her baskıya eziyete karşı şeref ve haysiyetiyle dimdik durmayı başarabilsin. üç günlük dünya menfaati için satmayacakları bişeyi olmayanlardan uzak durun. Allah fitnecilere fırsat vermesin. Allah ikiyüzlüleri kahretsin. Allah şeytanın yerine geçenlere lanet etsin!
27 Haziran 2013 Perşembe 00:47
EĞİTİMBİRSEN SUSMA!
seyit
EĞİTİMBİRSEN SUSMA! özellikle eğitimbirsen'in yeni üniversite yönetimine sesleniyorum. Unuttunuzmu haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Mesela öncelikle kendinizden başlayın Yıllarca verdiği emek ve özveri karşısında Daire Başkanlığından Yüksekokul Sekreterliğine kim düşürülmüştür. Bu sayede kimlere yer açılmıştır. Kadrolaşma için, Kaç insan mağdur edilmiştir. Mazlumun ahı bunların tepesindedir. Asla ifla olmazlar inş. Asla rahat yüzü görmeyeceklerdir. Çünkü içlerinde fitne var, kin var nefret var. Ayrımcılık var, entrika var, yanına bir de siyaset salatasını ekle. Buyrun yiyin midenize duracak yakında! Burada hemen panikleyen ahlaksızlar da boşuna telaşlanmasın Zira Menfaatleri kesinlikle elden gidecektir. Yeter yağlanıp palazlandığınız! Size koskoca kurumu yedirirlermi?? Dingonun ahırımı sandınız burayı!!
27 Haziran 2013 Perşembe 00:46
YAZIK OLUYOR ÜNİVERSİTEYE
ADEM
önder aytaç eleştirdi cemaatçi dediler,
nedim kuzu eleştirdi tahammülsüz dediler,
haber56 eleştirdi menfaatçi dediler
şimdi eğitimsen eleştirdi kürtçü, solcu diyorlar
peki gerçekleri ne zaman görecekler bunlar???
rektör en kısa zamanda ve geç olmadan bu uyarıları dikkate almalıdır
yoksa kendisine ve çevrenize değil ama üniversiteye ve siirt'e çok yazık olacaktır.
çünkü keyiflerine diyecek yok!
26 Haziran 2013 Çarşamba 21:18
eğitimsen
selimcan
sen önce öğretmen sorunlarıyla ilgilen.herşeyi hallettiniz bi bu kalmışt hal etmediğiniz.
26 Haziran 2013 Çarşamba 21:16
zaten bu beklenirdi
alper yıldız
eğitimsen ne işe yarar kendileri dahi bilmiyor adı üstünde eğiten üreten bir öğretici grubu ama gel gel gelelim ne kadar siyasi hareket ne üreten bir proje varsa bu eğitimsen solcu siyasiden daha solcu kimliğini öne çıkarıyor eğitimsen eğer yüreğin varsa ama adam gibi adamsan o kadar saçma sapan öğretmen kimliği taşıyan insanlar var ki vallahide billahi de devlet memuru olmasalar çobanlık bile yapamazlar neden işe yaramayan öğretmenlerin sadece derdi maaş olan öğretmenleri görevine son verilsin diye bir açıklama yapmıyorsunuz ama ama nerede bir pislik varsa eğitimsen arkasında
26 Haziran 2013 Çarşamba 19:06
yazıdaki anahtar kelimeler ele veriyor
yavuz
yazıyı sonuna kadar okudum. eğitim-sen gibi tamamen ideolojik bir sendikadan farklı bişeyde beklenemezdi zaten. yazının ana kaynağı ve en önemli kavşağı üniversitede bünyesindeki kadrolara istemediğiniz "sizden olmayan" kişilerin daha fazla olmamasıdır. İstiyosunuzki tüm kadrolar sizin olsun. Herşey size bağlı olsun istiyosunuz. Dert üzüm yemek değil bağcı dövmek olduğu çok aşikar. Allah aşkınıza bu tek tipleştirici bir zihniyet olan eğitim-sen zihniyetinin (diğer adı ise chp zihniyetinin) bu talepleri veya şikayetleri ne kadar inandırıcı olabilirki?
26 Haziran 2013 Çarşamba 14:23
siirt belediyesi
ömer t
Allah aşkına birileri SİİRT BELEDİYESİNDEKİ kadrolaşmalarıda araştırsın. görevde yükselme sınavlarına girmeden müdür kadroları alanları. örnek mi. Mahmut hakimoğlu ve saz ekibi
26 Haziran 2013 Çarşamba 14:13
güzel
metin
böyle bir raporu belediye içinde yaparsanız seviniriz yanlış anlaşılmasın sakın benim istediğim bilimsel bir rapor hade bakayım göreyim sizin adeletinizi üniversiteyi bu hale getire m .a dır şunu gördüm en az sizde araplar gibi kürt ırkçılığı yapıyorsunuz
26 Haziran 2013 Çarşamba 13:59
tebrikler
fırat
eğitim-sen'i bu araştırmasından dolayı kutluyorum..bilim merkezi olması gereken üniv.torpiller yuvası olmuş..yine diplerdeyiz..siirt zincirlerini kırmadan ilerleyemez..üniversitede bile bu kadar torpiller oynuyorsa diğer alanların vay haline..
26 Haziran 2013 Çarşamba 13:45
SİZ NEMALANMADINIZ MI?
KADİR USLU
SİZ NEMALANMADINIZ MI? VAYY VAYY ZİLERE KADRO VERMEDİLER Mİ...?
26 Haziran 2013 Çarşamba 10:46
neden şimdi?
