25 Kasım 2013 Pazartesi

Bu Kadarına da Pes: Hademe Üniversitede Ders Verecek…


Siirt Üniversitesinin adı kadrolaşma ve kayırma gibi bir çok iddia ile anılır olmuştu. Fakat en son iddia bu kadarınada pes dedirtecek cinsten. Söz konusu iddia sitemizin bazı haberlerine yorum olarak ve bize bir okuyucumuzun mail atmasıyla ortaya çıkmıştı. Bizde okuyucularımızla paylaşıyoruz. Tabi üniversitenin bu çok ciddi iddiaya bir an önce bir açıklama yapması gerekmektedir.

Söz konusu İddia:
19 Temmuz 2013 tarihinde Siirt Üniversitesi Rektörlüğünce 38 kişilik Öğretim Görevlisi, Okutman ve Uzman ilanı verdi. Siirt Meslek Yüksekokulu için ilan edilen 4 Uzman kadrosu için "Kamu Yönetimi Lisans Mezunu Olup En Az 3 Yıl alanında deneyimli olmak"  şartı konulmuştu.  3 Ağustos 2013 tarihinde açıklanan ön değerlendirme sonucunda . Sınava girmeye hak kazanan 2 kişiden biri olan ve Siirt Üniversitesi Rektörlüğünde Hizmetli(Hademe) kadrosunda görev yapan Ö.K.'dır.
Ö.K öncesinde hizmetli kadrosunda olmasına rağmen Rektör  Murat Erman seçildikten sonra Ö.K’ye müthiş bir yetki verilmiş  ve üniversitede ne olup bittiğini anında Rektör ve üniversitede öğretim elemanı olan Mucir Altuncu'ya ileten ve üniversitede huzuru bozanların başında gelen olmuştur. Üniversite yönetimi Ö.K.’yi uzman kadrosuna seçtikten sonra Ö.K’yi ödüllendirdikleri ortaya çıkmış oldu. 

Ö.K. açık öğretim mezunu olduğu kamu yönetimi alanında tecrübesi olmamasına rağmen ön değerlendirme komisyonu tarafından müstahdemlik hizmetini kamu yönetimi (Yönetici,idareci, Müdür Vb.) olarak sayması açıkça adam kayırmadan başka bir şey değildir. 

Siirt MYO yönetimi ve Sınav Komisyonu burada kanunları hiçe sayarak suç işlemiştir. Ayrıca Personel Daire Başkanlığının da burada müdahale edip hatalı işlem için soruşturma başlatması gerekirken sessiz kalmayı tercih etmesi bu suça ortak olduğunun bir göstergesidir. Üniversitede açık öğretim mezunu ve hademe olarak görev yapan birisi öğrencilere ne faydası olabilir ki! 
 Ayrıca Uzman kadrosuna Fen Fakülteleri ve Mühendislik Fakültelerinden mezun olanlar  yerleştirilir. Başka usulsüzlükte Türkiye’de ilk defa sosyal bilimler alanında uzman kadro için ilan verilmiş oldu. 


Osman()
Bu kadrolasma iddarina sn rektor neden sesiz kaliyor! Varsa bir aciklmasini neden Siirt halkiyla paasmiyor? Sn Rektor yoksa bu iddialarin gercek mi oldugunu dusunuyor? Yoksa haberler dogru, ama sizi takmiyormuyum mu demek istiyor?
Gönderilen Tarih - 24 Ağustos 2013 Cumartesi (22:51)  
baltacı()
Ben olan bir haksızlığı savunmak niyetinde değilim, ama öğr. gör. alım kriterlerinde tecrübe şartı'na Türkiye'nin her yerinde SSK priminin yatmış olması olarak bakılıyor. Yani bu durum, SİÜ'nün hatası değil YÖK'ün saçmalığı. Burada liyakate bakmak için kişinin önceden hademe olup olmadığına bakmamalıyız. Çünkü hademelik bile yapamayacak öğretim görevlilerimiz var. Doğru yerden tutmak gerek.
Gönderilen Tarih - 22 Ağustos 2013 Perşembe (22:04)  
KOPYALA YAPIŞTIR TIKLA()
http://www.antoloji.com/hecii-seytann-siiri/
Gönderilen Tarih - 16 Ağustos 2013 Cuma (15:20)  
yav sizden a............ var mıdır ?()
bak kendi ağzıyla soyluyor , eski arkadaşını ne çabuk unuttun , mefaat çıkar için arkadaşını satmış. sözü gecen kişiden bir şey elde edemediği için başlıyor karalamaya ,bu yorumların çogunuda kendi yazıyor , bu nasıl bir kin nefret kişilik valla şeytan sizin yanınızda az kalır.yemin ediyorum az kalır
Gönderilen Tarih - 15 Ağustos 2013 Perşembe (14:34)  
meraklı()
yalnız bu şiirden sonra hecci şeytan nasıl insan içine girecek, bu kadar mı güzel yazılır, ne güzel öğütler vermişsin seferi kardeş, ama ne demişler, anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az...
Gönderilen Tarih - 15 Ağustos 2013 Perşembe (09:40)  
süper()
aşık seferi kardeş, bu şiirin üstüne artık yorum yazılmaz, elin kalemine yüreğine sağlık, ne güzel yazmışsın
Gönderilen Tarih - 15 Ağustos 2013 Perşembe (09:41)  
AŞIK SEFERİ()
http://www.antoloji.com/hecci-seytan-siiri/
Gönderilen Tarih - 15 Ağustos 2013 Perşembe (01:14)  
AŞIK SEFERİ()
AŞIK SEFERİNİN BU ŞİİRİ SİİRT TADINDA siirttenote.com'un haber bölümündedir. zevkle okuyacaksınız:)
Gönderilen Tarih - 14 Ağustos 2013 Çarşamba (23:58)  
AŞIK SEFERİ()
Bu günlerin çabuk geçer, Saltanatın elbet biter, Yandaşların çabuk öter, Hesabın var hecci şeytan, Seni anlatmaya şiirler yetmez, Devamı var bu, burda bitmez, İnan keyfin hep böyle sürmez, Yamulursun yakında ey hecci şeytan, Seferi derki akıllı ol uyan, Irkçılığı bırak, sevgiyle boyan, Gördünmü hiç harama doyan, Tevbe et artık sen hecci şeytan,
Gönderilen Tarih - 14 Ağustos 2013 Çarşamba (23:57)  
AŞIK SEFERİ()
Kahkaha atar görünür dişleri, Gizli kapaklı hepten işleri Hesabın yakında sakla fişleri, İşin çok zor ey hecci şeytan, Gözlerinde kin, sözleri acı, Sanırsın başında padişah tacı, Ateştir altında ısındı sacı, Cehennem çağırır, ey hecci şeytan, Sanmaki tekerin hep böyle döner, Çomağı sokarlar feleğin söner, Mazlumun ahı tepene iner, İbretlik olursun ey hecci şeytan, Hileyle gelen iflah olurmu, Huzur sizi artık bulurmu, Irkdaşların seni hepten korurmu, Sana acıyorum ey hecci şeytan,
Gönderilen Tarih - 14 Ağustos 2013 Çarşamba (23:56)  
AŞIK SEFERİ()
Eski dostlarını ucuza sattın, Tertemiz insanlara iftira attın, Yalan söyledikçe battın da battın, Sen de insanmısın ey hecci şeytan, Alavere dalavere senden sorulur, İblis olsa çoktan yorulur, Bu hızlı hayatın elbet durulur, Kalırsın ortada ey hecci şeytan, Sabahları kapını neden açarsın, Nefrete durmadan nefret katarsın, Amirlik taslama inan batarsın, Kininle ölürsün ey hecci şeytan, Nereden nereye nasıl fırladın, Kinle nefretle hepten hırladın, Nice mazlumu sertçe payladın, Sonun iyi değil ey hecci şeytan,
Gönderilen Tarih - 14 Ağustos 2013 Çarşamba (23:55)  
AŞIK SEFERİ()
HACCİ ŞEYTAN (2) O ceketle, o göbeğin kapanmaz, Unutma gerçekler asla saklanmaz, Ne etsen adın artık paklanmaz, Meşhur oldun giti sen hecci şeytan, Biran evvel tevbe etmelisin, Batılı bırakıp hakkı seçmelisin, Irkçılıktan yüzünü çabuk dönmelisin, Dünya fani unutma, sen hecci şeytan Dünya malını pek de seversin, Ağzın da bozuk, çokça söversin, Yakında dizlerini fena döversin, Halini düzelt ey hecci şeytan, Akıllı insan dünyaya dalmaz, Ne ırkın, ne malın seni kurtarmaz, İnanki dünya sana da kalmaz, Boğazından gelir ey hecci şeytan, (DEVAMI VAR)
Gönderilen Tarih - 14 Ağustos 2013 Çarşamba (23:53)  
AŞIK SEFERİ()
HECCİ ŞEYTAN Eski idin yeni oldun, Bu nimeti nerden buldun, Memleketi yeter yoldun, Neymişsin sen, hecci şeytan Eskiler alındı, sen neden kaldın, Irkın sayesinde ünvanlar aldın, Makam sevdasına nasıl da daldın, Ne çabuk değiştin ey hecci şeytan İmkanlar bol bol, odan pek serin, Koltuğun yumuşak, rahat mı yerin, Nereye kadar döner tekerin, Yaşa bakalım sen hecci şeytan AŞIK SEFERİ (DEVAMI VAR)
Gönderilen Tarih - 14 Ağustos 2013 Çarşamba (22:03)  
M. Hocaya Destek DİYEN ARKADAŞA()
herhalde M. seninde bir eşini dostunu işe almış. yada hırsızlığına ortaksın seni gidi gidi. LAAN ALLAH RIZASI İÇİN O ADAMI GİT İSTEDİĞİN KİŞİYE SOR DIŞARDA BAK NE DİYORLAR. :d SENDE ORTAĞISIN PARALARI FİFTİ FİFTİ YAPIYORSUNUZ GALİBA
Gönderilen Tarih - 14 Ağustos 2013 Çarşamba (20:50)  
aziz nesin ne demiş()
aziz nesinin meşhur bir lafı vardı.türkiyenin %60 aptaldır.herhalde siirt te bu oran %99.baksanza ama adalet arapoğlunun ki çalışıyor.cumhurbaşkanı sonuncuyu niye atadı diyor? evet herkes kabul ediyor demokrasiye ters olduğunu.benim anlamadığım cumhur başkanına o yetkiyi vermişsin.yetkileri kullanırken sana mı soracak ?
Gönderilen Tarih - 14 Ağustos 2013 Çarşamba (00:42)  
Okuyucu()
SİTE YÖNETİMİNE: Sitenizdeki bu haberi okuyunca sanki site kafayı yemiş gibi duruyor. Sitenin bu teknik sorunuyle ilgilenir misiniz?
Gönderilen Tarih - 14 Ağustos 2013 Çarşamba (00:44)  
Zaza()
laf salatasından başka neye yarar yazdıklarınız. o kadar haksızlık var diyorsunuz kaçınız hakkınızı aramak için dilekçe verdiniz, mahkemeye gittiniz ya da BİMER'e şikayet ettiniz. dedikodudan başka ne var elinizde. sendikalar göbek kaşımadan başka bir halta yaramaz. sendikacılık kendine makam elde etmekten öteye gitmezse kurumlarda bu şekilde aile şirketi olur...
Gönderilen Tarih - 13 Ağustos 2013 Salı (22:14)  
ADALET ARAPOĞLU()
-GERÇEKLER NE- bu işin içindekilerin tamamı ARAPTIR diyen yokki. zaten tamamınız arap olsaydınız buraya kadar gelmeniz bile imkansızdı. zira insanları kandırmak ve aldatmak için az da olsa salatayı çeşitlendirmek lazım. öyle değilmi? bu nedenle sözü ettiğin c.e. ve s.k. gibi şahısların kürt olması hiçbir tezi çürütmez. bunlar size çerezdir sadece.ve tam aksine bunları vitrine koymanız hinliğinizin ve enrikalarınızın olacağının ispatıdır. o insanlar sadece masadaki kırıntılar için oraya alınmıştır. balı ve kaymağı yiyenler ise ara.. ırkçılardır. bu nedenle c.e. veya s.k. ye sadece kürt perspektifinden bakarsan başından yanılırsın. malum kürt tarihinde kahramanlar kadar hainlerde çok meşhurdur. velhasıl karşımızdaki zulüm kalesini oluşturan taşlar ara.. ırkçılarıdır. yani yönetimin beyni ar... ırkçılarından oluşmaktadır. kalenin bir iki penceresinin kürt olması fotoğrafı asla değiştirmez. dikkat edin araptır demiyorum. arap ırkçıları diyorum.zira hain kürt olduğu kadar tersi çok değerli araplar vardır ve eski yönetim dönemindede problemsiz görev yapmışlardır. sai.k. - r.d. - b.ç. -a.ç. - h.a. bunların başında gelir. hiç düşündünüzmü neden 8 aydır huzurunuz yok. ben size yardımcı olayım. hani bir yorumcunun çok güzel ifadesi vardı "gömleğin ilk düğmesi en başından yanlış iliklendi" olay budur işte. bundan sonrada gerisinin de yanlış iliklenmesi kaçınılmazdır. maalesef seçim sonuçlarına saygılı olunmadı. eski rektör başarısızsa ikincisi neden atlanıldı.seçim sonuçlarından sonra neden hala gizli işlerden vazgeçilmedi. kimler devletin üst yetkililerini yanlış yönlendirdi. kimler yalan ve iftira ile işlerini gördü. kimler torpil ve adamcılıkla işini gördü. sonuncu olup bire oturmak nasıl bir duygudur acaba. bu ne büyük bir dünya hırsıdır. gayesi Allah rızası ve halka hizmet olanın o sonuca göre hala ısrarla görev istemesi masumiyetmidir.tüm bunlar üniversite tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. siz bu saatten sonra evliya getirseniz artık kimse size inanmaz. zaten bir evliyanın da aranızda bulunması imkansızdır. zira vicdanı kabul etmez.çünkü oturduğunuz temel sağlam değildir. en başta yanlış yaptınız. adalet ve kalkınmanın arkasına sığınarak adaletsizce davrandınız. orayı bırakana kadar da huzur göreceğinizi şahsen sanmıyorum.çünkü ZULÜMLE ABAD OLUNMAZ! ZULÜMLE ABAD OLMAYA ÇALIŞANIN HALİ DE BERBAT OLUR
Gönderilen Tarih - 13 Ağustos 2013 Salı (20:09)  
Veysel()
utanmadan biriyi liyakattan bahsetmiş. liyakat olsa mevzu başta m.a. c.p. c.e. o.ö. o koltuklarda oturmazlardı. liyakatın tanımı nedir acaba. eş dosta şirin görünmek mi yoksa bilgi ve becerisini kullanabilen mi demek...
Gönderilen Tarih - 13 Ağustos 2013 Salı (17:36)  
Murat()
Dedikodu yapanlar, dedikodu kurbanı mı oldu. Rektör bu msjları alıp tek tek cevaplamalı.
Gönderilen Tarih - 13 Ağustos 2013 Salı (17:29)  
arapoglu()
arapoglu saydigin disinda baskada arap yokki. ne irkcilik bu diger tum birimlerde kurtler var oda olmaz hepsi kurt olacak. ne adaletlsin once kendin adaleti sagla daha sonra adalet iste. c.e. de bu ekipte ondan habersiz ve onaysiz is olmaz orda. bu hizmetlinin sartlarinida o olusturdu. i. dinler e sorun be . neler sevirdigini o anlatsin. ngecen gun bile yegenini ogretim gorevlisi yapti. ve tum alimlardan o sorumlu. ona adalet .gozunun onunuzdekini gormez niye o kurt. siz kendinize sikinti yaratin dikkat edin verem olmayasiniz. c.epcecen ise mali gotursun. o onemli degil maksat iftira atmakya. birakin bunlari siz ne yaptiniz bugune kadar dedikodudan baska.
Gönderilen Tarih - 13 Ağustos 2013 Salı (00:50)  
adalet()
"Ey insanlar! Sizden evvel yaşamış toplumların neden dolayı yollarını şaşırıp saptıklarını biliyor musunuz? Asilzâdeleri bir hırsızlık* yaptığı zaman onu affeder, zayıf ve kimsesizleri bir şey çalarsa onları cezalandırırlardı. Allah'a yemin ederim ki, böylesine kötü bir hırsızlığı Mahzum kabilesine mensup Fatıma değil, kendi kızım Fatıma yapmış olsaydı, kesinlikle onun elini kestirirdim. " (Müslim, Hudûd, 2) Bugünkü beşerî sistemlerde hâkim zümre ve belirli sınıflar için dokunulmazlıklar söz konusu olduğu halde İslâm hukuku önünde hiç kimsenin bir ayrıcalığı ve imtiyaz hakkı yoktur.
Gönderilen Tarih - 13 Ağustos 2013 Salı (00:51)  
()
Bu yazı yönetiminin değişik kademelerinde söz sahibi olanların vicdan ve nefis muhasebesi yapmalarına yardımcı olacağı düşüncesiyle kaleme alınmıştır. Adalet çok geniş boyutlu bir kavram olup insanların bütün zamanlarda karşı karşıya kaldıkları bir olgudur. Hayatın genel akışı içinde ve kişilerin yaşantılarının her anında ortaya çıkan kazanç veya kayıp, haklılık veya haksızlık, sorumluluk veya sorumsuzluk, mükafat veya ceza gibi unsurları adalet kavramı içinde ifadelendirebiliriz. Adalet, en çok ihtiyaç duyduğumuz yaşam alanlarından biridir. Ekonomi, sosyal yaşam, hukuk ve eğitimde kısaca hayatın kendisinde ve insanlıkta adalet. Zulmün kaynağı adaletsizliktir. Bütün kötülük ve zalimlikler ancak adaletin zayıfladığı ortam ve topluluklarda yeşerir. İlahi düzenin temeli de adaletin tam gerçekleşmesine dayanır. Bu nedenle dünyadaki iyilik ve kötülüklerin karşılığı hesap gününde mükafat veya ceza şeklinde karşımıza çıkacak ve hiç kimse en küçük bir adaletsizliğe uğramayacaktır. İlahi adalet eksiksiz, şaşmaz, kayırmasız ve yanılmasız olduğu için kainattaki her şey de kusursuz ve mükemmeldir. Adalet mülkün yani kamu düzeninin temelidir. Bu bağlamda kamu düzenindeki bozukluk ve aksamaların toplumsal adaletin bozulmasının doğal bir yansıması olduğunu söyleyebiliriz. Kamu ve tarih vicdanının onayladığı hiçbir adaletsizlik ve zulüm olamaz. Nitekim insanoğlunun en muhteşem eseri olan piramitler bile Firavun’un zalimliğini örtememiştir. İnsanlara karşı yapılacak adaletsizliklerin affedilmeyeceğini biliyoruz. Ama muhatabı belli olan kul hakları için helalleşme teorik olarak mümkündür. Buna karşılık kamusal alanda kul haklarında helalleşme ihtimali hiç yoktur. Çünkü o toplumu meydana getiren tüm insanlar ve gelecek nesillerin tamamı kamuya ait değerlerde ayrı ayrı hak sahibidirler. Bu nedenle kamuya ait bir kıymeti gasp eden veya peşkeş çekenler ile toplumun mağdur olup zarar görmesine yol açan, emir veren, onaylayan, destekleyen, sebep olan ve duyarsız kalarak müdahale ve mücadele etmeyenlerin tamamı müştereken ve derece derece sorumludurlar. Aslında peygamberimizin kamudan haksız çıkar sağlayan birinin cenaze namazını kıldırmaması, olayın vehametini anlamak isteyenler için yeterli bir örnektir. Aynı durum toplum ve gelecek nesillerin zarar ve zulüm görmesine neden olacak her türlü uygulama için de fazlasıyla geçerlidir. Örneğin bölge ve ülkemizin karşı karşıya olduğu tehdit ve tehlikeler ortada iken, mal, can ve ırz güvenliğimizin teminatı olan devlet ve ordumuzu anlamsız bahanelerle yıpratıp etkisizleştirmeye uğraşanlara karşı net tavırlar koyamadık. Devlet ve ordusuz kalan bir halkın akıbetini görmek için Irak ve Suriye’ye bakmak yeterlidir. Bireyler veya bilhassa toplumun kitleler halinde uğrayacağı zulüm ve haksızlıkları önlemeye çalışan kişilere verilen zararlar aynen peygamberlere verilen zararlar gibi görülmüştür. Bu durum adaletsizliği önlemek için mücadele edenlere zarar verilemeyeceğinin tartışmasız bir delilidir. Oysa tarih boyunca bu kişiler genellikle zarar görmüşlerdir. Güçlüklerin birçoğu ceza, korku ve menfaat gibi unsurları da kullanarak çok zaman sindirmeyi yani haksızlıklar karşısındaki direnci yok etmeyi bir metot haline getirmişlerdir. Adaletin önem ve kutsallığı herkesin kabul ettiği bir olgudur. Ama insanların çoğunluğu, adaletle kendi çıkarları çatıştığı anda onun kutsallığını göz ardı etme ve çiğnemeye meyillidir. Gücü yeterli olanlar bencillik, hırs, öfke, kin ve kıskançlıklarını adaletsizlik ve zulme dönüştürebilirler. Ama gücü yetmeyenler bu özelliklerini gücü oranında veya gücü yettiği zaman da yansıtabilirler. Yani adaletsizlik insanların bencilliklerinden kaynaklanan ama güç ya da fırsatla hayata geçirilen bir kavramdır. Toplumu meydana getiren fertlerin küçük çıkar veya duyarsızlıkları o toplumun ileri gelenlerinin haksız çıkar ve azgınlıklarını besleyen temel kaynaktır. Bu sonuçtan da toplum sorumludur. ‘Her topluluk layık olduğu yöneticilerle yönetilir’ oysa küçük de olsa kötü şeylerin yaygın bir şekilde yapılmadığı törpülenip ayıplanmadığı bir toplumda asla haksızlık ve zulüm yerleşemez. Ne toplumun değer verdiği alanları misyon edinen gruplar, ne kutsal değerlerimizle kendini ifade eden gruplar içinde olmak, ne de görevli olarak kamuya hizmet üretmek hiçbir kimseye dokunulmazlık imtiyazı kazandırmaz. Oysa bunların ileri gelenlerinin bir kısmı şahsi ya da grup çıkarları için kolayca haksızlık ve menfaate yönelebilirler. Çoğu zamanda önce kendileri daha sonra da kadro ve tabanlarındaki geniş kitlelerin vicdanlarını rahatlatacak mazeretleri kolayca üretirler. Bu nedenle adalet; inanç, görüş, grup, misyon ve kimliği, beğenme, beğenmeme ve insanların sosyal konumlarına bakılmaksızın herkese eşit şekilde uygulanması gereken kutsal bir değerdir. Ve asla çifte standarda tahammülü olamaz. Hayatımızın her anında karşı karşıya kaldığımız adalet terazisini dengede tutabilmek bir bakıma dünyada geçirdiğimiz imtihanın en önemli ölçüsüdür. Adalet, nefislerimizin kontrol altına almamızla, adaletsizlik de heva-hevesimizin kontrolüne girmemizle oluşur. Gerçek adalet ancak insanların duygusal olmadan ve kendi çıkar, kaygı ve korkularını bir kenara bırakabilecek bir ahlaka sahip olmalarıyla sağlanır. Yoksa gerçek adalet, asla güçlüler ve çoğunluğun arzularına göre şekillenmez.
Gönderilen Tarih - 13 Ağustos 2013 Salı (00:43)  
Mucir Hocaya Destek()
Hemen yazacağınız ilk kelime "yalaka".çünkü sizin mayanız belli.Şu siirtte yüz tane adama sorsan hepsi derki dedikoducu yıkıcı tembel vs. peki hepsine tek tek sorsan sen öylemesin? derki ben değilim.bu nasıl bir iş anlamadım ben.Örnek verecek olursam herkes çay ocaklarının sandalyelerini sokaklara taşırmasından şikayetci.şimdi sorum bu yorumu okuyana. kendi kendine cevap ver:"sen o beğenmediğin davranışı yapmadın mı ? orda oturmadın mı ?" evet arkadaşlar biraz da hatayı kendinizde arayın.emin olun ki burdan Mucir Hocaya atıp tutanlar gördüklerinde el pençe oluyorlar.İstedikleri bedava kadro ve alamayınca böyle çirkefliğe başvuruyorlar.Liyakat sahibi olsalardı emin olun bir yere gelirlerdi ama yok vallahi yok bu adamlarda birşey.en basiti cesareti yok haklı olduklarını düşündükleri şeyi yönetimle paylaşacak kadar cesur değiller.Madem Muci Hocayı yıpratma politikası güdüyorsunuz bizlerde sonuna kadar destek veriyoruz.Yapacağınız haksızlıkların karşısındayız.Herkes haddini bilsin.
Gönderilen Tarih - 12 Ağustos 2013 Pazartesi (23:05)  
Mehmet ZAFERYAKIN()
sevgili dostlar. haksızlığın karşısında asla susmak yok. izleyin ZULMÜN KALESİ ELBET BİRGÜN YIKILACAKTIR. İlk gediği ö.aytaç açtı.sonra haber56 sonrada eğitim-sen. bir çin atasözü derki "bir şeyin bir defa olması ikinci kez olacağı anlamına gelmez, ama iki kez olmuşsa üçüncü kez mutlaka olacaktır" bunlarda dört gedik açıldı. artık yama tutmaz inş. ÇÜNKÜ İLK DÜĞME YANLIŞ İLİKLENDİ EFENDİLER! yani seçimlerde adalete ve hakkaniyete riayet edilmedi. çoğunluğun tercihine ve kararına saygı duyulmadı.şimdi kalkıp bunlardan adalet ve dürüstlük beklemek adalete haksızlıktır. bunların da bizlerden saygı beklemesi saygıya saygısızlıktır. yapılan o alavere dalavere inş. onları hem dünyada hemde ahirete zelil edecektir. birde birileri kalkıp bunlara DİNDAR diyor. bu kelimeyi duydukça aklınıza şu hadisi şerif gelsin "Ahir zamanda dünya menfaati için dini alet eden riyakarlar çıkar. Sözleri baldan tatlıdır. Bunlar kuzu postuna bürünmüş birer kurttur" eve sevgili arkadaşlar şimdi bu kurtları izleyin. yaptıkları hata, yanlış ve haksızlık yerel seçimlere sirayet edecek. Allah'ın izniyle oradan hezimet gelince bukez birbirlerini yemeğe başlayacaklar. sabredin.adalet gelene kadar da sebat edin. ee emme eskiden de böyle olurdu seçimler 1 oya bile verilirdi koltuklar diyen zalime şunu haykır eski düzen batsın diye adalet ve kalkınma dedik. o devam edecekse evet o devam edecekse neden canımızla malımızla uğraştıkki. sebat edin ZULMÜN KALESİ ELBET YIKILACAKTIR
Gönderilen Tarih - 12 Ağustos 2013 Pazartesi (23:03)  
M.A VE C.P.VE Y. A()
zaten rektör diye birşey yokmuş orda dışaarda gördüklerimize göre. kime sorsan bunları sana verecekleri cevabı sıralıyayım 1--m.a ihalelerde vurgun yapmak amacı eski personolleri atmış önünü açıp büyük büyük vurgun yapıp akrabalarını işe almak 2--c.p de tüm sülalesini işe alıp siyet adamlarının işlerini yürütüyor.ÖRN: OSMAN ÖREN KARDEŞİ GARDİYANLIKTAN NASIL GELDİ ORAYA ÖNCE GENEL SEK. RD. SONRA DAİRE BAŞK.
Gönderilen Tarih - 12 Ağustos 2013 Pazartesi (21:13)  
İlhan()
www.siirtnews.com Rektör Murat Erman'a ve yöneticilerine demokrasiyi sor. SİSİ anlayışı mı, MURSİ anlayışı mı demokratik. Demokrasilerde her şey seçimi kazanmak değildir' sözünden ne anladıklarını sor. Sorsunlar bakalım Yasin Aktay’a: Mısır’da askerin demokrasi anlayışıyla Siirt Üniversitesindeki rektör seçimleri hangi yönleriyle benzeşiyor. Siirt Üni. yönetimi azıklıkla kazandığı seçimden sonra nasıl ve kimlere dışlama politikası uyguluyor.
Gönderilen Tarih - 12 Ağustos 2013 Pazartesi (14:08)  
erkek adamsanız()
bu ne biçim üniversite, burada üniversitenin ne demek olduğunu bilmeyen yüzlerce kişi çalışıyor,memuru, güvenlikçisi, temizlikçisi herkes kendini bişey sanıyor, biraz daha yükselenler koltuk kavgası yapıyor, bilgi üretmesi beklenen yüzlerce akademisyen de kendini hala ya siirt lisesinde yada en yakın fevzi çakmakta öğretmen sanıyor, hal böyle olunca rektörlük makamı yetki ve para makamı oluyor, herkes bir yandan vurmak için uğraşıyor.. içinizde bir adam çıksın benim amacım para değil hizmet desin, "değişik hilelere girmeden" taban maaşı dışında hiç bir görevlendirmeden para almasın, o zaman anlarız kaliteyi...
Gönderilen Tarih - 12 Ağustos 2013 Pazartesi (10:56)  
ARKADAŞLAR()
vallahi haklısınızz arkadaşlar. m.a c.p ikisinide meydana koyup tüm yaptıkları kirli işlerini hesabını sorup şeytan taşlar gibi taşlamak lazım. ÖZELLİKLE M. A. 'YA BÜYÜK BÜYÜK TAŞLAR ATMAK LAZIM NE KADAR TAŞ ATARSAN ŞEYTANA O KADAR SEVAP KAZANIRIZ. EN BÜYÜK VE ŞİŞKO ŞEYTAN SİİRTTE
Gönderilen Tarih - 11 Ağustos 2013 Pazar (23:50)  
veysel()
bana belgeleri veysel56hotmail.com adresime gönderin bakalım. ben sizin gibi gazla çalışmıyorum rahat olun milleti küçümseyerek kendinizi haklı çıkaramazsınız
Gönderilen Tarih - 11 Ağustos 2013 Pazar (23:47)  
ADALET ARAPOĞLU()
VEYSEL HAKSIZSIN SEN KARDEŞİM:) Veysel kardeşim sen haksızsın adamlar bence çok şeffaf ve çok dürüst. herşey çok adaletli gidiyor . hemde taa en başından berii. yani seçimlerden beri.mesela seçimler gayet demokratik bir şekilde sonuçlandı:) sonrasıda:)neden sandığa saygılı olmuyorsunuzki kardeşim:) çoğunluk ne derse o:) çoğunluğu azınlığa yedirmeyiz:) herkes demokrasiye saygılı olacak:) demokrasi sandıktan ibarettir:)yamyamlar ve Vandallar gibi kimse rektörlük için uğraşmamıştır. değerli hocalar ne derse o olmuştur:) ırkçılıkmı uzaklarından bile geçmez:) siirtteki arap zinciri dedikleri tamamen tesadüfen denk gelmiştir. yoksa o.ö. m.e. e.b. y.a. m.a. c.p. ve küçük ö.ö. gerçektende tesadüfen dizilmiştir:) rektör-gen.sek. - gen.sek.yrd. -prs.dai.bşk. kareası tesadüfen o hali almıştır:) fazla kurcalama. veyselcim işin gücün yokmu senin. memleketi senmi kurtaracan be:) rahat bırak adamları:) ismini isteyen ne idiğü belirsiz işte bu kadar hakaniyetli ve dürüst bir şekilde gelmiştir! lem temeliniz bozuk temeliniz. adaleeet diye oy verdik ama işin altından "kaldırma" çıktı. yükseğe kaldırma. asansör misali bu bilmiyorsun. 4 oy da alsan seni en yükseğe kaldırıyor. azınlık bile olsan seni çoğunluğa sultan yapıyor. yani sen adalet ve kalkınmayı yanlış anlamışsın veyselcim. sana kaldırmada yer yok gözüm. hadi başka kapıya hadi. bırak da adamlar rahat rahat işlerini görsünler:)
Gönderilen Tarih - 11 Ağustos 2013 Pazar (22:47)  
veysel e()
veyselcim senin merak ettiğin çok şey var aklın karma karışık , seni kullanlarda vardır muhtemelen , gaza getirenler vardır , ama ben senin aklında ki tüm sorulara cevap verecem , hemde herşey belgeyle ve evrakla , herşey konuşularak halledilir , şimdi senin yapman gereken tek şey var sadece ismini vermek ismini ver ben pazartesi günü sana istediğin tüm belgeleri getirip göstereyim sende özür dile olsun bitsin yalnışını devam ettirip ebu lehep olma anlaştık mı sadece ismini yaz deki veysel .... benim diye ben seni bulurum oturup konuşuruz anlaşırız anlaştık mı?
Gönderilen Tarih - 11 Ağustos 2013 Pazar (20:13)  
veysel()
bilgisayar işletmeni olanların geneli sisteme işlerini yerine getirinler ve bu sebepten mükafatlandırılıp kadroları değiştirildi tıpkı T...... de olduğu gibi. kimlerin neleri süpürdüğünü gayet iyi biliyoruz ama ihalere kılıfına uydurulduğu için nisbeten. bişey denilemiyor. o arkadaşın yazısını dosyasına koydum diyen arkadaş belliki personel daire başkanlığında çalışıyorsun. Allah'ın ve Kur'an-ı üzerine yemin içerek söylesene Ö.k. Hakkıyla mı Öğretim görevlisi yapıldı yoksa sisteme yaptıklarının karşılığı olarak mı?
Gönderilen Tarih - 11 Ağustos 2013 Pazar (14:44)  
Recep()
Bana referansını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. M.ERMAN'ı ve O.ÖREN'i kim getirdi. Ethem Sancak. Yetmez mi? Hizmet mi, bekliyorsunuz? Açın elinizi yalayın avucunuzu. Bunlar O.Ören, M.Erman, E.Sancak = kendilerine müslümanlar.
Gönderilen Tarih - 11 Ağustos 2013 Pazar (14:41)  
burayı iyi dinleyin bir esnafım()
HERŞEYİ BİR KENARA KOYUN BEN ANLAMIYORUM.SİZİN HİZMETLİLERİ ÖĞRETMEN YAPTIĞINIZI. İHALELERE BAKINN. GNL SEK YRD. VE GNL SEK. KARDEŞLERİ AKRABALARI ÖZELLİKLE ŞİŞMAN OLAN YRD.CISI ADAM NE VURGUNLAR YAPIYOR KİMSENİN HABERİ VAR MI??? ARAŞTIRIN BAKIN NE SÖYLEMEK İSTEDİĞİMİ ANLARSINIZ. KİMLERE VERİYOR İHALELERİ NE KARŞILIĞINDA VERİYOR İHALELERİ ARAŞTIRIN....ADAM SİLİP SÜPÜÜRDÜ ANLADINIZ MII ARAŞTIRINNNNNNNNNNNNNNNNN
Gönderilen Tarih - 11 Ağustos 2013 Pazar (05:12)  
VEYSELE()
veysel bey bilgisayar işletmenleri neden asli görevlerine verilmiyorlar. açıklayabilirmisiniz.
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (23:08)  
Düşünen()
Haktan bahs ederken, hakkın ne olduğunu bilmek gerek. Kişilere hakaret ise, hakaret edenin insan olmadığını ve sadece insan görünümlü olduğunu belli eder. Kurumlara Yapılan eleştiriler kurum yetkilisi tarafından, haklı veya haksız cevap vermesi gerekir. Kapıdaki köpekler ne kadar havlasa da, yoldan geçenler olur. Tavsiyem; şahıslara hakaret değil, bilgi ve belgelerler konuşmak. Elinde belgesi olan, mahkemeler de dahil olmak üzere her tarafa başvurabilirler. Hak etmeyen hakaretler sahibine aittir. B.S. ve B.T. isimli şahıslar, düşüncelerini hiç gizlemeden açık açık söylüyorlar ve nerede ne konuşacaklarını da biçip tartarak dile getiriyorlar. Hiç bir zaman çamur at, izi kalsın mantığıyla hareket ettiklerine şahid olmadım. Bunlara karşı kini olan, bizzat gidip bunlara söyleyebilirler. Hakaret, sahibine aittir.
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (23:10)  
Mehmet TÜRKSOY ()
YABANCI GÖZÜYLE SİİRT ÜNİVERSİTESİ Mehmet TÜRKSOY Mehmet TÜRKSOY E-Posta : Aslında kendini tarif edebilmek hayatı da tarif edebilmektir. İnsan ne kendini ne de hayatı tarif edebilir. Çoğu zaman seçimlerimiz bizim elimizde olmaz. Ya ailelerimiz ya da çevremiz veya herhangi biri tarafından yönlendiriliriz. Seçim yaptığımız alanda. Kendimizi geliştirmek kalıyor oysa bize. Hele ki seçtiğiniz yol uzun ise ve siz bu yolda yalnızsanız kısa olan yol tahayyül edemeyeceğiniz kadar uzar. Dört duvar arasında sıkışmış birilerinin elinizi tutmasını, sizi teselli etmesini beklersiniz. Elinizi tutacak birini bulamadığınızda ise, için için ağlarsınız. Gözyaşlarınız sel olup akar gider. Çoğu zaman bu yollardan geçen biri destek arar. Birilerinin ona güvenmesini, başarabileceğine güvenmesi gerekir. Kişinin başarısı üzerinde en çok söz sahibi olan kişi güvenen ve destek verendir. Rutin bir hayatın içerisinde inandıkların uğruna adım atabilmek o kadar zor ki… Adım atarsın engellerle karşılaşırsın. Ya da birileri senin yoluna taş koyar. Seni caydırmaya çalışır. Sana kalan yoluna emin adımlarla devam etmektir. 4 yıllık öğrenim hayatı sonunda doğduğum, büyüdüğüm, gözlerimi açtığım, filizlendiğim toprağa doğru yol alıyorum. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunuyum. Selçuk üniversitesi’ne o kadar çok şey borçluyum ki anlatamam. Nasıl olmam gerektiğini öğretti. Bana hayatın görünmeyen gerçeklerini öğretti. Özgüvenden yoksun bir insana özgüven öğretti. Hangi insan mezun olduğu üniversiteyi bu kadar över ki ben övüyorum. Çünkü bana çok şey öğretti. Siirt’i çok seviyorum. Siirt üniversitesinden mezun Siirtli hemşerim de benim gibi üniversitelerini övüyorlar mı? Siirtli öğrenciler de benim gibi düşünüyorlar mı? Üniversitenin kendilerine çok şey öğrettiğini haykıra haykıra her yerde göğüslerini gere gere anlatıyorlar mı? Buraya geldiğimden beri Siirt üniversitenin nasıl yönetildiği konusunda olumsuz şeyler duydum. Öğrenciler İç hesaplaşmalardan dolayı kendilerinin mağdur edildiğini düşünüyorlar. Hayatın her alanında olumlu imaj önemlidir. Ne yazık ki çok sevdiğim Siirt’in, üniversitesi hakkında olumlu bir imaj duyamadım. Farabi koordinatörlüğü aracılığıyla değişmeli olarak başka bir üniversiteden bir yıllığına Siirt üniversitesine geçiş yapan arkadaşın anlattıkları gönül verdiğim Siirt’in, üniversitesinden ve uygulamalarından itina duymamı sağladı. Arkadaşın anlattıkları çok manidar. Dışarıdan konuşmacı olarak biri getirildiğinde konferans salonuna sadece kendilerinin belirledikleri kişileri aldıklarını, muhalif olan kişileri ise, gözetim altında tutarak konferans salonuna alınmadıklarını, hatta okuldan bile uzaklaştırdıklarını söyledi. Pazardan domates seçer gibi bir şey. Pazara gidersin seçeceğin domatesler içerisinde çürük olanlarını ayıklarsın ve en güzel domatesleri seçersin. Bak bu olur, lakin insanları çürük bir domates gibi ayıklayamazsınız. İnsanlar çürük domates değildir. Muhalefet demokrasinin vazgeçilmezlerindendir. Düşünceler farklı olabilir. Önemli olan farklılıkları da güzellik olarak görmektir. O farklılığı içselleştirmektir. Ötekileştirilen insanı kazanamazsın asla. Oysa kazanmak öyle mi? Bir ömür biçersin kazanmak için, lakin kaybetmek sadece 5 saniye yeter artar bile. Siirt üniversitesi’ni parçalayarak yöneten kişiler, ileride bu olumsuz uygulamaların bir gün başlarını ağrıtacaklarını düşünmüyorlar mı? Üniversitelerin temel amaçları ve görevleri, 1)hayatı insanlara öğretmek 2) eğitimci yetiştirmek 3) kaybetmenin eşiğine gelmiş insanları uçurumun kenarından düşmesini engellemek değil midir? Muhalif insanları kaybetme düşüncesi başka hiçbir üniversitede yoktur. Sayın başbakan bile kendisine muhalif olan öğrencileri çoğu zaman sahipleniyorken Siirt üniversitesi yönetimi kazanma sahiplenme ve kazanma yoluna neden gitmiyor. Ötekileştirmenin kimseye ne yararı, ne de getirisi var. Sadece insanları kutuplaşmaya götürür. Üniversitenin bu kafa yapısının değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (23:13)  
iftira()
Hz EbuBekir (r.a), birgün bir ceviz için kavga eden çocukların arasına girer, - Durun ben ikinize de pay edeyim der. Cevizi kırar, içi boş çıkar. Mübarek, çocuklara döner; “Biliyor musunuz” der “uğruna dövüştüğümüz dünya bu işte..” dünyanın içi boşken bunca iftira , yalan dolan neden , bu kadar hırs neden ....