öteki
ne yazık ki yazılanlar gerçek! hak ederek veya etmeyerek koltuk sahibi olanların yanlış tutumlarının, tekin cumh. nin yanlış yönlendirmelerinin bir topluma mal edilmesinin sonuçları bunlar.. üniversite bu günlere bir anda gelmedi ama, her gün yeni bir manşet vardı gündemde.. arap baharı geldiği zaman sevinen, bir yazıyla odası boşaltılan, bir gecede yeri değiştirlilen, hatta odası bile olmayan insanlar varken ses çıkarmayan bu "duran adamların" bugün hangi gizli damarına basılmışta bu yazılar kaleme alınmış bilmek gerek..
26 Haziran 2013 Çarşamba 09:29
Maalesef Kral Çıplak
Semih
Eğitim-Sen eleştirilerinde haklı olmandan hiç hoşlanmıyorum. Ama haklı yanın var.
Recep Hoca gitsin diyenlerdendim. Ve hala arkasındayım. İyi oldu gitmesi. Ama Murat Hoca'nın O koltuğu haketmediğini şimdiden görmekten de üzüntü duyuyorum. Bizi beceriksiz yöneticiler atayarak imtihan edenlere hesap sormak soruyorum.
26 Haziran 2013 Çarşamba 02:26
DESENE DURUM GAYET İYİ:))
A.KADİR
Yahu desenize üniversitemiz akademik başarı dışında kalan tüm şeylerde 1NUMARA.
mesela kadrolaşma, dedikodu, fitne-fesat ayrımcılık gibi konularda birincimişiz. Yahu burada herşey komik ve düşündürücü valla. mesela Türkiye'de odası olmayan tek rektör danışmanı sadece bizde var:) adam çok sabırlı valla. ben olsam neye mal olursa olsun ortalığı ve bunu yapanları duman ederdim. Allah için konuşmak lazım adam görev süresi boyunca koltuğun hakkını verdi. ama gelgörki kadrolaşma kurbanı oldu. hep derler devlet dairesinde fazla çalışmayın diye. doğruymuş:))
bu olanlardan sonra geri kalan diğer idarecilerde sabah erkenden işe gidiyorlarmış. nedenmi.aman koltuğumuza sahip çıkalım. ne olur ne olmaz diye:)
bence bu üniversite zor iflah olur. çünkü adalet yok yandaşlık var, kardeşlik yok ayrımcılık var. hakkaniyet yok torpil var. huzur yok dedikodu var. Rektör çok iyibiriymiş ama gelgörki kurt ve tilkiler, hecci mecciler kumpasa almışlar. yazık valla.
Önder aytaç yazmıştı da inanmamıştık
25 Haziran 2013 Salı 23:59
acaba
hikmet
Atamaların çoğu eğitim sen li olsaydı aynı tepkiyi verecekler miydi acaba? O zamanda akıllarına liyakat ve diğer sıraladıkları şeyler gelecek miydi?
25 Haziran 2013 Salı 23:41
YAZIKLAR OLSUN ENTRİKACILARA!
MUSA
S.K. üzerinde fazla durmayınız. İsim verdiğiniz S.K. oyuna gelmiştir. Bu tamamen bilinçli bir taktiktir. Zira onu getirenler "bu da burda dursun uyanan olursa aha bak S.K.'yide almışız diyebilelim" diye getirmişlerdir.
Yani tamamen köylü kurnazlığı yapılmıştır.
S.K. ile hedef şaşırtılmak istenmiştir. ama yemezler.
S.K.'nin eğitimsen üyesi olması onu temize çıkarmaz. bilakis daha dikkatli olması gerekirdi. "beni alıyorsunuz da nereye geliyorum. neden geliyorum. orası boşmu? amacınız ne?" demesi lazım değilmiydi.
ama maalesef o olgunluğu ve karakteri gösterememiştir.
adeta "altımda koltuk olsun da altta kalanın canı çıksın"demiştir. s.k.'nın daire başkanı olma süreci de iyi incelenmelidir.zira duyduklarım hiç de iç açıcı değil. önce eski daire başkanının odasına zorla masası konmuş daha sonra da adamın koltuğuna sinsice oturtulmuştur.
Bunların yaptığı ne insanlığa,ne insafa ne de ahlaka sığar.onlarca örnek sayılabilir.adamlar rektörü aramışlar bulamamışlar.sahi rektör n
25 Haziran 2013 Salı 23:39
yavuz beye bir soru
m.okan
lütfen isim verin bir sürü dedikleriniz kimler insanların vicdanlarına sığan tek isim selim keleş tir onun dışında kim var lütfen söyler misiniz?
25 Haziran 2013 Salı 23:09
görmemişler
yavuz
selim keleş ve bir sürü isim eğitim-sen üyesidir ve de üniversite kadrosuna geçmişlerdir. bunları görmemişler hayret...
25 Haziran 2013 Salı 22:17
HAYRET
MURAT
Evet hayret,
Eyüp GÜZEL ve sitesinden bahsetmemişler.
Malum kendilerinin üniversitenin şu noktaya gelmesinde
çok büyük(!) emekleri olmuştur.
Bu nedenle haksızlık yapmasınlar şimdi adamlara..
Evet Eyüp bey unutmaki
Hiçbir gerçek sonsuza dek gizli kalamaz!!
Sadece zaman lazım..
O da yaklaşıyor gibi..
Ne dersin??
Hatırladınmı
NO PANİCHHH:))
Anlarsın seen.
25 Haziran 2013 Salı 20:29

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YORUMLAR