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (23:12)  
ali()
mihmindar yalanmıdır diyen kişi ben sana daha ahlak dışı bir şey söyleyeyim iftira atmak , mihmindar olduğu resmi yazıyla görevlendirmesi eğer var herkes içinde özür dilermisin , ben bizzat o arkadaşın yazısını dosyasına takan kişiyim sen iftiracısın ve yerin ..... şimdi sen onuda anlamazsın cehennemin dibidir...iftiracılar...
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (23:11)  
mihmindar yalanı()
arkadaşlar inanmayın külliyen yalandır. öyle bir görevlendirme yok. sırf birşeylerin üzerini kapatmak için söylenen bir yalandan başka birşey değil. Casusluk kadar ahlak dışı birşey olabilir mi!
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (14:29)  
SÖZDE BÜYÜYEN VE GELİŞEN SİİRT ÜNİV.()
SÖZDE BÜYÜYEN VE GELİŞEN SİİRT ÜNİVERSİTESİ Bu Rakam Üniversiteye Yakışmadı! 08 Ağustos 2013, 18:33 Siirt Üniversitesi yemek ücretlerinin en yüksek olduğu üniversiteler listesinde zirveyi zorluyor. Rektör Erman yönetiminde büyümesini hızla gerçekleştiren ve son olarak yaptığı tıp fakültesi hamlesiyle büyük sükse yapan Siirt Üniversitesi'nde, günlük yemek fiyatları el yakıyor. Akademik anlamdaki başarılarını, zaman zaman sosyal alanlardaki başarılarıyla taçlandıran Siirt Üniversitesi'nde öğrencilerin şikayetçi olduğu konulardan biri yemek ücretleri. Siirt Üniversitesi, günlük yemek ücretnin en yüksek olduğu üniversiteler arasında yer alıyor YEMEK FİYATLARININ EN YÜKSEK OLDUĞU İKİNCİ ÜNİVERSİTE SİİRT ÜNİVERSİTESİ Türkiye'de yemeklerin en pahalı olduğu üniversite Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi... Öğrencilerinden akşam yemeği için 4 TL, öğle yemeği için de 3 TL alınıyor. Korkut Ata’dan sonra öğrencilerinden en çok yemek parası alan üniversitesi ise Siirt Üniversitesi. Burada öğrenciler öğle yemeği için 3,5 TL, akşam yemeği için 3,5 TL ödüyor. Bu üniversitelerden sonra en çok yemek parası alan üniversiteler Ege, Çukurova, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü. Bu üniversiteler öğrencilerinden yemek parası için 2,5 TL alıyor. Öğrencilerin en ucuza yemek yediği üniversiteler ise Anadolu, Bozok, Gazi, Hacettepe, Kayseri Abdullah Gül, Marmara Üniversiteleri. Bu üniversitelerde öğrenciler yemek parası için 1 TL ödüyor. HAFTALIK YEMEK FİŞİ ALINDIĞINDA FİYAT 1.75 TL'YE DÜŞÜYOR AMA... Öğrenciler haftalık yemek fişi aldıklarında günlük yemek fiyatı 1.75 TL'ye düşüyor. Ancak çoğu öğrencinin haftanın en az bir gününde dersi bulunmuyor. Bundan ötürü bazı öğrenciler haftalık yemek fişi almıyor. Görüştüğümüz bazı öğrenciler, üniverstenin her türlü fikir ve talebe açık olduğunu ve bunun bilincinde olduklarını belirterek; yeni eğitim ve öğretim yılında günlük yemek ücreti fiyatlarının düşürülmesi konusunda üniversitedeki ilgili birimlere çağrıda bulunuyor.
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (14:27)  
veysel()
cahil olan sizsiniz insanları cahillikle suçlayarak kendinizi haklı çıkaramazsınız. ayrıca benim kürt olduğumu kim söyledi. siz araplar direk size eleştiri gelince direk kürtlere saldırıyorsunuz. ö.k.nin neler yaptığını görevininde ne olduğunu gayet iyi biliyorum. rektör beyin misafirleriyle ilgili işler ona devredildi. ama mevzu bu değil. bu konuda bir birim varken neden farklı birimden bir şahsın gayri resmi görevlendirilmesi. bu imid'in alanına giriyor. 28 kişinin yeri değişti diyorsunuz şuanlaru bir açıklayın da görek. aynı kişilerden bahsedilme sebebi çünkü bunlar eski memurlar ve biz yeni memurların hevesini ve güvenini kırdılar. bu şahısların ne şekilde neler yaparak ne için uğraştıkları aşikar. yapı işlerinde ihtiyaç var diye kadro açıyorsunuz ama nedense kadroyu alan kişi birim değiştirmiyor. bu kadro ihtiyacından ziyade bişeylerin mükafatıfır. o şahıs yeni yönetim gelince onlara hertürlü yardımı yaptığından vefa borcuna binaeyn mucuru bey mükafatlandırdı. birimlerde bilgisayar işletmeni kadroları boşken ve birileri bu kadroları alırken neden hala sekreterlik,şöfürlük yapıyorlar acab? engincim başarıya bişey dediğimiz yok bunun birçok örneği vardır ama torpil ve haksızlıklar önplanda
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (14:25)  
ali()
veyselcim yarım yaramalak bildiklerinle halkın zihnini bulandırma , Ö.k kendi işeri dışında ayrıca mihmindar olarak görevlendirilmiştir. Sen şimdi o ne diye sorabilirsin , mihmindar demek Rektör bey in misfirlerini ağırlayan konaklamasını , misafir edilmesi için gerekli işlemleri yapan kişidir , ayrıca makamda sunulacak ikramları harcanacak harcamları özel kalem bütçesinden gereçekleştiren kişidir, sence böyle birinin hergün Rektör beyle görüşmesi doğal değil mi_? şu da var ki önceki dönemde bu harcamların tamam mı resmiyet dışı kanunsuz şekilde ne şekilde yapıldığı anlaşılmazken ilgili kişi tüm mevzuatı okumuş kanun kurallara göre devletin bir kuruşunu zayi etmeden görevini yerine getirmiş işte senin sıkıntın burada başlıyor çünkü kanuna göre hareketen eden fakir fukarının yetimin hakkını gasp etmeyen biri sizin işinize yaramaz .... Ama biz arkadaşımızın arkasındayız veyselcim.... Ne demişler n.lar n.lar kadar cesaretli olmadıkça bu ülke hiçbir zaman düzelmez ... sen bir şeyleri anlamış olsaydın şimdiye kadar anlardın sana laf anlatılamayacağı belli aynı bildiğin yolda devam et , bu arada elinden geleni ardına koyma veysel namı diğer (....)
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (12:56)  
veysel serosuna()
bu veysel çok cahilce konuşuyor bilgisayar işletmenlerinin görev yeri neden değişsinki.işten anlamadığı belli tutturmuş falan kişileri yeri değişti şimdiye kadar 28 kişinin yeri değişti neden hep aydı kişilerden bahsediyor kuyruk acısımı var bu yorumlara kimse itibar göstermez çünkü yazanların kalitesizliği kişiliksizliği belli sen başka bir iş bul kendine buran ekmek çıkmaz sana..
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (12:55)  
muhdi()
arkadşlar c.e. 5-6 tane akrabasını gettide son alımdada bir akrabası var ses çıkaran yok herkez ö.k.ye saldırıyor neden acaba c.e. kürk olduğu içinmi öyleyse eğer mesele anlaşılıyor.veysel adımı açıklayacam diyor açıklayamaz.açıklarsa herkez yüzüne tükürür tükürükle boğulur çünkü iftiracıya hiçbir yerde yer yok başka isim yazarak bütün kürtleri şüphe altında bıraktığı için ayrıca karaktersiz olduğunu söylemek lazım...
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (12:54)  
ENGİN()
ALIN SİZE ÖRNEK.ADAMIN BAŞARISI BİLGİSİ VE DENEYİMİ OLSAYDI BÖYLE OLURDU. BU HADEME VE HİZMETLİYİ DÜNYA ALEM BİLİYOR.AÇIKÖĞRETİMİ ZOR BİREN KOPYAYLA GEÇENDEN NE BEKLERSİN.FORMASYON VARMIŞŞ ŞU VARMIŞ..... BARİ BAŞKA YERDE BUNLARI SÖYLEMEYİN GÜLERLER..... BUNDAN BÖYLE BU ÜNİVERSİTE BİTMİŞTİR.... İŞTE BAŞARI HAKK BÖYLE ALINIR BUYRUN SİZEEE... BELKİ BİRAZ MUKAYESE EDERSİNİZ... işte başarı, hak, adalet böyle olur yalakalıkla, casuslukla, ırkçılıla olmaz;alın size haber; Hademe başladı, bilgisayarcı çıkıyor Hademe başladı, bilgisayarcı çıkıyor Üniversitenin bilgiişlem merkezini emanet ettiği Erkan Özkan, bilgisayar dersleri de veriyor. FOTOĞRAF: ZUHAL UZUNDERE / AA Erkan Özkan, ortaokul mezunu hademe olarak girdiği Uludağ Üniversitesi'nden, üniversite mezunu bir bilgiişlem uzmanı unvanıyla emekli olmaya hazırlanıyor 30/05/2006 (645 kişi okudu) AA - BURSA - Erkan Özkan, 1973'te Artvin'den Bursa'ya göç ettiğinde ortaokul mezunuydu. Uludağ Üniversitesi'nde işe başladığında hademeydi. Bir yandan çalışırken, bir yandan dışarıdan liseyi bitirdi, üniversiteyi kazandı. Hastabakıcılık, radyoloji teknikerliği derken, şimdi 'bilgiişlem uzmanı' unvanıyla emekli olmaya hazırlanan Özkan, üniversitede bilgisayar dersi de veriyor. Kendisini 'İstersen yaparsın' sözüne örnek gösteren Özkan, gençlere şunu öneriyor: "İstenince başarılmayacak şey yok. Kendilerine 'uçmadan' bir hedef seçsinler. Yaptıkları işle yetinmesinler, kendilerini yenilesinler." İş bulamayınca askere... 'Olmayan imkânlarla' bir kararlılık ve başarı örneği olan Özkan'ın öyküsü, 1973 yılında Artvin'den Bursa'ya gelmesiyle başladı. Bursa'da iş arayışından sonuç alamayınca askere gitti. Askerlik dönüşü, o zamanki adıyla 'Bursa Üniversitesi Tıp Fakültesi' olan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hademe olarak işe girdi. Burada iki yıl paspas yaptı. Daha sonra sağlık çalışanları için çıkarılan bir yönetmeliğin avantajlarından yararlanmak için hizmetiçi eğitim aldı. Bu eğitimle 'sağlık personeli' sınıfına geçerek hastabakıcılık yapmaya başladı. Hep 'yükselmek' istiyordu. Fakülteye teknisyen alınacağını belirten bir ilan üzerine harekete geçti, başvurdu. Yazılı ve sözlü sınavlarda başarı gösterince hastabakıcı kadrosundan 'radyoloji teknikeri' kadrosuna geçti. Liseyi birincilikle bitirdi Liseyi bitirmek için gündüzleri işe gidip, akşamları ders çalışıyordu. 1983 yılında ticaret lisesinden birincilikle mezun oldu. Üniversite sınavına girdi. Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde o yıl yeni açılan Çalışma Ekonomisi Bölümü'nü kazandı. Bir yandan üniversiteye giderken bir yandan da işine, zor da olsa devam ediyordu. Nihayet yüksek eğitimini tamamladı ve üniversiteye ait bir şirketin tıbbi malzeme departmanında yönetici, ayrıca beyin cerrahi bölümünde tomografi teknisyeni olarak çalışmaya başladı. Üniversite yönetimi Özkan'ı Altıparmak semtindeki bilgi işlem merkezinde görevlendirdi. Merkez üniversiteden taştı 1990 yılında merkezin Bursa Görükle'ye taşınması üzerine yeni sistem yapılanması başladı. Ve Erkan Özkan kendisini bir anda sanal âlem içinde buldu. Meslek içi kurslarla eğitim aldı. Merkez olarak üniversitedeki internet yapılanmasıyla yetinmeyerek Bursa'daki kamu kuruluşlarına, özel sektöre internet hizmeti vermeye başladılar. Özkan, daha sonraki süreçte bilgi işlem merkezinde uzman kadrosuna geçti. Bu arada Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu'nda bilgisayar dersleri vermeye başladı. Özkan ayrıca Görükle Yerleşkesi ve üniversitenin diğer birimlerinin bulunduğu ilçelerde 4 bin kullanıcısı olan ağ bağlantısının her an aktif olmasını sağlamakla görevli. 30 yıl geride kaldı Memuriyette 30 yılı tamamlayan Özkan, gençlere şöyle sesleniyor: "Hayatta bugüne dek istediğim birçok şeyi başardım. Yeni nesil, gençler istedikleri takdirde hayatta başaramayacakları şeyin olmayacağını bilsinler. Kendilerine mutlaka bir hedef belirlesinler. Bu hedefleri belirlerken de uçmasınlar, kendi kapasitelerine göre seçsinler. Hiçbir zaman yaptıkları işle yetinmesinler, kendilerini yenilesinler. Bu, sistemin de bir gereği. İçinde bulundukları ortama uyum sağlayıp hep ileriye baksınlar. Bu durumda yapamayacakları şey yoktur, inansınlar."
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (12:52)  
http://www.siirtnews.com/()
sizi tebrik ediyorum. sizden ricam. ihaleleride araştırın. M.A YAPTIKLARINIDA.
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (11:34)  
veysel()
aynen öyle işi gücü eski defteri karıştırıp millete iftira atmak sadece o değil aynı durumda birkaç kişi daha var.rektör bey birkaç idari personeli el üstünde tutuyor neden niçin. bu kişilerde birimlerinin işlerini ve bilgilerini rektör beye sızdırıyor. kurum içinde ahlak edep kalmadı. ama suç biz memurların ve sendikaların bu kadar yolsuzluk ve suç hak yeme ortadayken kimse ne itiraz ediyor ne de mahkemeye gidiyor. sınav yaptık eşitlik dediler acaba neden görev yerlerinie kimse gönderilmedi. neden acaba tuncer bey yerinde kaldı ve bilgisayar işletmenleri aynı şekilde.
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (11:06)  
Ali cevap()
ilgilinin SGDB görevinin ne olduğunu bilmeyenlere ben açıklayayım. geçmiş dönemdeki giden evrakları alt üst ederek M.A. rapor vermek yine aynı şekilde nerede ne olduğunu iletmek ve ispiyonlamaktan başka birşey değil. zaten bu görevinden dolayı ödüllendirip hukuka aykırı şartları tutmadığı halde kazandırdılar. Herkes bilir üniversitede Ö.K. Rektör seçildikten sonra kapısına giderek ben seçimde size çalıştım bana kadro verin demiştir. Ya arkadaş bir hizmetli seçim sürecinde bir rektöre ne yapabilir ki oyumu var ! yok nesi var insanları iftira atıp kendi görevini kötüye kullanıp evrakları başka yere sızdırmaktan başka ne yapmış olabir ki. İlgili bu davranışı ile son bir yıl içinde insanlara attığı iftiralarla üniversitede huzur bırakmamıştır. Ben kendim şahidim dir. Daire Başkanı, Fakülte Sekteri, Şube Müdürü Vb. Rektörle görüşmek için günlerce beklemesine rağmen Ö.K. hergün defalarca rektörün odasını mekan eylemiştir. Bir rektörün bir hademeyle ne işi olabilir ki. ya biraz utanın biraz hicap duyun hem suçlusunun hemde karşımıza geçmiş başkasına hakaret ediyorsunuz. yaptıklarınızdan dolayı hicap duyun. Müfteri olmayın. Bu konunun takipçisi olacağız. ya rektör ve ilgililer gerekeni yapar ya da bu olayın baş sorumlusu olarak halk vicdanın da yer alır. saygılar
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (10:34)  
Ali()
İlgili arkadaşı yakından tanırım , bu arkadaş , doğru , dürüst , namazında niyazında, vatanını ve millletini seven insan a insan olduğu için değer veren (kürt veya türk veya arap olduğu için değil) biridir. belli ırkçılık yapan kesimlerin bu arkadaşımızı istememlerinin nedeni tamamen ırkçı olmalarından ileri gelmektedir , vatanını , devletini seven kollayan birinin bir yerlere gelmesi istemeyenleri çıldırtmaktadır , ve görüldüğü gibi ellerinden geleni yapmaktadırlar ( Çamur , iFtira , hakeret ) ve bu arkadaşlar herşeye at gözlüğüyle baktığı için hiç bir zaman gerçekleri ve doğruları asla kabul etmezler , o yüzden kendi hallerinde bırakmaya fayda var...
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (10:18)  
Mesut()
Uzaktan, çok uzaklardan yazıyorum. Siirt'i bu haliyle kabul edin artık. Siirt'te eskiden Arap Kürdü sevmezdi. Şimdiler de Kürtte artık Arabı sevmez oldu. Bu tartışma üniversiteye sıçramızşa ümit bitmiştir.
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (10:18)  
isimsiz()
Siirt Rektörü Murat Erman’dan Skandal Sözler! Kurtalan’da açtıkları posta işleme bölümünün kontenjanının bu yıl dolduğunu söyleyen Rektör Erman’a tepkiler çığ gibi. Rektörü olduğu üniversite açılan bölümlerden bihaber olduğunu belirten Kurtalan halkı, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Kurtalan halkı olarak fakülte beklerken açılan iki yıllık Maliye ve Turizm bölümleri ek yerleştirmede açıldı. Her sene yayınlanan kılavuzla hayal kırıklığına uğruyoruz. Bu tatsız hadiselerin burukluğunu yaşarken Rektör Erman’ın verdiği demeçte “Kurtalan’da açtığımız posta işleme bölümünün kontenjanı doldu” demesi bizi ziyadesiyle üzmüştür. Tepki verdiğimizde, Kurtalan’a ayrımcılık yapılıyor dediğimizde bazı kesimler bu sözlerimizi çarpıtıp başka yerlere çekiyor. O kesimler de deve kuşu misali gerçekleri bastırıyor. Biz Kurtalan halkı olarak o insanlara da şunu diyoruz: “Madem bu kadar mustaripsiniz bu konulardaki mağduriyetlere bir el atın. Ekmek peynir gemisi lafla yürümez. Açılan her bölüm ek yerleştirmede açılıyor ve Kurtalan kamuoyunun verdiği tepkiler sonucu açılıyor. Bu tesadüf olamaz.” Sayın Rektörün sarf ettiği bu sözlerle Kurtalan’a verdiği değeri yansıttığını iddia eden Kurtalan halkı, ek yerleştirmede dillendirilen Dış Ticaret ile Bankacılık ve Sigortacılık bölümlerinin açılmasını beklediklerini ifade etti. Bu arada ÖSYM tarafından yayınlanan kılavuzda Rektör Erman’ın iddia ettiği gibi Posta İşleme bölümü yer almamaktaydı. Maliye ve Turizm ve Seyahat Hizmetleri bölümleri yer alan kılavuzda ek yerleştirmede Dış Ticaret ve Bankacılık ve Sigortacılık bölümlerinin yanı sıra Seracılık bölümünün açılacağı edindiğimiz bilgiler arasında yer almaktadır
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (10:17)  
Veysel()
önere cevabım. o saydıklarının tamamı o.ö'nin elinin altın yetişmiş kişiler. arap ya da değil. osman beye hizmet ediyorlar sonuç da. bana ismimi açıkla diyorsun sen açıkla bende açıklayacam. tüm ünvde personeli ne haltlar döndüğünü çok iyi biliyor. daha öncede yazdım yine de yazıyorum. hoca alımı yapılmadan hoca bölüm kurullarına ve fakülte kurullarına imza attırıldı. yöke gönderilen dosyalarda var. gidip m.a. ile gülahmetten öğrenebilirsiniz. neden acaba tuncer beyin kadrosu değiştiği halde yeri değişmedi. ve neden acaba yakup bey personele geçti. bilgisayar işletmeni sınavı yapıldı nedne kazananların görev yerleri değişmedi... herşey aşikar ve ortada. 6 ay içerisinde yapılan alımlar ünvnin genel bütçesi eridi.bu kadar paraya nereye nasıl gitti...
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (01:16)  
al sancak()
YÖK YÖNETİM KURULU ÜYELERİ Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya Prof. Dr. Şaban H. Çalış scalis@selcuk.edu.tr Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç Prof. Dr. Yavuz Atar yavuzatar1@hotmail.com Prof. Dr. Ş. Tufan Buzpınar Prof. Dr. Durmuş Günay dgunay@hotmail.com Prof. Dr. İbrahim Hatiboğlu Prof. Dr. Muhittin Şimşek Prof. Dr. Mehmet Şişman msisman51@gmail.com Prof. Dr. Mehmet Bulut Prof. Dr. Harun Cansız cansizharun@gmail.com Prof. Dr. H. Beril Dedeoğlu bdedeoglu@gsu.edu.tr Naci Ağbal Prof. Dr. Mustafa İsen Prof. Dr. Osman Öztürk Prof. Dr. Recep Öztürk orecep@yildiz.edu.tr Prof. Dr. Ayşe Soysal Prof. Dr. M. Murat Tuncer bilgi@drmurattuncer.com Prof. Dr. Hüseyin YILDIRIM Prof. Dr. M. Emin Yılmaz Dr. M. Emin Zararsız
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (00:59)  
AL SANCAK()
Sevgili arkadaşlar, sınavı kazanın kim olduğu önemli değil 38 kişi alındı, sadece bir tanesi göz önünde olduğu için ortaya çıkmış oldu. belki buna benzer bir sürü usulsuzluk yapılmış olabilir. belki bir sürü garibanın hakkı bu şekilde yenilmiş olabilir. herkesten siirt'ti gerçekten seven ve üniversiteyi gerçekten seven herkesten bir ricam olacak aşağıda YÖK Yönetim ve Denetim Kurulu Üyelerinin listesini vereceğim. Bunlara bu konuyla ilgili e-mail atın ki artık birşeyler gerçekten değişe bilsin. Rizenin Rektörü nasıl değiştiyse, bu riyakarlığı kimler yaptıysa hangi personel dai. başk. v. göz yummuşsa görevlerinden atılsınlarki bir daha böyle şeyler yaşanmasın. Bu olay ortaya çıktığı gün Rektör, M.A. ve İ.D. istifa etmeleri gerekmiyormuydu. Sınav jurisi birşeyler çevirdikleri kesin peki yukarıda isimleri sayılı üç kişi niye hemen juriyi açığa almadı demek ki onlarında bu işte parmağı var. http://www.yok.gov.tr/web/guest/yonetim;jsessionid=60A8115B8B4B77D313CD1D1C6D374CAA
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (00:26)  
öner()
Kardeş ne kadar güzel yazmışsın hadi söyleyin bakın kim ırkçı , sizin için ırkçılık olmaması için hiçbir arap ın olmaması lazım değil mi bir tane arap gelirse ırkçılık olur ama hepsi kürtken hiç sesiniz çıkmadı biz ırkçıyız diye yazılar yazdınız... cevap verbilecek var mı
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (00:28)  
nedim()
yahu neden bu kadar iftira (yalan) yazık be vicdan denen bir şey var. O.Ö ni bir kez olsun üniversitede görmedik be. bir üniversite çalışanı olarak dayanamayıp yazdım. o kadar da iftira olmaz. ırkçılık yapan asıl sizsiniz. bir kürt olarak tiskiniyorum.f.e. ne yaptı,gerçekçi olun f.e. onurlu olsa emekli olur be. bırakın bunları. M.A herşeyi yapar ancak hırsızlık yapmaz be. BİR TÜRLÜ TAHAMMÜL EDEMİYORSUNUZ. BIRAKIN BU İFTİRALARI. YAZIK YAZIK YAZIK. O.Ö ye iftira atmanızın tek nedeni Kürtler tarafından da sevilmesidir. bu nedenle habire ırkçılıkla suçluyorsunuz. adamın ırkçı olması mümkün değil, çünkü yeğenleri kürt , anneanmesi kürt , yahu mümkün değil çünkü o kaliteli bir müslüman, sizin gibi ... değil. sırf arap olduğu için bu. başka bir şey değil.
Gönderilen Tarih - 10 Ağustos 2013 Cumartesi (00:28)  
tebrik@hotmail.com()
öncelikle bu siteyi tebrik ederim. ünv.temiz perişan halde. ihalelerden tutun ırçılığa ordandan siyasete. öncelikler şunu belirteyim. eski kadroların yerlerini değiştirmesi, bu m.a işi önünü açtı. ihalelerde istediğini yapsın diye vurgun yapsın diye.sonrada ihaleleri kendi çevrelerine verip ordandan para koparıyor.sonra akrabalarını işe aldılar bakın güvenlikçilerden tutun en tepeye kadar. sülalelerine yarıyor ünvsitemiz. devletin değil m.a nun ünvsitesi.ondan sonrada rektör murat erman değil bunun altını çizerek söylüyorum rektör M.A dur. rektörün yalakası. BURDAN CUMHURBAŞKANINA VE BAŞBAKANA SESLENİYORUM.GELİN ŞU ÜNVERSİTEMİZİN HALİNE BAKIN ALLAH AŞKINAAAAA. M.A NE KADAR PARA VURDUĞUNU ARAŞTIRIN. MVLİMİZ O.Ö BÜROSU OLMUŞ. ELLERİM KIRILSAYDI O.Ö OYU VERMESEYDİM.OGÜN ELLERİM KIRILSAYDI KEŞKE. VE AYRİYETTENDEN O.Ö SESLENİYORUM. YETER YAPTIĞIN KAÇ İNSANIN HUZURUNU BOZDUNUZ YETER. LANNN ESKİ YÖNETİCİLERİMİZ İNSANLIKLARI YETER Dİ BEE ÖZELLİKLE FATİH HOCAM VE EKİBİ.KURBAN OLURSUNUZ İNŞ. FATİH HOCAMA VE EKİBİNE KURBAN OLURSUNUZ.
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (23:11)  
Veysel()
osman örenin ırklı olup olmamadığı ünvde içindeki kadrolaşmadan belli. ayrıca diğer kurumlardaki kadrolaşmalarda ortada. meyve veren ağaç taşlanır doğru ama burdaki eleştiriler meyve verdiklerinden değil meyveyi çaldıklarındadır. ayrıca daha önce de yazdım yabancı öğrencilerin gelecek olması tamamen YÖK'ün türkiye geneli uygulamasıdır. şunu soralım erasmusla kaç öğrenci gitti kaç öğrenci gelecek. aynı şekilde mevlanada durum ne?
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (20:13)  
tebrikler()
Rektör beyi ve ekibini kutlarım burdakilerin tepkisini çektiğnize göre çok iyi işler yapıyorsunuz , ve başarınız zaten ortada Siirte hayal olan yabancı uyruklu öğretim görevlisi ve yabancu uyruklu öğrencileri bile getirmeyi başardınız , Allah yar ve yardımcınız olsun.
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (19:17)  
sürekle veysele diyen hırsıza()
ben yorumları okudum sen sürekli (veysele) diye başlık atıp m.a yu savunuyorsun. demek ki sen her kimsen ihalelerde kurumda çaldığınız parayı bölüşüyorsunuz veya o ayrı çalıp sen ayrı çalışıyorsun. ya itirafçısısın yada casusçusun. hırsızlar bide durmadan veyse cevap veysela cevap diye başlık atıyor. niye gocanıyorsun. yoksa pis işleriniz mi oratya çıkacak. siz onlardan kotkuyorsunuz başka biir şey değil
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (19:03)  
oner()
BU NASIL IS OSMAN ORENI TANIYAN HERKES BILIRKI O IRKCILIK DUSMANIDIR. YAZIK O VE ETRAFINDAKILERI CEKEMEYENLER IFTIRA ATMAA BASLAMIS .IMANINIZDAN KORKUN. YAZIK. HIRSIZ DIYEMIYEMEDINIZ TABI.
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (19:05)  
veysel()
yurtdışına açılmadan bahseden arkadaşa birkaç sorum olacak birincisi yurtdışı ayağını sağlayan bogolna sürecinde aktif olan Gürol Okay neden pasifize edilerek gitmesi sağlandı. ayrıca yurtdışından öğrenci gelme olayına bakılırsa bu yökün aldığı bir karar ve tüm ünvlerde uygulanıyor. ayrıca öğrenci alımı yapılırken fakülte ve myolardan neden kontejan istenmedi kafalarına göre sayı belirlendi. ve yine gelen öğrenciler nedende türkmen neden acaba? üniversite atılım yaptı diyorsun acaba neden sadece AKPli yöneticiler gelip panel verdiriliyor. ve neden acaba ünvde seçim malzemesi olarak kullanılıyor. hademe birinin yükselmesine karşı değiliz liyakatsız ve torpille yükselmeye karşıyız. ismi geçen şahsın kamu yönetimle uzaktan yakından alakası yok... türkiyede birçok örneği vardır aşağıdan gelip tepeye çıkmak. hak eden çıksın sorun değil.. şuanda m.a.nın belirlediği 2 kişi ve rektör beyinde belirledği bir personelde ileriki zamanlarda akademik kariyere atılacak onlara özel kadro açılacak şimdiden söyleyeyim...
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (22:41)  
hülle()
Üniversiteler, hülleyle müdür atıyor. Görevde yükselmedeki hülle ceza davasına konu olacak Yargıtay, görevde yükselmelerdeki hüllere karşı çok önemli bir karar verdi. Yargıtay 4. Ceza Dairesi; il müdür yardımcılığına atanan ancak bu görevde hizmetlerinden yararlanılmadan, kısa süre sonra sınav koşulu olan şube müdürlüğüne yapılan atamada, görevi kötüye kullanma şuçunun oluştuğuna karar verdi. Karar metni için başlığa tıklayınız. 04 Ocak 2010 13:07 Yazdır YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ Esas No. 2007/5472 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2009/5171 5237 s. TCK/257 Tarihi: 18.03.2009 o GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU ÖZETİ: Danışıklı (muvazaalı) işlemleri sonucu ataması yapılan görevlilere haksız kazanç sağlayan ve eğitim ve sınava katılarak başarılı oldukları için atama bekleyen kişilerin mağduriyetine yol açan eylemlerinde atılı suçun oluştuğu gözetilmeden, yasal olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi, yasaya aykırıdır. Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünde görevli olan sanıkların, Y. Ş., A. in ve H. İ..'in ilçe müdürlüğü ve şube müdürlüğüne atanabilmek için gerekli görevde yükselme eğitim ve sınavında başarılı olma koşulunu öngören Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmeliğin 2 ve 11 .maddeleri ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme Yönetmeliğinin 9 ve 10.maddeleri hükümlerini etkisiz kılmaya yönelik olarak, bu koşullara tabi olmayan üst görev niteliğindeki il müdür yardımcılığına atamalarını yaptıktan sonra bu görevde hizmetlerinden yararlanılmadan, kısa süre sonra sınav koşulu olan ast görev niteliğindeki ilçe müdürlüğü ve şube müdürlüğüne atanmaları biçimindeki danışıklı (muvazaalı) işlemleri sonucu ataması yapılan bu görevlilere haksız kazanç sağlayan ve eğitim ve sınava katılarak başarılı oldukları için atama bekleyen kişilerin mağduriyetine yol açan eylemlerinde atılı suçun oluştuğu gözetilmeden, yasal olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı ve katılan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyamn esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 15 Temmuz 2013 00:07 Yazdır Hülle yoluyla müdür ataması yapılması, ceza kanunları açısından suçtur. Yargıtay'ın konuyla ilgili kararı için tıklayınız. Ancak, memurlar.net'in Haber Gönder servisine gelen iletilere göre, bir çok üniversite, beraber çalışacağını düşündüğü memurları önce Yüksekokul sekreteri yapmakta, ardından müdür olarak atamaktadır. Müdür kadrolarının bu şekilde ilana çıkılmadan doldurulmasının, şikayete konu olması halinde, işleme imza atan yetkililerin yargılanması sonucu oluşabilir.
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (15:25)  
ekrem()
işte başarı, hak, adalet böyle olur yalakalıkla, casuslukla, ırkçılıla olmaz;alın size haber; Hademe başladı, bilgisayarcı çıkıyor Hademe başladı, bilgisayarcı çıkıyor Üniversitenin bilgiişlem merkezini emanet ettiği Erkan Özkan, bilgisayar dersleri de veriyor. FOTOĞRAF: ZUHAL UZUNDERE / AA Erkan Özkan, ortaokul mezunu hademe olarak girdiği Uludağ Üniversitesi'nden, üniversite mezunu bir bilgiişlem uzmanı unvanıyla emekli olmaya hazırlanıyor 30/05/2006 (645 kişi okudu) AA - BURSA - Erkan Özkan, 1973'te Artvin'den Bursa'ya göç ettiğinde ortaokul mezunuydu. Uludağ Üniversitesi'nde işe başladığında hademeydi. Bir yandan çalışırken, bir yandan dışarıdan liseyi bitirdi, üniversiteyi kazandı. Hastabakıcılık, radyoloji teknikerliği derken, şimdi 'bilgiişlem uzmanı' unvanıyla emekli olmaya hazırlanan Özkan, üniversitede bilgisayar dersi de veriyor. Kendisini 'İstersen yaparsın' sözüne örnek gösteren Özkan, gençlere şunu öneriyor: "İstenince başarılmayacak şey yok. Kendilerine 'uçmadan' bir hedef seçsinler. Yaptıkları işle yetinmesinler, kendilerini yenilesinler." İş bulamayınca askere... 'Olmayan imkânlarla' bir kararlılık ve başarı örneği olan Özkan'ın öyküsü, 1973 yılında Artvin'den Bursa'ya gelmesiyle başladı. Bursa'da iş arayışından sonuç alamayınca askere gitti. Askerlik dönüşü, o zamanki adıyla 'Bursa Üniversitesi Tıp Fakültesi' olan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hademe olarak işe girdi. Burada iki yıl paspas yaptı. Daha sonra sağlık çalışanları için çıkarılan bir yönetmeliğin avantajlarından yararlanmak için hizmetiçi eğitim aldı. Bu eğitimle 'sağlık personeli' sınıfına geçerek hastabakıcılık yapmaya başladı. Hep 'yükselmek' istiyordu. Fakülteye teknisyen alınacağını belirten bir ilan üzerine harekete geçti, başvurdu. Yazılı ve sözlü sınavlarda başarı gösterince hastabakıcı kadrosundan 'radyoloji teknikeri' kadrosuna geçti. Liseyi birincilikle bitirdi Liseyi bitirmek için gündüzleri işe gidip, akşamları ders çalışıyordu. 1983 yılında ticaret lisesinden birincilikle mezun oldu. Üniversite sınavına girdi. Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde o yıl yeni açılan Çalışma Ekonomisi Bölümü'nü kazandı. Bir yandan üniversiteye giderken bir yandan da işine, zor da olsa devam ediyordu. Nihayet yüksek eğitimini tamamladı ve üniversiteye ait bir şirketin tıbbi malzeme departmanında yönetici, ayrıca beyin cerrahi bölümünde tomografi teknisyeni olarak çalışmaya başladı. Üniversite yönetimi Özkan'ı Altıparmak semtindeki bilgi işlem merkezinde görevlendirdi. Merkez üniversiteden taştı 1990 yılında merkezin Bursa Görükle'ye taşınması üzerine yeni sistem yapılanması başladı. Ve Erkan Özkan kendisini bir anda sanal âlem içinde buldu. Meslek içi kurslarla eğitim aldı. Merkez olarak üniversitedeki internet yapılanmasıyla yetinmeyerek Bursa'daki kamu kuruluşlarına, özel sektöre internet hizmeti vermeye başladılar. Özkan, daha sonraki süreçte bilgi işlem merkezinde uzman kadrosuna geçti. Bu arada Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu'nda bilgisayar dersleri vermeye başladı. Özkan ayrıca Görükle Yerleşkesi ve üniversitenin diğer birimlerinin bulunduğu ilçelerde 4 bin kullanıcısı olan ağ bağlantısının her an aktif olmasını sağlamakla görevli. 30 yıl geride kaldı Memuriyette 30 yılı tamamlayan Özkan, gençlere şöyle sesleniyor: "Hayatta bugüne dek istediğim birçok şeyi başardım. Yeni nesil, gençler istedikleri takdirde hayatta başaramayacakları şeyin olmayacağını bilsinler. Kendilerine mutlaka bir hedef belirlesinler. Bu hedefleri belirlerken de uçmasınlar, kendi kapasitelerine göre seçsinler. Hiçbir zaman yaptıkları işle yetinmesinler, kendilerini yenilesinler. Bu, sistemin de bir gereği. İçinde bulundukları ortama uyum sağlayıp hep ileriye baksınlar. Bu durumda yapamayacakları şey yoktur, inansınlar."
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (15:16)  
Herkesin Dikkatine()
celik isim li arkadaş sen ne güzel şeyler yazmışsın.yazında kendini çok güzel ele vermişsin.Eğitim Fakültesinde ayniyat saymanı B.S. zimmete para gecirmekten suc almış birde her gittiği yerde ömer adaletinden bahsediyor.ülke senin haline kaldıysa vay halimize.birde kendini öyle bir inandırmış ki en güzel ben düşünürüm benim düşüncelerim doğru, herkes yanlış ben doğruyum.allah senin gibilerin şerrinden bizleri korusun. hayatımda senin kadar nifakçı bir adam görmedim
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (15:15)  
ZOZAN()
EDEM İSİMLİ AKADAŞIMIZ N KADA OBJEKTİF YAZMIŞSIN SANA KAILIYORUM.ABİKİ YÖNTİM DĞİŞCK VDE SEÇİME DEĞİŞMELİDİR AMA KARDEŞİM BU YÖNETİM SÇİM DĞİ ATAAMAYLA GELMİŞTİR 25 OY ALAN AANAMAMIŞ ADEC 4 OY AAN AANMIŞTIR. YANİ BU RKTÖRÜN ATANMASI BAŞTAN YANIŞTIR ŞİMDİ BİRİSİ ÇIKIP DİYECKKİ ANAYAA HAKTIR UMHUR BAŞKANININ YETKİSİNDEDİR.BE KARDEŞİM NE CUMHURBAŞKNI PEYGAMBER NEDE ANYASA ALLAH KEAMI İKİSİDE BU KONUDA YANLIŞTIR YANLIŞLA BAŞLANAN BİR İŞ DOĞRUDA OLSA BÖYLE KÖTÜ VE YANIŞ SONUÇLAR DOĞURUR.HACI FIŞFIŞ DEDİKLERİ M.A HERYERDE BEN GEREKİRS EMKİ OURUM DİYORMUŞ YAHU ARKADAŞ DOĞRU ÇALIŞSAN HERKEİ KUCAKLASAN ZORMU BAK RAHMEİ BABAN NEERD N GÖTÜRDÜ BİRİKTİRDİKLERİ SNİ VE ÖZ KARDEŞİNİ BİLE MAHKMİK ETTİ DÜNY HIRSINI BIRAK ÇALMA KU HAKKI YEME İNSANLARI IRKLARINDAN DOLAYI EZME AMA BİLİYORUM SEN YAPMAYA DEVAM EDECKSİN NEDENMİ ÇÜNKÜ SEN MİRGİ MİRO TORUNUSUN DEDELERİN ŞEHRE GELEN KÜRTLERİ EZİYORDU SENDE ŞİMDİKİLERİ EZECEKSİN ALLAH BİZLERİN HAKKINI REKTÖRDEN VE SENİ ORDA TUTANLARDAN ALSIN DEVAM ET NEKADAR ÇALSAN KARUN KADAR OLURSUN KARUN NE OLDU NE KADAR ZULM ETTSEN NEMRUT OLURUN AMA GÜN GELİR BİR MUSA ÇIKAR YAPTIKLARINI SANA YEDİRİR...
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (15:00)  
veysele()
söylediklerin savsatadan ibaret ortadan olan bir şey ki güzel işleri engellemeye çalışanlar var üniversite büyük bir atılım içerinde , yurt dışından öğretim üyeleri ve öğrenciler alınmaya başladı , bunları başaran rektör bey ekibi ve bahsettiğin değerli hocamız m.a dır, sende kendini yorma burada ki 3 5 develtin bekasını istemeyen kişiden başka üniversitede herkes gerçeği görüyor , sende hangi çıkarların peşindesin bilemiyoruz , ama bu iftiraların da elbet cezasız kalmaz , ahiret gününde hepsinin hesabını verirsin.
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (14:09)  
yekta()
ÖNDER AYTAÇ Siirt’le ilgili gelen onlarca e-maillerden benim topladıklarımın içinde bana söylenenler, aşağıda maddeler halinde yazacaklarımdır. Şöyle ki; 1. Siirt üniversitesinde olanların baş aktörü Yasin Aktay hoca ve milletvekili Osman Ören’dir. 2. Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Murat Erman bu konuda acizdir ve adeta zavallının birisidir. Kendileri daha yeni profesör olmuştur ve olur olmaz da alel acele Van’ dan Siirt’e getirilmiştir. 3. Sn. Y.A ve Sn. O.Ö’nün dostlukları çok eskilere dayanır. Daha önceden beraberce kırtasiye dahi işletmişlerdir. Yasin Hocayı her yere tavsiye eden Sn. Beşir Atalay, Osman Bey’i tavsiye eden de Yasin Hoca’dır… 4. Sn. milletvekili şu anda Siirt’te AKP parti teşkilatından tamamen ayrı ve fevri hareket etmekte ve kendi seçim ofisini kurmuş olan birisidir. Partiye de hiç uğramaz. 5. Sn. Milletvekilinin kardeşleri ve yeğenleri de hem Hizbullah’ın yasal uzantısı olan Çınar Derneği’nin, hem de HÜDAPAR’ın kurucularındandır. Bunlar da biraz da kuru Arap milliyetçiliği had safhadadır. 6. Siirt’teki yerel medyanın hiç birisi bu konuyu yazmadıkları gibi yazabilmeleri de neredeyse söz konusu değildir. Çünkü gücün karşısında 3 maymunu oynamayı tercih etmektedirler. 7. Şu anda Siirt’te her devlet dairesi üzerinde Osman Bey’den habersiz iş yapılamaz. Tüm imzalar da onun onayıyla çıkar. 8. Bunca zamandır milli eğitim müdürlüğünün neden boş olduğu, neden kimsenin atanması yapılamadığı, neden kimlerim ataması tam yapılırken hangi aşamada kimler tarafından durduruldu konuları bile Siirt’te yaşananların somut bir örneği olması bağlamında çok önemlidir. 9. Hizbullah’ın Diyarbakır’daki toplantısına Siirt’ten kimler katıldı? Parti il başkanına cevabın ne denildi? 10. Siirt’te medreseler diyarı olan Tillo ve bölgedeki şeyhler hakkında acaba yukarıda saya geldiğimiz isimler hangi sözleri sarf ettiler? 11. Sn. milletvekilinin danışmanının Çin gezisinde namaz kılmamasına sebep olarak ifade edilen fetva nedir? Ve bu fetva kimden alınmıştır? 12. Siirt merkezli Acem-i insanlarca çok tehlikeli oyunlar oynanıyor ve merkez üs olarakta özerk ve dokunulmazlığı olan üniversite mi kullanılıyor? 13. Üniversiteye rektör seçimlerinden hemen sonra, kimin kardeşi ilk atama olarak bir hafta içinde hapishane zabit katipliğinden genel sekreter yardımcılığına, oradan da daire başkanlığına getirildi? 14. Tayin ve nakillerde acaba hangi AÖF mezunları Avrupa iş deneyimi sahibi olanlara karşı tercih edildi? 15. Kısacası Siirt’te kamuoyu ile paylaşılması gereken pek çok malzeme söz konusudur. Bu konuda da birkaç makale yetmez. Adeta kitap yazılması gereklidir. Sanıyorum en güzeli de Siirt’e gidip hakkaniyet sahibi duyarlı STK temsilcileriyle görüşülmesi olacaktır…
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (14:06)  
ömer()
Adam kayırmanın ilk defa ak parti döneminde yapılmadığını biliyoruz. ancak bizler adalet gelsin diye ak partiye oy verdik. ak parti için gayret gösterdik.ve adam kayırma artık dursun diye gönülden destekledik. gele gele başımıza o.ö. geldi. adam kayırmanın kitabı işte şimdi yazılır. üniversitenin hali gerçekten içler acısıymış. adam kayırma had safhada diyorlar. o.ö.nün kardeşinin nasıl da nereden nereye getirildiği dilden dile dolaşıyor. yerine getirilen garibana çektirilenleri birde siz dinleyin bence. sadece o değil bunlar tarafından getirilenlerin iş deneyimi, ehliyet,liyakat ve hakkaniyetle alakaları mutlaka araştırılmalı. en kötüsü siirt gibi bir yerde etnik milliyetçiliğe dayalı ayrımcılığın doruk noktasın geldiği iddiası. Yahu Rektör ne diyor bu işe diye soruyoruz. rektörmü deyip acı acı gülümsüyorlar.onu unutmuştuk zaten diyorlar. kendisini mevcut durumda gören varsa söylesin. etkinliği hiç yokmuş. doğru ya etkinliği olsa zaten tüm bunlar yaşanmaz, bunlar yazılmaz. rektörün de rektörü var deyip gülenleri gördüm. çok ağır biçimde mobbing yapılmakta olduğunu işittim. insanlar neden mahkemelere haklarını aramaya gitmiyorlar. çünkü adaletten umut kesilmiş. kimi kime şikayet edeceksin diyorlar. evet işte asıl üzücü tablo bu aslında. zira müspet insanlar olarak her tarafa hakim olalım dedik.ama adaletin birgün bize lazım olacağını unuttuk. işte bugünler o günlerdir. O.Ö. sayesinde akp ye de tövbe ettik. O.Ö. sayesinde adaletten soğuduk.
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (14:05)  
celik()
SİİRT ÜNİVERSİTESİ’NDE NELER OLUYOR? SN CUMHURBAŞKANI, SN BAŞBAKAN VE SN. YÖK BAŞKANI YOK MU? 27.NİSAN.2013 ÖNDER AYTAÇ Aslında bu konu “siyaset-idare ilişkisi ve menfaatler” konusu ile üniversitelerde master veya doktora tezi konusu olabilecek ilginç ilişkileri ve süreçleri içermektedir. Siyaseti, çıkar ve menfaatler doğrultusunda kullananların bir kurumu nasıl bitirdiğinin belki de en canlı örneğidir Siirt üniversitesi. Üniversitedeki mevcut durumu daha iyi anlamak için öncelikle biraz geriye doğru dönüp rektörlük seçimlerini ve sonrasını hatırlamakta büyük yarar olacaktır. Bildiğiniz üzere Siirt üniversitesi rektörlük seçimlerine 3 aday ile girilir ve yapılan seçim sonucunda mevcut rektör R. Ziyadanoğulları 29 (toplamda), Ö. Şahin 11 ve M. Erman sadece 4 oy alır. Aslında her ne olduysa da bundan sonraki süreçte olur. Herkes çoğunluğun tercihi yani demokrasi ilkesi gereği R. Ziyadanoğulları’nın yeniden rektör olmasını beklerken Sayın Cumhurbaşkanımız teveccühlerini, en az oyu alan ve daha çiçeği burnunda yeni profesör olmuş, herhangi bir idarecilik ve yöneticilik deneyimi dahi bulunmayan M. Erman yönünde kullanır. Bu kararı sorgulamak elbetteki haddimize değildir denilebileceği gibi, kendisinin Cumhurbaşkanlığından önceki cumhurbaşkanlarının ve YÖK Başkanlarının yaptığı hatalı uygulamaların aynısının tıpkısını Sn. Gül de tekrar etmekte ve htta birebir yanlış uygulamaları modellemektedir. Sn. Gül’ün bu üniversitedeki rektör seçimindeki sübjektifliğine nasıl saygı duyulsun ki; en çok oyu alan R. Ziyadanoğulları’nı rektör yapılmamasının yanında 2. En çok oyu alan adayın yani Ö. Şahin’in rektör olması gerekirken, sadece 4 oy alan birisinin rektör yapılması bütünüyle Sn. Cumhurbaşkanı’nın hatalı olan bir uygulamasıdır. Yasaldır ama hatalıdır / sübjektiftir ve ‘benim adamı seçeyim’ yaklaşımıdır… Ama ilginçtir ki o dönemde üniversite camiasında konuşulanlara göre; sadece 4 oy alan M. Erman’ın rektör olması çok önceden kesinleşmiştir. AKP’nin kendisi için devreye girdiği, özellikle meşum Siirt milletvekilinin ve meşum öğretim üyesinin bu iş için canla başla çalıştıkları, herkes tarafından zaten bilinmekte ve bütün şehirde de alenen konuşulmaktaydı. Siirt üniversitesi rektörü açıklanınca bu tür dedikoduların boş olmadığı ve aslında bir yerlere dayandığı da böylece ortaya çıkmış oldu. Evet son sıradaki aday olan ve sadece 4 oy alan M. Erman rektör olarak atanmıştı. Üniversitenin kapılarının bundan sonra siyasete ardına kadar açılması da artık kimseyi şaşırtmamalıydı… Malum Siirt milletvekilinin eski dönemde bir yad a iki kez ziyaret ettiği üniversite, şimdi adeta kendisinin yeni ofisi gibi olduğu da dilden dile dolaşmaktaydı. Üniversite de konuşulanlar işe şunlardı; Bundan sonraki yeni yapılanmayı rektör değil, onun seçilmesini sağlayanlar yapacaktı. Nitekim öyle de oldu. Kadrolaşma bu doğrultuda adım adım ve hızla yapıldı. Üniversitenin ihtiyaç ve gerekleri bir yana bırakılarak tek bir boş idareci kadrosu bırakılmaması için adeta zamanla yarışıldı. Üniversite yönetimi olarak kabul edilen rektör, genel sekreter, genel sekreter yardımcısı ve personel daire başkanlığı gibi en önemli koltuklarda oturanların ve bunların gerisinde malum milletvekili ile Arap kökenli öğretim üyesinin olması, yeni dönemde neler yaşanacağını tahmin etmek bağlamında hiç de zor olmayacaktı. Daire Başkanı, Şube Müdürü, Fakülte Sekreteri gibi boş idareci kadroları özellikle (birkaç istisna hariç) Arap kökenliler tercih edilerek, zaman kaybedilmeden hızla dolduruldu. Malum Siirt milletvekilinin referanslarıyla boş olan idari kadrolara da adeta bir hücum başlatıldı. Sadece idareci kadroları değil, açılan temizlikçi ve güvenlikçi kontenjanları da yine aynı çizgide ve aynı referanslarla hızla dolduruldu. Atanılan kadrolardaki görevler için gerekli olan yasal şartlar, hakkaniyet, ehliyet ve liyakate riayet hususları hemen değiştirildi ve sadece malum milletvekilinin referansı bu işlere girmek için yeterli oldu. Hızını alamayıp kendi kardeşini bile zabıt kâtipliğinden personel daire başkanlığına ataması da yine bu döneme denk geldi… Sonuç olarak boş kadrolar 6 ay gibi kısa bir sürede jet hızıyla dolduruldu. Yani anlayacağımız eski rektörün 48 ayda bitiremediği bu zorlu iş, 6 ay gibi kısa bir sürede başarıyla tamamlandı. Boş kadroların doldurulması operasyonu vakit geçmeden tamamlanmasına rağmen hala ortada bir sorun vardı. Daha yerleştirilmesi gereken onlarca isim ise dışarıda kalmıştı. Anlaşılan sırasını bekleyen adam çok, ancak yerleştirilecek boş kadro kalmamıştı. Henüz kurulmamış, açılmamış tabela fakülteler, tabela yüksekokullar bile dolduruldu. Ancak siyasetin doymayan gözü, çıkar ve menfaat iştahı üniversiteyi tamamıyla sistematize etmeye sanki yeminliydi. Bu nedenle şimdi sırada dolu olan, yani eski rektör tarafından doldurulan idareci kadroları vardı. Görülmemiş boyutta bir mobbing uygulanarak, burada görev yapan insanlara da baskı uygulandığına herkes birebir tanıklık etti ve maalesef ki halen de devam edilmekte. Buralarda görev yapan emektar ve işlerinin ehli insanlara karşı, başta “siyasetin gücü” olmak üzere maalesef Kanunda bulunan esneklikler, açıklıklar sonuna kadar kullanılarak (özellikle 2547 sayılı yök kanununun (13-B) maddesi acımasızca kullanılarak) silindir harekatına girişildiği de bilinen bir diğer gerçek. Üniversite Genel sekreterinin görevinden alınmasından sonra, yüksekokul müdürleri, SKS daire başkanlığı, personel daire başkanlığı, İMİD daire başkanlığı ve önemli düzeydeki şube müdürlüğü koltukları da kendi çıkarları doğrultusunda, adalete ve hakkaniyete adeta meydan okunurcasına boşaltıldı ve yerlerine de tamamıyla kendi adamları oturtuldu. Üniversitenin kurulmasına ön ayak olmuş, her türlü eziyet ve sıkıntıyı çekip üniversiteyi sıfırdan bir yerlere getirmiş ve adeta üniversitenin hafızası niteliğindeki bu insanlara hiçbir görev verilmeyerek pasif duruma getirildi. Bu da yetmemiş olacak ki, görevden alınan bu tecrübeli idarecilere karşı bir itibarsızlaştırma ve etkisizleştirme hareketi de başlatıldı ve gecelerini gündüzlerini feda ettikleri üniversite, kendilerine adeta zindan edilmeye çalışıldı. Tüm bu yapılanların tek bir amacı vardı. Bu idarecileri baskı ile yıldırarak üniversiteden ayrılmalarını sağlamak ve yerlerine sırada bekleyen yandaşları yerleştirmek. Özellikle başta 13-b maddesi olmak üzere YÖK’ün İlgili kanun maddeleri son haddine kadar istismar edilerek ve adeta yasalarla alay edilircesine haksız uygulamalar da artık sıklıkla yapılmaya başlanır. Örneğin uygulanan psikolojik baskı sonucunda Dicle üniversitesine geçen Daire Başkanı kimdir? Ve yerine kim getirilmiştir? Kendisi izindeyken makam odası açılıp eşyaları dışarıya çıkartılmaya çalışılan Doçent kimdir? Görevinden alınır alınmaz makam odasının kapısı kırılan okul müdürü kimdir? Üç ay içerisinde 3 kez görev yeri değiştirilen ve son olarak da “rektör danışmanı” komedisi ile makam odası elinden alınan ve şuan oturacak masası dahi bulunmayan daire başkanı kimdir? Kendisine eften püften nedenlerle soruşturma açılan, daha sonra bu yollarla bir şey elde edilemeyeceği anlaşılınca, sebepsiz olarak görevinden alınan daire başkanı kimdir? Görevde yükselme sınavı kimlerin menfaati için sürekli ertelenmekte ve ısrarla yapılmamaktadır? Tüm bu iddiaların araştırılması gerekmekte değil midir? Ve her şeyden önemlisi de gösterilen bu cahil cesareti nereden gelmektedir? Elbette ki arkasına sığınılan siyasi iradeden. Hani şu kimsesizlerin kimsesi, gariplerin evi / ocağı olma iddiasında olan AKP’den… Evet üniversitedeki “siyasi + idari + etnik operasyonlar” maalesef tüm hızıyla devam etmektedir. Ve yarın sıra kime gelecek endişesi ve gerginliği ile çalışma barışı adeta bitirilmiştir. Üniversitede taraflar, gruplar oluşturulmuş, kin ve nefretin her geçen gün artması için üstün çaba gösterilmiş, kimsenin yarın içinden çıkamayacağı tehlikeli ortamlar oluşturulmuştur. Kısacası bu üniversitemizde Makam ve mevkiler artık, kin ve nefret duygularının tatmin edildiği araçlar olarak kullanılmaktadır. Onurları ve sabırları ile uğraşılanların Üniversite içerisinde veya dışında çok üzücü olaylara neden olması kaçınılmaz görülmektedir. İlgililer biran önce harekete geçmelidir. Ancak böylesi süreçte ters giden bir şeyler vardır. Yeni rektör ortalıkta pek görünmemektedir. Rektörün göstermesi gereken iradeyi, maalesef başkaları göstermektedir. Anlaşılan yönetim boşluğunu, birileri kendi menfaatleri doğrultusunda cömertçe kullanmaktadır. Ve maalesef ki pek çok yeni açılan üniversitelerde olduğu gibi burada da malum 2 kişinin; söz, tutum ve davranışları rektörünkinden çok daha önemli, çok daha öncelikli olduğu hocaların gözüne baka baka dikte ettirilmektedir. Rektör Bey adeta üniversitede odasına hapsedilmiş ve her hangi bir tasarruf hakkı olmayan bir konumdaymışçasına oturmaktadır. Varsa yoksa malum milletvekili ve üniversitenin malum gölge rektörü M.A. ve Y.A yaşanan bu sürecin başaktörleri olarak aksiyon halindedir. Özellikle son yaşanan, ve kendi getirdikleri İMİD şube müdürünün görevden alınmasına sebep olan emniyet müdürünün, rektörü satın almalar konusunda uyarması olayları ve iddiaları acaba doğrumu dur ki bu durum mutlaka araştırılmalıdır. Üniversitede jet hızıyla yapılan ve üniversite tarihinde yapılmamış bunca alım, ilgili makamlarca mutlaka incelenmeli ve denetlenmelidir. Mesela MYO için alınan fotokopi makinesi için kim ne kadar komisyon almıştır araştırılmalı değil midir? Şayet bu iddialar doğruysa, bunlar buzdağının sadece görünen yüzüdür. Burada acaba Arap milliyetçiliği perdesi altında, aslında masum Arap kardeşlerimizden uzak, kirli menfaat ilişkilerinin döndüğü Araplık olgusunun ise sadece bir araç, bir maske olarak kullanılması mı söz konusudur? Üniversite camiasında konuşulan artık şudur: Herkes seçimlerden sonra kendi istediğini almıştır. Rektör rektörlük koltuğunu, malum milletvekili oluşturulacak kadrolaşmayı, malum öğretim görevlisi ise üniversite yönetimini… Ve görünen şu ki herkes de halinden gayet memnun durumdadır. Siirt halkı bu olanlardan hiç memnun olmasa da, sürecin aktif aktörleri halinden çok memnun görünmektedir. Üniversitede en son yaşanan gelişmelere bakılırsa Rektör bu durumdan rahatsız olmaya başlamış ve yeni bir hamleyle çevresini büyük üniversitelerden getirttiği aydın, çağdaş, ufku geniş ve gerçek manada akademisyen kimliği olan yeni bir ekiple güçlendirmeye çalışmaktadır. Ancak kendisinin ve oluşturmaya çalıştığı bu yeni ekibin karşısında duran akademik kimlikten uzak, adeta yönetime el koymuş, bağnaz, kurnaz, kindar, ufku dar, adeta bir toprak ağası zihniyeti taşıyan, feodal yapıdan beslenen ve sadece ırka dayalı bir yönetim anlayışı sergileyen mevcut yapıyı kırması hiç de kolay olmayacaktır. Ama Sn. rektör, gerçek manada üniversite de bir şeyler yapılmak isteniyorsa, bu entrikacı ve köhnemiş ekibi dağıtmaktan başka çaresi de bulunmamaktadır. Rektör; üzerine serpilen “ölü toprağını” silkeleyerek ayağa kalkmalı; hiçbir etnik ayrımcılığa müsaade etmeden herkesi kucaklayıcı bir yönetim anlayışıyla çalışanların umudu ve güvencesi olmalıdır. Tüm bunlar üniversite camiası ile birebir yapılan görüşmeler neticesinde yazılmıştır. Ancak yinede hepsi birer iddia niteliğindedir ve elbette karşı tarafında bu iddialar karşısında söz hakkı saklıdır. Ancak olan gerçekten de genç Siirt üniversitesine oluyor. Siirt halkının umudu, Siirt’i değiştirmesine inanılan çağdaş, bilimsel ve akademik başarıları beklenen üniversitenin fotoğrafı bundan ibarettir. Herkes suskun. Zira her şeyi, alavere dalavere de olsa kendi doğrultusunda değiştirebilecek güçlü bir AKP’li gözüken siyasetin parmağı var bu işte. Adalet nerede diyenlere sanırım bu durum en güzel bir cevaptır. Böyle bir ortamda adalet aramak adalete haksızlıktır. Ancak inşallah işte bu zulüm ve haksızlıklar, siyasal kayırmacılık ve adaletsizlikler duyarlı insanlarımız sayesinde gerçekleşecek ve Hz. Ömer adaletinin gelmesine de katkı sağlayacaktır. Özetle, yaşanan bu sürecin Sn. Başbakan’ın ve Sn. Cumhurbaşkanı’nın bilmesi çok ama çok önemlidir. Sn. Başbakan’ın maalesef ki –ülkesi adına- para kazanmakla meşgul olmasından dolayı bu işle ilgilenemeyecek bile olsa, Sn. Cumhurbaşkanı’nın böyle kötü bir tabloyu arzuladığını ve buna daha fazla tahammül edeceğini düşünmek istememekteyim. Ancak onun da Beşir Atalay Hocam konusundaki zaaflarının, üniversiteler konusunda sağlıklı icraat yapamamasına neden olacağını da üzülerek zannetmekteyim. Bir lideri, bir idareciyi bitiren yakın çevresidir. Kendisinden olduğunu sandığı menfaatçilerdir. Bu süreçte büyük bir yanlış yönlendirme olmuştur. Ve yaşananlar maalesef bunun acı sonuçlarıdır… ‘Hz. Ömer adaleti mi dediniz?…’ Ben bunu ne Sn. Abdullah Gül’den, ne Sn. Recep Tayyip Erdoğan’dan, ne de Sn. YÖK Başkanı’ndan gerçekleştirilebileceğini sanmıyorum… Ama inşallah yanılırım… Not: Siirt ile ilgili yazmalarımız devam edecek…
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (05:09)  
veysel()
gerçekler herkesçe malumdur. üniversitede çalışan herkes neyin ne olduğunu iyi biliyor. Rektörlük binasında ciddi bir şekilde kadrolaşmalar yapılıyor. neden sadece m.a.ya yakın kişiler rektörlüğe çekilerek görevlendirmelerde fazla görev alıyorlar...
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (13:28)  
veysele()
EDİTÖR:Sayın okuyucu hakaret içerikli ve genel ahlak ilkeleri dışında yorum yaptığınız takdirde hiçbir yorumunuz onaylanmayacaktır...
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (13:17)  
veyseele cevap()
Site yoneticisi sizin tarafsizliginizdan suphem var.yorumlar asagida osim vermeyiz diyorsunuz.ama veysel iki defa arkadadlarimizin adini yazdi yayinladiniz.bi fa sizin ne kadat serefli oldugunuzu gosteriur
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (13:14)  
muhdi()
EDİTÖR:Yorumunuz genel ahlak ilkelerine uymadığı için yayımlanmamıştır...
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (13:06)  
metin()
skandal mı hele bu ünv. özellikle asıl rektör olan mv o.ö ve yardımcıları m.a c.p bi gidin dışarda sizler hakkında neler diyorlar. hiçmi birşey duymuyorsunuz. insanda azıcık gurur varsa istafa eder. azıcıkta lsaydı istifa ederdiniz. ama ne yazıkki yolsuzluk var işin içinde M.A istifa eder mi hiç. etmezzz
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (12:53)  
selam()
çok üzüldüm yaa. eski kadroları yerlerinden almışlar. bunun sebebide o.ö torpilleri havada uçuşsun diye. bide m.a c.p nin hem yolsuzluk hemde sülalelerini işe almak için. skandaldan başka birşey değil
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (12:46)  
manav()
veysel anşılan oki bu iftiraların merkezinde sen varsın söyle o zaman yönetimden ne istedinde vermediler. elinde belge varsa açıkla iftaralarla bu iş olmaz sen karakterdiz bir adam olmazsan zaten kuruş hesabı yapmazdın yüzleşecek kadar n..... varsa yüzzleş yoksa suz. n..... laf söyletme.eğer kaldıysa tabi
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (12:45)  
muhdi()
EDİTÖR:Yorumunuz hakaret içerdiği için yayımlanmamıştır...
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (12:43)  
veysel()
söylediklerim kanun dışı bir uygulama değil etik olmayan durumlar. kurum içinde şahısların kayırılması ve yandaşçılık yapılması. bizler siirtli özellikle arap değiliz diye dışlanıyoruz kurum içinde görevlendirmeler genelde araplara ve siirtlilere veriliyor. personel daire başkanlığında tuncer beye özel kadro açıldı ve sınavı da formaliteden yapılıp teknik kadroya geçti ama nedense birimi değişmedi. yakup kars ömür gibileri de yönetim ayakçılardır. bir aralar alican kara vardı o yönetimle ters düşünce üstü çizildi yerine yenileri türüyor..
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (12:39)  
veysele cevap()
Elinde belge varda savciliga vermiyorsan gunahin evladindan ciksin.dedikodular uzerine burda isim yaziyorsan yine evladindan ciksin.burada milletin ismini cesurca yazip sereflerini dusunmeden iftira atiyorsun.azicik mertsen adini yaz.erkekce dusuncenin arkasonda dur.o kadar erkekligin yok karsilarina cik hakkini savun.yapmazsan evladindan ciksin.serefin namusun varsa yaparsin.yoksa bu namusu ailenden aldiysan onlara soz gider
Gönderilen Tarih - 09 Ağustos 2013 Cuma (00:27)  
YÖKE VE SN.CUMHUR BAŞKANINAA()
ünv. mahf olmuş yaa nerde otursan genel sek. ve yard.sından söz ediyorlar bide oranın rektörü mv. o.ö olmuş diyorlar 2. rektörleriyse m.a c.p olmuş diyorlar. ALLAH RIZASI İÇİN BU ADAMLAR HİÇ Mİ DIŞARIYA BAKMIYORLAR ONLAR HAKKINDA NELER DİYORLAR NELER.. ÖRN. GİDİN Bİ ESKİ GÜVENÇLİKÇİLERDEN BİRİNE SORUN M.A YU ADAMIN İLK LAFI KÜFÜR ONDAN SONRA BAŞLAR İĞRENÇLİKLERİNİ ANLATMA. PEKİ BU ADAMLAR HİÇMİ BUNLARI FARK ETMİYOR.HEP O KOLTUKTA KALACAKLARINIMI ZANNEDİYORLAR. BURDAN YÖKEEE SESLENİYORUMM MADEM SİİRTTE SKANDALLAR YAŞANIYOR. OSMAN ÖRENİN TÜM SÜLALESİNİ ORAYA ALDILAR HİÇMİ FARK ETMİYORLAR. M.A İHALELERDE NE KADAR PARA ALDIĞINI, KIRTASİYE İŞİNİ KİMLERE VERDİĞİNİ. DİĞER İHALELERDE NELER NELER YAPTIĞINI NEDEN ARAŞTIRMIYORLAR. İNSANDA BİRAZ GURUR OLSA İSTİFA EDER... M.A ÇALDIKLARI YETER ONA
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (00:26)  
veysel()
iftira attığım söyleniyor. yazdıklarım gerkesçe aşikar olanlardır. ünv personelinin hepsinin bildiği durumdur. evet aof mezunu yrd. doçler falan var ama bizim ünvde değil ve onların özgeçmişlerini incelerseniz akademik kariyerleri sırasında aof mezunu olmuşlardır. ayrıca dediğim gibi ünvde aldığı idari görevler kamu yönetimi uzmanlığı tercübesiyle alakası yok. görevlendirmeleri de herkeste biliyor yönetim yakalarına nasıl dağıtıldığı. benm 70 tl ye susacağımı söyleyen kişi beni kendisi gibi satlık sanar...
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (22:35)  
İlhami()
Bu ne feryad-ı figan. Bu ne hezeyan. Kral çıplak diyen bir site çıktı.Haberciliğin A sından anlamayanlar ahlakçı oldu. Siteye atmaya başladınız. Ne o diğer sitelerde istediğiniz haberi yazıyorsunuz. Buradan diğer sitelere sesleniyorum: Kimse bize 4 oyluk Murat Erman'ın hakkıyla geldiğinden söz edemez. Kimse bize Osman Ören'in kardeşinin liyakatle oraya geldiğini iddia edemez. Kimse bize Osman Ören'in danışmanının hakkıyla yerleştiğini iddia edemez. Kimse bize osman ören'in gardiyan yeğenin torpilsiz geçtiği masalını anlatmasın. Osman Efendi sayende a.... düşmanı oldum. Bravo Siirtnews Üniversiteden yükselen pis kokuları bize duyurduğun için. Rektör şimdi adam gibi çıksın açıklama yapsın. Önce kendisinden başlasın.
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (22:20)  
muhdi()
veysel senin gibi karaktersiz peş para etmez insanlar oldukça bu işler düzelmez çünkü senin gibi adamlar 70 tl alır susar eğer dediğin doğru değilsede bbu bayram gününde ettiğin iftira senin çoluk çocuğundan çıkar.....
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (21:41)  
umut()
Saçma sapan arastirilmadan haber yapmayin, siteyi kınıyorum, böyle arastirmadan iftira haber olabioir mi?
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (21:28)  
bu site taraflıdır()
benim yazdığım yorumda "Herkesin Dikkatine" başlıklı yorumumda ben bir kaç kişinin ismini tam olarak yazdım.üniversitede nifak çıkaranların.onların isimleri B.S. ve B.T. diye değiştirilmiş editor tarafından.peki Y. ve Ö. arkadaşlarımızın neden isimleri deşifre ediliyor. buda gösteriyor ki bu yorumları yazan üniversiteden biri ve bu sitenin bir parçası.bu sitede onların oyuncağı.şerefiniz bu kadar. yayınlamazsanız namertsiniz. EDİTÖR: Sayın Yorumcu kişileri hedef göstermek gibi bir gayemiz yoktur.Önemli olan bir yanlışı ve usulsuzlüğü ortaya koymaktır.Taktir hakkı yine sizindir. Söz Konusu Haberdeki Şahsın adı bilinmesine ragmen Onu hedef göstermemek adına İsminin baş harfleri yazılmıştır.Hiç bir şahsa kişisel tepkimiz yoktur.GAYEMİZ USULSUZLUK VE ADAM KAYIRMAYI TEŞHİR ETMEK. Kurumların adil yönetilmesine katkıda bulunmak.İLGİNİZE TEŞEKKÜRLER...
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (21:36)  
site yöneticilerine()
burada belirli isimler ... koyulurken bazı isimler neden açık açık yazılıyor, demek ki ünviversiteden biri yorumuları denetliyor isimleri istediğini yayınlıyor istemediğine ... koyuyor kendi kendinizi ele verdiniz,,, EDİTÖR: Sayın Yorumcu kişileri hedef göstermek gibi bir gayemiz yoktur.Önemli olan bir yanlışı ve usulsuzlüğü ortaya koymaktır.Taktir hakkı yine sizindir. Söz Konusu Haberdeki Şahsın adı bilinmesine ragmen Onu hedef göstermemek adına İsminin baş harfleri yazılmıştır.Hiç bir şahsa kişisel tepkimiz yoktur.GAYEMİZ USULSUZLUK VE ADAM KAYIRMAYI TEŞHİR ETMEK. Kurumların adil yönetilmesine katkıda bulunmak.İLGİNİZE TEŞEKKÜRLER...
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (21:38)  
Açıklık getirin()
Arkadaşlar açık öğterim mezunu yardımcı doçentler ve doçentler bu ne saçma bir tartışma , burada ki şu yorumculara başta veysel e sorarım açık öğretim mezunu öğretim görevlisi olamaz diye bir ibare var mı ayrıca siirt ünivrsitesinde en az 10 tane aöf mezunu öğretim görevlisi , sen bu yalnış bilgileri nereden edindin bize de söylede bizde bilinçlenelim, aöf mezunların örgün mezunlardan hiçbir şekilde farkı yoktur veyselcim, aksi birşey varsa ispatla ispatlamazsan iftiracı yalancısın...
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (21:21)  
veysel()
bilmeden konuşmak ve iftira atmak yazdıklarının hepsi yalan yalnış , üniversitede çalıştığın idari personel olduğun belli , sorunlarını gidip yetkililere söylesene gidip rektör beye söyle senin akademik kariyerin cılız de merak ediyorum sen ne kadar olgun ve çalışkan ve yetkinsin
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (21:21)  
veysele cevap()
Su mesajdan senin kisiliginin ne kadar ucuz oldugunu gordum.hersey bir gorev icinmi.sen 70 tl icin elinde delil olmadan konusuyorsun ya 70 tlye serefini satarsin.gel ben sana vereyim.insallah seninde namusuna boyle ifyira atarlar.merak etme uazdigin isimlerden biri degilim.ama srndef seref varsa bunlari yizlerinede soylersin
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (21:20)  
Veysel()
biri m.a. ve ekibi canını dişine takmış çalışıyor diyor. o şahsa sorarım m.a. c.p ve rektör bey akamdemik kariyerleri ortada rektör beyin prof olmasına bakmayın çok az sayıda çalışması mevcuttur. birçok yrd.doçun bile sayın rektörden akademik kariyeri fazladı. akademik personel asli görevini bırakmış idarecilik oynuyor. mucur bey işini gücünü bırakmış idari personelin izin günlerini nasıl kısarım derdin. idari personelin mesaisi, görevlendirmelerini nasıl eşe dosta peşkeş çekerim derdinde. bişey daha belirteyim herkes 3er görevlendirme alırken yakup kars, ömür kızılkan 4er görev alıyor. ne özellikleri var...
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (19:12)  
veysel()
işin aslına cevap, SGDB kamu yönetimle alakası olmayan bir durum. ayrıca yardımcı hizmetli statüsündeki birinin idari foksiyonları zayıftır ve kamu yönetimi alanında tercübe sayılmaz. yasal boşluklarla faydalanılarak şahıslara kadro açılmakta. açıköğretim fakültesi mezunu biri nasıl öğretim elemanı olabilir. akıl mantık işi değil. bu sadece Ö.k.yle kalmayacak. birçok kişiye öğretim görevlisi sözü verildi bunlar yönetimin ayakçıları...
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (19:05)  
Veysel()
keşke bu olay sadece ö.k. ile ilgiliolsa. üniversite alıma çıkmadan ösymeye gönderilen dosyalar da daha alımı yapılmayan Öğretim elemanlarına yer verilmiştir. YÖK'ün bir sene içinde bölüme öğrenci alımıyla ilgili dosyaların incelenip öğretim elemanlarının yöksis bilgileri karşılaştırılmalıdır. ayrıca geçici işçi olan birinin ösym görevlendirmelerinde görevlendirildiği ve tercübesiz kişilere bina sorumluluğu veriliyor. aynı şahıs kurum dışındaki personellere açıköğretim fakültesi görevlendirmeleri de veriyor..
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (16:40)  
işin aslı()
Rektörlükte görev yapan Ö K’ ın diğer şartları haiz olduğundan, Rektörlükte çalışmış olması ilana başvurmasını engellememekted ir. Şartlar ise kamu yönetimi mezunu olmak, alanında 70 ve üzeri ales puanı olmak ve alanında 3 yıl deneyimli olmak şartıdır. Konu edindiğiniz 3 yıl alanında deneyimli olmak şartı ile ilgili olarakta, ilgili kişi 2005 yılında İstanbul Üniversitesi’nd e göreve başlamış olup, 2008 Yılından bugüne ise Rektörlüğümüz SGDB DE görev yapmaktadır. 657 kanununa göre hizmet alımı yapan kurumlar yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan personellerini memur olarak görevlendirebil irler. İlgili kişi 2008 den bu yana Strateji Daire Başkanlığında Maaş işlemleri, Ek Ders işlemleri, say2000i maliye otomasyon muhasebat programı işlemleri ( ödeme, banka hesapları v.s) , SGK emekli kesenekleri ve Strateji Daire Başkanlığı Taşınır Kayıt kontrol Yetkilisi gibi görevleri yürütmekte olup bilgi ve deneyim sahibidir. Öte yandan Van Y.Y.U Üniversitesinde n Pedagojik Formasyon almıştır ki Uzman kadrosu derse girmemekte idari işleri ağırlıkta yürüten bir kadrodur.Fırsat eşitliği olan bir ülkede herkes eğer şartları uygunsa bir yerlere gelebilir, bu konunun haber değeri bile yok..
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (16:20)  
bilirkişi()
arkadaşlar bu haberler üzerine bilir kişiler iddaayı araştırmışlar ve hiç bir usulsüzlük ve kayırma bulamamışlar ayrıca fırsat eşitliği ve demokrasiyi savunanların bu durumu desteklemesi gerekir.
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (16:19)  
YÖK SORUŞTURMA BAŞLATAYACAK()
BİR İDDİAYA GÖRE YÖK BU KONU HAKKINDA ÜNİVERSİTE YÖNETİMİNDEN SAVUNMA İSTEYECEK VE MÜFETTİŞ GÖNDERECEK.
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (15:44)  
Yerel Medya()
Nihayet yerel medya kış uykusundan uyandı, darısı NTV, CNN ve TRT'nin başına. http://www.medya56.com/universitede-skandal-uzerine-skandal.html
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (15:35)  
Fikri()
OSMAN ÖREN SİİRT’TE ETNİK AYRIŞMAYI DERİNLEŞTİRDİ Osman Ören öğretmenliğini hatırlayanlar bilir.Araplar tarafından pek sevmezdi. En büyük desteği Kürtlerden alırdı. Yine bir Kürt ilk defa ona güvendi ve Belediyede siyasete taşıdı. Seçilmesine de en fazla Kürtler sevindi. Osman Hoca Kürtlerin sevdiği Osman Hoca değil artık. Kürtlere en fazla düşmanlık yapan kişidir. Üniversite, kurumlara atanan müdürler, müteahhit işçileri, güvenlikçiler Osman Hoca’nın gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Osman Hoca ismi Arap milliyetçiliğiyle anılmaya başladı. Kadrolaşmayı buna göre yapmaktadır. Yorumlarda Mucir, Cahit, Murat vs suçlanıyor. Bunları buraya getiren Osman değil mi? Kardeşi, danışmanı, yeğeni, arkadaşları meğerse çok çok yetenekliymiş de bizim haberimiz yoktu. Başbakan Recep Tayip Erdoğan’dan daha hızlı yükseldiler. Yıllarca fakir*fukara ezilen edebiyatı yapan Osmanın kasıp kavuran Yandaş ve Candaş atamaları ona inananlarda aldatılma hissi uyandırdı. Siirte atamalar dışında hiç bir katkı sağlamayan Osma siyaset tarihinin en büyük fiyaskosu olarak yerini aldı.
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (15:03)  
erdem()
ey mesai arkadaşlarım. öncelikle hayırlı bayramlar diliyorum herkese.tüm yorumları okudum ve şunu anladımki mesele yeni ekip filan değil. elbette yeni yeni arkadaşlar gelecek. üniversite kimsenin babasının malı değil. sizdne sonrada bir çok insan gelip geçecek. ama asıl mesele şu. rektör yeni geldi. yeni ekibini kurması en doğalı. ama yeni ekip kurmuyor. eskilerden adam seçiyor. ve bir yorumcunun dediği gibi bu eskilerin arap olmaları dışında görevden alınanlardan hiçbir farkı yok. tek özellikleri arap olmaları. heci şeytan dedikleri zat üniversitenin duvarlarından daha eski değilmi.yapışmışüniversitenin yakasına düşmüyor! c.p. aynen öyle gözü ayrı aşağısı ayrı oynuyor. eski rektörün has adamıydı. şimdi bunları yeni yönetim diye kimseye yutturamazsınız. insanlar isyan eder. bunlar az çok birşeyler paylaştığımız ve yıllarca beraber çalıştığımız insanlar. şimdi çıkıp yeni yönetimin adamları diye karşımıza dikilmesinler. bunlar her dönemim adamlarıdır. rektör gitmeye yakın yine makas değiştirmeye başlarlar. çünkü karakter yok,kişilik yok bunlarda. bunlarki birlikte çalıştıkları arkadaşlarını rektöre gammazladılar. haklarında yalan söyleyerek ve iftira atarak rektör beyi bunlara karşı doldurdular. işte buna Türkçede hainlik, dalkavukluk ve uşaklık denir. asıl huzuru bozanlar. ve münafıklık edenler bunlardır. yoksa rektör şöyle yada böyle seçildi. yeni ekibini getirsin yepyeni yüzlerle çalışsın.kim ne diyecek. ama bizden daha eski olanları boyatıp yeni diye bize yutturmasın! m.a. c.p. gitsin üniversiteye huzur gelsin. NOKTA
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (12:44)  
mrblr()
ARKADAŞLAR SİZE KİM DEMİŞ Kİ AÖF MEZUNU UZMAN , ÖĞRTETİM GÖREVLİSİ OLAMAZ , KİM DEMİŞ Kİ HİZMETLİ ÖĞRETİM GÖREVLİSİ OLAMAZ DİYE , ŞARTLARI TUTAN ALES PUANI TUTAN ÇALIŞAN OLABİLİR , KANUNDA BÖYLE BİR ŞEY YOK SİZİN ANLAMAK İSTEMEDİĞİNİZ NEDİR ? AYRICA FIRSAT EŞİTLİĞİ AÇISINDAN HİZMETLİNİN ÇALIŞMASI BAŞARILI OLMASI GÜZEL BİRŞEY DEĞİL Mİ İLLA Kİ SİZİN İSTEDİĞİNİZ YUKARIDAKİLERİN Mİ BİR YERE GELMESİ , KİMSE BURADA BİRİNE ÖZEL KADRO VERİLMİŞ GENEL OLARAK AÇILAN İLANA BAŞVURU ŞARTI TUTAN KİŞİ BAŞVURMUŞ VE HAKKIYLA KAZANMIŞTIR BU KADAR ABARTMANIN ANLAMI VAR GERÇİ BURADAKİ YORUMCULARIN KAYMAKAM , VALİDEN BAHSETMELERİ VE HATTA HABERDE YER ALMASI BU İŞLERDEN ANLAMADIKLARININ İSPATIDIR, ANLASALARDI BU SÖYLEDİKLERİNİN YAZDIKLARININ ÇOK SAÇMA OLDUKLARINI ANLARLARDI.
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (10:46)  
eleştirenlere()
Üniversitede yapılan işler oratada 6 yıldan beri yapılmayan işler 6 ayda yapıldı , açılan bölümler , fakülteler, alınan öğretim sayıları , artan öğrenci sayıları ortada , Mucir hoca canını dişine takmış dürüst ve ilkeli bir şekilde çalışıyor , meyve veren ağaç taşlanır , yukarıda bahsi edilen konu da haber niteliği olmayan yerin oturup koca karı dedikoduları yapanların işi , bu kadroyu haklı bir şekilde ales puanıyla diploma notuyla almıştır, herkes elini vicdanına koysun eğer varsa tabi.
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (12:49)  
Bu Haber Ulusal Basında Çıkmış()
http://www.habersuzgeci.com/haber/hademe-universitede-ders-verecek8230-720.html
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (09:20)  
A Akın()
II. Kopyacı Mahmut vakası mı, anlamadım? Cumhur Bey, yardımına ihtiyacım var. Hani Kopyacı Mahmut diye bir rektör adayımızı haber yapmıştın.Şimdiki rektörün bayram mesajı orjinal mi, copy-paste mi yoksa kopya mı?
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (02:53)  
H Hikmet()
bir odadan diğer odaya gidişini, çay içmesini twitterda facebookta paylaşan siyasetçiler ve yetkililer, nasıl oluyor da bu konuda hiç konuşmazlar. BDPli siyasetçiler üniversiteyi eleştirmiyor, AKPlilerde belediyeyi eleştirmiyor.bunlar anlaşmı mı ne.
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (02:27)  
Murat Doğru()
İddialar gün geçtikçe iğrençleşiyor. Bu ilin 3 milletvekili var. Bu ülkenin bir meclisi var. Adı TBMM'dir. Bu ülkenin bir Cumhurbaşkanı, Başbakan'ı ve Milli Eğitim Bakanı var. Bu ülkenin bir YÖK'ü var. AKP'li vekiller yapmazsa, BDP'li vekil iddiaları toparlayıp Mecliste gündeme getirebilir. Sendikalar iddialar için tek tek suç duyurusunda bulunabilir. Basına kapsamlı bir rapor verilebilir. Ama hiçbiri yapılmıyor. Site yorum yapanlardan iddialarına ilişkin bilgi isteyebilir. Aydınlanmayı bekleyen soruları ben şu şekilde sıralıyorum. 1- Rektör nasıl ve kim tarafından getirildi? 2- Rektörü 4 oy almasına ve YÖK'ten son sırada gitmesine rağmen Cumhurbaşkanı neden seçti? 3- Rektör göreve başladıktan sonra idari ve akademik yapılanmayı hangi kriterlere göre yaptı? 4- rektör bu güne kadar kaç idari, kaç akademik personel aldı? 5- Aldığı personellerin referansları var mıydı? 6- Milletvekillerin kaç yakını alındı? 7- Üniversiteye atananlar kimler tarafından ve nasıl seçiliyor? 8- Üniversiteye alınanların etnik yapılarına dikkat ediliyor mu? 9- Üniversitede kutuplaşma var mı? 10- Rektörün hemen hemen her gün aradığı birileri var mı? 11- Rektör neden söz verdiği gibi şeffaf olamıyor?
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (01:55)  
Hakan()
ONURLU BİR DURUŞ İÇİN İSTİFA. REKTÖR BEY, RİZE'DE İŞLERİN NASIL YÜRÜDÜĞÜNÜ GÖRDÜNÜZ. 1- Bu işleri yaparsınız. Ama iş ayukka çıkınca TEK YOL İSTİFA. Siz de istifa edin. Yaksa sizi istifaya zorlarla. 2- Osman Ören'in kardeşi Açık Öğretim Mezunu mu? Danışmanı Açık Öğretim Mezunu mu? Mucir Altuncu ne mezunu? REKTÖRE ACIYORUM. Çünkü 4 oyla seçildi. Allah bilir, rektör olması için neler neler yapılmıştır. Şimdi onu rektör yapanlarla toplantı üstüne toplantı yapıyorlar mı ne? Adamın emir kulu muamelesi gördüğünden şüphelenmeye başladım.
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (01:28)  
ali altun()
Yorumlardan anladığım kadarıyla bu yorumları yazanların tamamı benim gibi üniversite çalışanı. ben de siirt üniversitesinin bir çalışanıyım. Üniversite tarafından ilan edilen kadroda hiçbir sakınca yoktur. tamamen hukuka uygun kurallar a uygun bir şekilde kadro ilana çıkmıştır. hem de bütün türkiyenin önünde yökün akademik ilanlar sayfasından. kamu yönetimi ve üç yıl tecrübesi olan herkes o kadroya başvurabilirdi. ve başvuranlar da oldu. iki kişi ön elemeyi geçti onlardan biri de sınava girip kazandı. kanunsuz hiçbir durum yoktur. bunu yorum yazanların tamamı da bilmektedir. ama insanların ve yeni üniversite yönetiminin başarısını çekemedikleri için bu şekilde davranmaktadırlar. herkese duyurulur. yeni yönetimin ve bu yönetimin başındaki rektör hocamızın kısa sürede bu kadar yol alması, başarılar elde etmesi birilerini rahatsız etti. bütün mesele budur. ama YEDİRMEYECEĞİZ, hocamızı. bunu bilesiniz. ayrıca ömür kardeşim yeni görevin hayırlı olsun. bu kadroyu hak ediyorsun. başarılarının devamını diliyorum.
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (01:06)  
Bekir'can()
Güzel kardeşim sen gerçekleri herkesten daha çok iyi biliyorsun hademelik ne zaman kaymakamlıkla eş değer oldu. Sen nasıl müstehdanlığı kamu yönetiminden sayarsın. bu açıkça riyakarlıktır. hatta görevini kötüye kullanmaktır. bu sınav komisyonu kimdir. çok merak ediyorum. Ayrıca Bekir'can sen Kürt olduğun için sana birşey vermezler kadro madro bekleme kendini de kandırma. sen insanların gözünde değerlisin böyle basit davranışlarla değerini düşürme.
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (00:48)  
kadro ilanı()
Kadro ilanın da özel hiçbir şart yoktur adrese özel ( öncekilerin yaptığı gibi ) şartlar konulmamış herkes başvuru hakkına sahipti , bu kadro birine verilmemiş , şartları tutan ales puanı olan diploma notu olan yazılı sınavdan başarılı olan hakkıyla almıştır , burdan herkese kadro isteyen saçma sapan yorumlar yazanlara duyrulur .....
Gönderilen Tarih - 08 Ağustos 2013 Perşembe (00:27)  
SİİRT NEWS()
siirtnews sizi can-i gönülden tebrik ediyorum. tarafsızlığınız ve cesurluğunuza hayranım. bunların perde arkasındakileri hiç çekinmeden yazıyorsunuz helal size bin kere helal siirtnews... tüm çalışanlarınızın elleri kolları sağ olsun yarabbim. ( bide diğer siirt haber sitelerine bakın üzülecek gibi)
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (21:21)  
Herkesin Dikkatine ()
Üniversite ile ilgili her haber çıktığında hemen aynı kişiler yoruma başlıyor ve ne yazıkki bu kişiler üniversite çalışanı.Recep Z. dan beri fitne fesat dedikodu yalan dolan hainlik peşindeler.B.S. , B.T. ve bunların tayfaları bu olayları çıkaran ve dedikoduları yapanlardır.B.S. dediğiniz adam zimmetine para gecirmiştir ve ceza almıştır.ama her gün mucir hocanın peşinde bana kadro ver bana kadro ver.başkalarınıda bahane ederek kendi kadrosu peşinde koşmaktadır.şimdi soruyorum sizlere hırsız benim hakkımı savunmak sana mı düşmüş.sana kim güvensin. sen kendini bu pozisyonlara layık görüyormusun. gece gündüz okey peşindesin.30 senedir devlet memurusun 30 saatlik devlete hizmetin varmı hırsız. b.t. ye gelince bilgi işlemde olmasına rağmen kadrosu benim bildiğim 5 senedir bilgi işlem ile uzaktan yakından alakası yoktur.oturmadan oturmaya sağlığa gider ayın 15 inde maaşını alır.oturdukları yerden para kazanan bu hırsızlar birde üniversitede fitne çıkarıyor , birde sizleri orgeneral yapalım bir bu eksikti
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (00:41)  
Bu konuya artık son verin..()
arkadaşlar ben sizin gibi düşünmüyorum diye benim düşüncelerim yanlış değildir , yada siz benim gibi düşünmüyorsunuz diye sizin de düşünceleriniz yanlış değildir.Ama bu yaptığınız kesinlikle yanlıştır.neden mi ? 1) Böyle bir habercilik kesinlikle olmaz.Gelen maili haber yapmışlar, araştırdın mı arkadaşım, elinde suc olduğunu gösteren herhangi bir delil var mı? Allah bilir yaa siirtnews ve siirtliler netin üniversiteden ne çıkarları vardır alamamışlardır , böyle haber yapmaya başlamışlardır. 2)Eğer ki suc işlendiğini düşünüyorsunız (kanun önünde suçluluğu ispat edilinceye kadar herkes suçsuzdur) arkadaşım bu ülkede mahkeme var savcı hakim var.Neden hakkınızı bu şekilde aramıyorsunuz.Ben burada yorum yazanları türk filmlerinde bazı yobazlara benzetiyorum.dul kadınlara asılıp sonra yüz alamayınca adını çıkaran münafıklara benzetiyorum.İsim yazmak çok çok ayıp , hele soyisim yapmak dahada ayıp, bir tane erkekte çıksın bayram sonrası karşısına dikilsin hesap sorsun yüreği varsa. 3)Adı geçen şahsı 4 senedir yakından tanırım.Dürüst terbiyeli iyi niyetli ve 4 senedir sürekli eğitimini tamamla derdinde.Sizler bir çay ocaklarında oturup yanınızdaki arkadaşların bacılarına bakarken o oturup ders çalışıyordu.Gözümle tanık olmasam bunlara yalan diyeceğim.ve sonuna kadar hal etmiştir.AKSİNİ İDDİA EDİPTE MAHKEMEYE BAŞVURMAYAN ve BURADA DEDİKODU YAPAN N..........(EDİTÖR-Düzeltme) 4)Muhbirlik kısmına gelince herkes n......(EDİTÖR-Düzeltme) herkesin kafası çalışmıyor.ziyadan oğulları şimdiki rektor hepsi yanlış , adı gecen şahıs yanlış bir siz düzgünsünüz değilmi.Siz düzgün olsaydınız doğru bildiğiniz yanlışların yanında bile dimdik dururdunuz. burada yakanlanma ihtimaliniz yok zannedip sağa sola bilmeden sallamazdınız.Bu ülkeyi sizin gibilerin eline versek 3 günde batırırdınız yine kendinizi haklı çıkarırdınız. 5) adı gecen şhıs sonuna kadar bu kadroyu hak etmiştir.bende tebriklerimi ilettim. sonuna kadar helaldir.sizde bir baltaya sap olamadığınız için yanın durun kendi kendinize.sizde çalışın . bedava kadro yok kimseye.
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (21:07)  
Mızır efendiye()
EDİTÖR:Yorumunuz genel ahlak ilkelerine uymadığı ve hakaret içerdiği için yayımlanmamıştır...
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (20:57)  
MIZIR()
TAKDİRMİ:) Şakamı yapıyorsun.sen hangi çağda yaşıyorsun gözüm. ne mezunusun sen?kafanı kuma gömmüşsün sadece kendine karanlık yapıyorsun. senin büyük! başarı dediğin neki. anlamadık biz. gözüm etrafına bir baksana.herkes zaten lisans mezunu. hem de yıllardır. ama kimse kimseye bugüne kadar uzmanlık kadrosu vermedi. neden hepsine kadro vermiyorsunuz. hı cevap bekliyorum? illaki bizdemi muhbirlik yapalım. pedogojik formasyonmuşşş pırtt. zaten ilanın öyle bir şartı yok. trişka yani. ama gerçekten hala adam gibi görünüp cevap yazmaya karakteriniz ve yüzünüz varsa üniversitedeki tüm lisans mezunlarına uzmanlık-okutmanlık verin. hadi bakalım beş kuruşluk yüreğinizi görelim. bu arada birkaç yardımcı hizmet kadrosunda kişi daha var. önce onlardan başlayın.(ama maalesef arap+muhbirlik özellikleri yok.) hadi hadi çok konuşma!!
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (20:49)  
mızır()
TAKDİRMİ:) Şakamı yapıyorsun.sen hangi çağda yaşıyorsun gözüm. ne mezunusun sen?kafanı kuma gömmüşsün sadece kendine karanlık yapıyorsun. senin büyük! başarı dediğin neki. anlamadık biz. gözüm etrafına bir baksana.herkes zaten lisans mezunu. hem de yıllardır. ama kimse kimseye bugüne kadar uzmanlık kadrosu vermedi. neden hepsine kadro vermiyorsunuz. hı cevap bekliyorum? illaki bizdemi muhbirlik yapalım. pedogojik formasyonmuşşş pırtt. zaten ilanın öyle bir şartı yok. trişka yani. ama gerçekten hala adam gibi görünüp cevap yazmaya karakteriniz ve yüzünüz varsa üniversitedeki tüm lisans mezunlarına uzmanlık-okutmanlık verin. hadi bakalım beş kuruşluk yüreğinizi görelim. bu arada birkaç yardımcı hizmet kadrosunda kişi daha var. önce onlardan başlayın.(ama maalesef arap+muhbirlik özellikleri yok.) hadi hadi çok konuşma!!
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (20:48)  
Serhildan()
Eğer tarafsız namuslu dürüst bir haber sitesi iseniz şimfide yorumları dinler bu yanlışınızı düzeltirsiniz
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (19:59)  
takdir edilecek ()
Evet takdir edilmesi gereken ve ulusal medeyada sık sık azmin zaferi başlıklarıyla çıkan haberler , ne yazık ki allem edilmiş kullem edilmiş ve skandal olarak yorumlanmıştır. Usülsüz hiçbirşey yok bu olayda bence sizlerde takdir edin kimseyi küçümseyin, bilmeden yorum yazmayın iftira atmayın...
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (19:14)  
Yılmaz()
Haberde, skandal olan hademenin derse girmesi değil,usulsüzlük yapılmasıdır. Hademe basit bir meslek gibi algılanmış ve aşaığalanmıştır.Neticede eğer usulde bir problem olmasa bir temizlik işçisi profesör de olabilir.(Bu yorumu editor için gönderdim, paylaşmak zorunda değilsiniz)
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (17:28)  
REKTÖR BEY SİZ OKUYUN()
REKTÖR DERHAL İSTİFA ETSİN. BU KADARDA GURURSUZ OLMASIN. YA ETRAFINDAKİLERİ SÜPÜR YADA İSTİFA ET. BEN DIŞARDA YAŞIYORUM.SİİRTTE DEĞİLİM.SKANDALSINIZ SKANDALL. TÜRKİYEDE YOK BÖYLE BİRŞEY. O GENEL SEK. VE YARDIMCISI(MUNAFIK HACI) DİYORLARMIŞ Kİ ZATEN ÖYLEDİR. BEN 10 YIL ÖNCESİNE KADAR TANIYORUM ONU HACI DEDİĞİNİZ ŞAHSI(ŞEYTANI) DERHAL TEMİZLEME LAZIM VARYA BÖYLE GİDERSE SİİRT ÜNV. İSYAN ÇIKAR ARAP-KÜRT KAVGASI ÇIKACAK İLERDE DEMEDİ DEMEYİN.
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (16:20)  
o hacı varya o hacı()
hacı şişko, rektöre yazık ettiniz allah rızası için bi dışarıya bakın sizler için neler söylüyorlar. yav allah rızası için kimsenin ağzından bir tek kelime güzel bir şey çıkmıyor sizin için. siz kalitesiz insandınız rektör beyide ziyan ettiniz. kansızlığınızla.
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (16:12)  
veysel()
yusuv kardeşimi cani gönülden tebrik ediyorum. hepimizin yüreğini okumuş adeta. evet maalesef huzursuzluk çıkaranlar yani yusufun dediği gibi ağaçları kesenler balta değil bizden olan saplarıdır. tarih böyle bir hainlik görmemiştir. üniversitede fitne ve fesadın başı bunlardır. işte size açık ispatı. siz hiç aylardır galip hoca, yüksel hoca, cemalettin hoca, mustafa hoca ve yeni gelen idarecilerle ilgili tek bir eleştiri bile duydunuzmu? yada bunların çıkardıkları bir huzursuzluk varmı? hayır. yeni ekip bunlar işte kardeşim. adamlar işlerinde güçlerindeler. şu üniversite için ne yapabiliriz onun derdindeler. ama bu hainler ortalığı karıştırmayı ve dostalarına eziyet vermeye ant içmişler. kin ve nefretlerinden gözleri kararmış.bir hainliğe bizzat ben şahit oldum. şu rektör danışmanına oda verilmemesi konusu rektörden gizlenmiş ve ne ilginçtirki yenilerden biri dayanamayıp rektör beye bunu söylemiş. rektörün haberi bile yokmuş! ama eski dediğiniz heci CIRCIR adamın hemen arkasından hocaya çıktı. ikinci kanala girdi, öfkeyle yüzünü ekşitti eyyuni meyyuni dedi ve çevresindekiler susup sadece gülümsediler. inanın o an yüzünde iblisi gördüm. evrağımı alıp çıktım. sonra ne oldu bilmiyorum. ama vicdan azabı çekiyorum. böyle bir insanla çalışmaktan iğreniyorum. ey arkadaşlar rektör eskilerden kimi tanırki. sadece bu hecci dedikleri insancık ona ne anlatsa oda inanıyor.yani hepimiz onun olmayan vicdanına kalmışız! artık iftira, yalan, dolan, gammazlık tüm yeteneklerini konuşturuyor. hani peygamberimize sormuşlar ya müslüman kimdir diye. şöyle cevap vermiş insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. soruyorum size sizler bunlardan emin misiniz?
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (17:40)  
Musa()
Siirt'teki Arap delileri de üniversitede öğretim görevlisi (elemanı) olarak alın bence. Bir onlar işsiz kaldı, onların da işi olsun. Zaten amaç eğitim değil vekil beyin istediği kadrolaşmadır. Vekil bey deyince ne demek istediğim anlaşılıyor sanırım...
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (15:32)  
yusuf HAKKISÖYLER()
HEY BALTALAR SİZİ! madem herkes fikrini yazıyor ben de fikrimi sizinle paylaşmak istedim.. öncelikle diğer kurumlardan aramıza katılan tüm yeni arkadaşlara sevgi ve saygılar sunuyoruz. hoş gelmişler. elbette böylesi kötü bir tablo ile onları karşılamak istemezdik. ve şunu bilsinlerki sorun gerçekten onlar değil. herzaman onlarla kardeşçe çalışırız. bizimkisi balta meselesi. hani ağaç ağlayarak demiş ya. şu baltanın sapı benden olmasa bana zarar veremezdi diye. işte bizimkisi de o mesele. bu üniversiteyi yeni dönemde başından beri karıştıran iki şahıs var.belkide üç. ve bunlarda yabancı değil maalesef:( geçmişte beraber çalıştığımız, dertlendiğimiz, paylaştığımız arkadaşlar. öyle yeni rektörle beraber parlamalarına bakmayın. geçmiştede eski rektörle gayet uyumlu ve güzel birşekilde çalışmışlardır. bugün şu huzursuzlukların bana göre temelini işte onlar teşkil ediyor.yeni gelen insanların niyeti kötü olurmu. derki herkesle uyum içerisinde çalışayım. görevimi yapayım.ama huzursuzluk çıkaranlar eskiler. malum isim veremiyoruz.ama anlatınca herkes tanıyacaktır. birinci şahıs eski rektör tarafından dekan yardımcılığı görevine getirilmiş,ösym ve açıköğretimden sorumlu tutulmuş, eski rektörle yüzlerce karelik beraber fotoğrafı bulunan bir zat.hani aralarında su sızmazdı desem yalan olmaz. diğeri yine eski rektör tarafında yüksekokulmüdür yardımcılığına getirilmiş, yeşil alan müdürlüğü görevleri verilmiş biri. üçüncüsünü zaten herkes tanıyor.parolası sesiz ama derindeen.şuan meşgul. siyasetle uğraşıyor gibi. neyse seçim oldu. yeni rektör geldi ve bu bizim kankalar oldu yeni yönetimin adamları:), bizlerse eski yönetimin kalıntıları. tek farkımız onların arap olmaları. başkada hiçbir farkımız yok. varmı böyle yağma. varmı böyle bir adalet. varmı böyle bir düzen. yani dostuna, arkadaşına ve kendisine iyilik edene hainlik eden bugün baş üstünde tutuluyor.ne acıklı bir durum öyle değilmi. ey rektör sana sesleniyorum. başkasına hainlik eden, başkasına ihanet edip sırtından vuran. kendi arkadaşlarını birçırpıda satanlardan sana fayda gelirmi. madem giden rektör kötüydü bunların ne işi vardı onun yanında.ve bugün ne işleri var senin yanında. tabi yeme zamanı herkes yer. ama gemiyi de önce fareler terkeder! inanın her ikisi de o dışladığınız insanlardan çok daha fazla kankaydılar eski rektörle. bunu nasıl açıklayabilirsiniz. varya bunları anlatmaya kelimeler utanır, cümleler saklanır bu tablo karşısında. ama sabır. ey rektör sana da aynısı yapacakları gün Vefa ve vefasızlığın ne demek olduğunu, makam ve mevkinin insanları nasıl alçaltığını daha iyi anlayacaksın. senin yeni ekibine bişey dediğimiz yok. keşke bu üçü fırsat versede adamlar ortaya çıksalar. Allah niyeti temiz olanları başarılı kılsın inş. ama eskiyi yeni diye bize yutturmaya kalkma!! ama eskiyi boyatıp yeni diye bize satma!! biz onların ciğerini biliyoruz ciğerini. umarım rektör tez zamanda uyanır ve gerçekleri görür. hadi kalın sağlıcakla. hayırlı bayramlar
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (14:58)  
suçmu()
Sizin mantığınıza göre hizmetli olan birinin üniversite bitirmesi yükseklisans yaması suçmu , eğer hizmetliyse çalışıp okuyup didinip bir yerlere gelemez mi_? hizmetli olan her zaman öyle mi kalacak, emkçinin haklının yanında olmak demek bu mu , _?
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (14:20)  
mehmet()
vaybee şu adamların yüzü kızarıp da utanacaklarına yaptıklarına bakın. eski dosyaları çıkarıp bakın ama onlar da bunları yapmış diyorlar. yani tamamen kin ve nefret üzerine düzenlerini kurmuşlar. geçmişte bir pislik yapıldı biz iki yapacağız. geçmişte 1 usulsüzlük yapıldı bizim de enaz iki tane yapmaya hakkımız var diyorlar.böyle hasta bir zihniyet olabilirmi. böyle alçak ve hain bir düşünce olabilirmi. üniversitenin, öğrencilerin ve personelin suçu ne?? eskisi zaten cezasını gördü ve gönderildi. şimdi siz iyilikte değil de kötülüktemi yarışa girdiniz. hani siz adalet ve eşitlik vaadiyle gelmemişmiydiniz. ama bakıyoruzda "eskileri kapıyı yıkmış, bizde duvarları yıkacağız" zihniyetiyle vandallığa başladınız. yazıklar olsun size. zihniyetinize. desene koca bir aldanmaya yakalanmışız. o dosyaları kurcalayan önce kendi geçmişini de iyi bi araştırsın. klavuzu hecişeytan olanın burnu .... çıkmaz. düsturu ırkçılık ve asabiyet olanı Allah da zelil eder inş. hem bu dünyada hem de öbür dünyada. sayenizde şu Siirt'te araplara bir daha görev verilirmi?? göreceğiz. ve sizde bunun farkındasınızki tarihi fırsatı iyi değerlendiriyorsunuz.bir daha kim bize itimat edecek der gibi yedikçe yiyiyor,aldıkça alıyor, kullandıkça kullanıyorsunuz. ama Allah'ın izniyle kusmanıza az kaldı.çünkü niyetiniz ve içiniz fesat. devaam edin devam devaam. gemiyi delmeye devam edin. malum diğerleri 1 delik açmıştı sizin enaz 3 delik açmanız lazım. pisliğe pislik!!
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (14:11)  
saçma()
böyle bir mantık olabilir mi yıllardır ilanları takip eder ve başvuru yaparım sosyal bilimlerden dünya kadar ilan var ve ben bizzat başvurdum, ayrıca vali ve kaymakam uzman olacakmış ne kadar komik bir yazı kim yazmışsa ramazanda bizi güldürdüya bravo valla...
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (14:06)  
Devrimci demokrat geçinenler()
Habercilik biraz araştırmayı gerektiri her gelen maili iftirayı hemen yayınlamak yayıncılık ilkerelerene uymaz bahsi geçen konuda hiçbir şekilde usulsüzlük yoktur ve herşer şefaftır, komik olan şey haberin başta aşağıya yalnış bilgilerle dolu olması mesela türkiyede ilk defa sosyal bilimlerden uzman kadro ilanı verilmiş yalanın bu kadarı şu anda bile onlarca ilan var bakabilirsiniz_? 2.deneyim için vali , kaymakam olmak gerekiyormuş, bunu haber yapan kişiye sorarım vali ve kaymakam gelip uzman olur mu sizin matığınız habercilik alayışınız bu mu_?
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (14:05)  
devrim()
rektör derhal istifa etmelidir..bu kaçıncı şaibe artık yeter...ama bundan emin olun bu yaptıkları hiçbirinin yanına kalmaz,onlar ben yaptım kimse bi şey yapamaz diyolar ama çok yanılıyorlar,,onların hesaba katmadağı çok şey var ve bunlar ortaya çıkacak ve hepsi teker teker hesabını vercek yaptıklarının...
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (13:12)  
Siirt()
görevi kötüye kullanarak bir sene içerisinde 7/2 sinden 4/1 ine düşen şube müdürü kimdir nasıl düşmüştür. N. Teğin aöf mezunu olup, Yüksek lisansı olmamasına rağmen tamamen usulsüz şekilde nasıl alınmıştır. Y. şen için nasıl bir ilan verilmiş 53 diploma notuyla nasıl alınmıştır. ve damadı egm de yardımcı hizmetler sınıfındayken nasıl öğretim görevlisi olmuştur. Ayrıca diğer üniversitelerin uzman ilanlarına bakabilirsiniz şarların editörlük , uzak doğu tecrübe isteyen ünv ler varken sözü geçen ilanda özel hiçbir şart yoktur ve herşey şefaftır. Asıl haberler yukarıda !!!!
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (13:07)  
hayrettin()
biz kesinlikle eski rektörü savunmuyoruz.hatta vallahi billahi onu da yeri geldiğinde çok eleştirdik. ve gitmesini istedik. zaten onun adamı olan ve onu batıran tekinler şuan sizin ekibinizde ve onlarla gayet iyi anlaşıyorsunuz. zira onlar gibi arsız ve kalitesiz insanların koltuk ve menfaat için feda etmeyecekleri hiçbir değerleri yoktur. hemde hiçbir değerleri! ama biz sadece adalet ve eşitlik istiyoruz. ayrımcılık yapılmasın. herkese eşit mesafede durulsun. yanınızda olup durmadan fitne ve entrika peşinde koşanlar var. gerçektende eski rektörü eleştirirken büyük bir oyuna geldik.sizin gibi kürtlük-araplık meselesi aklımızın ucundan bile geçmedi.ama siz meğer ne hinlikler planlıyormuşsunuz.gelir gelmez 11 yönetici ve idareciyi görevden aldınız. bunların tamamının kürt olması tesadüfmü.yönetim kadrosu ful araplardan oluşuyor bu da mı tesadüf.yazıktır üniversiteye bunu yapmayın etmeyin. Siirt çalkalanıyor.gittikçe kutuplaşıyor. diğer tertemiz arap kardeşlerimize büyük zararlar veriyorsunuz. Allahaşkına bu çağda ırkçılık yapılırmı.neden adaletli olmuyorsunuz,neden ayrımcılık yapıyorsunuz. eski rektöre komik rektör dediniz sırf şivesinden dolayı ve maalesef bizlerde sizinle beraber olup güldük:( ama bugün onun yüreğinin ne kadar temiz olduğunu anlayınca vicdanımız sızlıyor.eski rektör bir daire başkanı kadrosu vermek için adamlara yıllarca vekaleten görev yaptırdı.yetmedi kadroyu verirken istifa dilekçesi aldı. hani ilerde tembellik eder de çalışmaz diye. ya sizler!! adamlar daha kurumlarından gelmeden kadroları peşinen paylaştırılmış. ben üniversiteye başkan-müdür-sekreter olacam diye geliyor.ve saatler içerisinde kadrosu veriliyor.bu adam görevi yaparmı yapmazmı. işleri becerirmi beceremezmi. hakediyormu? amaan kimin umrundaaaa. devletin malı deniz yemeyen domuz misali! ve işte bugün anlıyoruzki MEĞER ASIL MESELE ŞİVENİN DEĞİL KALPLERİN BOZUK OLUP OLMAMASIYMIŞ:( ihaleler adeta tek elden yürütülüyor.ihale mevzuatından anlayan kimse komisyonda yok. anlayanlarda pasifize edildi. sadece 1 şahıs üniversiteyi yönetiyor.bu adaletmi, resmi bir kuruma yakışıyormu? gerçektende bu teker böyle dönmez. tez zamanda adalete riayet etmezseniz herşey başınıza yıkılacak gibi. bize düşen aynı gemide olduğumuz için sizi sadece UYARMAK.umarım aklınızı başınıza alırsınız
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (13:05)  
mehmet()
işte ulusal basın ajanslarına gönderilen yazı kimse bu adaletsizliğe ve haksızlığa sessiz kalmasın değerli ............ malum rize üniversitesi'nde akademik personel alımı ilanında yaşanan skandallar zinciri herkesi şoke etti. ve birkez daha üniversitelerde akademik personel alımı konusu ülke gündemine oturdu. Bence bu tür konular adaletin sağlanması için gündemde tutulmaya devam etmelidir. zira 2013 yılı Türkiye'sine, adaya göre ilan değil, ilana göre aday seçilerek daha şeffaf ve hakkaniyetli uygulamalar yakışacaktır. heleki geleceğimizi ilgilendiren yükseköğretim alanında bu türden iddialara daha çok dikkat edilmesi gerekmezmi. buna benzer bir skandal da Siirt üniversitesi'nde yaşanmaktadır. ilin yerel haber sitelerine de yansıyan (http://www.siirttenote.com/siirt/9211-siirt-universitesi-skandal-iddiaya-yanit-vermedi.html) ve 8http://www.siirtnews.com/haber-4442-bu_kadarina_da_pes_hademe_universitede_ders_verecek….html) olay şöyle gelişiyor. 19 Temmuz 2013 tarihinde Siirt Üniversitesi Rektörlüğünce 38 kişilik Öğretim Görevlisi, Okutman ve Uzman ilanı veriliyor. Siirt Meslek Yüksekokulu için ilan edilen 4. Uzman kadrosu için "Kamu Yönetimi lisans mezunu olup alanında en az 3 yıl deneyimli olmak" şartı konulmuş. buraya kadar herşey normal ancak 3 Ağustos 2013 tarihinde açıklanan ön değerlendirme sonucunda insanlar büyük şaşkınlık yaşıyor. zira sınava girmeye hak kazanan 2 kişiden biri Siirt Üniversitesi Rektörlüğünde Hizmetli kadrosunda görev yapan bir personel. bu personel açık öğretim mezunu olup kamu yönetimi alanında hiçbir tecrübesi olmamasına rağmen ön değerlendirme komisyonu tarafından üniversitedeki hizmeti(!), alanında deneyim olarak kabul ediliyor ve kazanmış görünüyor. Yani trajikomik olayda hizmetlinin üniversitede yaptığı görev kamu yönetimi deneyimi sayılıyor. Görülen o ki alınmak istenen personel bu kez şartlar uysada uymasada zoraki birşekilde alınıyor.Şimdi merak edilen sorular şunlar 1- Üniversitelerde akademik personel alımı hangi kurallar ve şartlar çerçevesinde yapılmaktadır. 2- Bir çok ilanda yeralan "deneyim sahibi olmak" şartı nasıl ve neye göre objektif olarak değerlendirilmektedir. 3- Bir hizmetlinin üniversitedeki hizmeti, akademik deneyim olarak kabul edilebilirmi. Bunları araştırmak ve takip etmek kamuoyu adına sizlere düşmektedir. saygılarımla
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (13:03)  
Sercan ()
Masabaşı habercileri bir haber yapacağınız zaman aslında haber değilde karalama diyelim zahmet edipte araştırın öyle oturduğunuz yerden bilgisayar başından olmaz bu işler bahsettiğiniz kişiyi tanıyorum hem deneyimi var hemde şartları sağlıyor hademe kardrosunda olması ve sizin bunu göze batırır bir şekilde ifade etmeniz çok ayıp ayrıca da uzman derse girmez idari işlere bakar...
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (13:03)  
semih()
Uzmanlık kadrosu tıpkı okutmanlık gibi akademik bir kadrodur. derse girip girmemesi önemli değildir. bu şahıs artık akademisyenlik yapabilecektir. ey üniversite yetkilileri kendinize gelin AÇIKÇA SUÇ İŞLİYORSUNUZ. KANUNLARA AYKIRI DAVRANIYORSUNUZ. Yemin ediyorum o evrakta imzası olanlar kanun önünde mutlaka hesap verecektir. paşaların müebbet yediği bu ülkede siz kim oluyorsunuzki. bu ne kanun tanımasızlık, bu ne cahil cesareti. herkes biliyorki bu sözü edilen zat rektör daha adayken hep yanındaydı. hatta sürekli birlikte geziyorlardı.şimdi mükafatınımı alıyor. sgdb'de çalışması onu deneyim sahibi yapmazki. resmiyette kadrosu neyse deneyimi odur. hizmetliyse hizmetli.kamu yönetimi deneyimi derken istihbaratmı kastedildi anlamadıkki. arkadaşım bu teker böyle dönmez.Allahın izniyle kanun bilmezler tez zamanda elleri kelepçe ile üniversiteden çıkarılacaktır. bu iş ulusal basına kadar gider. rize üniv.rektörünü hatırlayın. ağlayarak istifa etti. yapmayın böyle yağmacılık. yazıktır günahtır.bu boyutta kadrolaşma görülmedi. devrimmi yaptınız. bir kaleyimi fethettiniz.bu acelecilik ve bu heyecan ne anlamadıkki. devlet kurumlarını böyle kişisel menfaatler için peşkeş çekmeyin. hesabı var.üniversitede oturacak yer kalmamış.bir odada 2 müdür, 3 müdür ne oluyor böyle. öğrenci sayınız bu kadar çok fırladımıki personel ihtiyacı böyle patladı.eski rektör eli sıkıydı sizinki de maaşallah batan geminin malları gibi. saldırın kadrolara bakalım. Allahaşkına yokmu bu işlerin ortası.adalet, hakkaniyet ve kamu menfaati nerede!bu böyle gitmez!!
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (13:01)  
El - İNSAF()
haberin başlığı bile yanlış uzman derslere giremez , 1998 - 1999 yılında Üniversitede zimmetine para geçirmekten ceza alan ve derece ilerlemesi cezası alan kimdir _? Y. Ş. damadı egm de yardımcı hizmetler iken öğretim görevlisi nasıl oldu _? i. d. bir yılda nasıl 7/2 derecesinden 4/1 derecesine hemde maaşa esas değil emekliye esas, görevini kötüye kullandımı, N. T açık öğretim mezunu ve yüksek lisansı bitirmemsine rağmen nasıl öğretim görevlisi oldu _? sitenizden şunları istiraham ediyorum sizin haberinizde bahsedilen konuda usulsüzlük yoktur şeffalık vardır siz asıl yukarıda değindiğim konuları bir araştırın bakalım_?
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (19:24)  
onur()
biz ne biçim ülkede yaşıyoruz bu üklkede okuyon sürekli alt tabanda yasıyor
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (12:58)  
Bekir SEVEN()
Türkiye geneli ilana çıkılmış bir kadroya 8 yıldır üniversitede çalışmış bir personel bu kadro için baş vuramaz mı? Sevgili sözde demokrat kardaşlarım. Adam okumuş öğrenimini tamamlamış olup bu şartlara haiz ise buna başvuru hakkı olmayacak mı? diyorsunuz adam iki üniversite bitirmiş yükseklisansını tamamlamıştır. Yök onaylı bir ilan için başvuru yapmış olup sınavla kazanmıştır. Üniversite hedef alınırken İnsanlar isimleri zikredilerek niçin kişi rencide ediliyor Bu haksızlık değir midir? acaba...
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (12:58)  
haber ()
Vali ve kaymakam gelip , uzman kadrosuna başvursun pes haberin bu kadar yalanı ve iftirası...
Gönderilen Tarih - 07 Ağustos 2013 Çarşamba (12:57)

Kaynak : http://www.siirtnews.com/haber-4442-bu_kadarina_da_pes_hademe_universitede_ders_verecek%E2%80%A6.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YORUMLAR